Bunlar da 2 ana maddede sıralandı. 1. Galatasaraylı futbolcuların Rijkaard gitsin diye maçları bilerek oynanaması.
2. Rijkaard'ın futbolu bilmemesi.
Benim iki şıkka da katılmam mümkün değil. Bence olay Rijkaard'ın ütopik düşüncesinin bir hayal olduğu ve Hagi'yle gerçeklere dönülmesiydi. Rijkaard'a küskün olan başta Elano gibi futbolcuların formalarını terletmeleriydi.
Yalnız burada şu soru havada kalıyor. O da bu kadar çok koşan futbolcularını bundan önceki maçlarda madem kondisyonları vardı da sahaya niye yansıtmadıklarıydı.
İkinci devre Pino'nun forvette oynamasına alışan Fenebahçe savunmasının aldığı önlemler Galatasaray'ı uzaktan şutlar dışında poziyona sokmadı. Buna karşılık Fener'in yakalardığı pozisyonlar vardı. Hagi'nin yaptığı değişiklikler beraberlik üstüne iken Aykut'un sahada olmayan Topuz'un yerine Alex'i çıkarması mağlubiyeti düşünmediğinin göstergesiydi. Zaten bu korkak düşünceler yüzünden maç da berabere itti. Bu maç heralde Bülent Yıldırım'ın akıl almaz kötü kararları ve G.Saraylı futbolcu Sabri'nin beraberliğe sevinen büyük maçların küçük futbolcusu olarak tarihe geçecektir.