Tarihi 27 Ağustos 2021

Hayatta yenemeyiz!

FETÖ'CÜLER tıpkı 17-25 Aralık sonrasındaki gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sağlığı hakkında yalan haber ve dedikodular üretmeye başladılar. Güya Cumhurbaşkanı ağır hastaymış ve bu sebeple konuşurken ve yürürken zorlanıyormuş. Hasta dedikleri Cumhurbaşkanı her hafta en az bir yurt gezisi yapıyor ve bir günde 5-6 dünya lideri ile görüşüyor ama ne gam. FETÖ gibi aşağılık bir suç şebekesinin eğip bükemeyeceği, inkar edemeyeceği hakikat yok!
Tabii FETÖ'nün bu yalanına maalesef CHP'li sosyal medya kullanıcısı bir kitle de eşlik ediyor. Tıpkı 17-25 Aralık'tan sonra Fuatavni denilen teröristin montajlanmış ses kayıtlarını aşkla şevkle bekledikleri gibi.
Aslında hikâyede değişen bir şey yok; kış kışlığını yapıyor, kuş kuşluğunu. Dikkat çekici nokta ise muhalefetin dönüp dolaşıp aynı yere gelmesi. Hakkını teslim etmek gerekiyor; muhalefet bloğu İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyelerini kazanarak bir enerji biriktirdi. Bunu tabanlarına mutlak bir "zafer" olarak sunmaya çalışmaları da bir noktaya kadar anlaşılabilir. Nihayetinde siyaset biraz da moral ve motivasyon işi.
Muhalefet kullandığı dil konusunda da oldukça dikkatli olmaya çalıştı.
Kimlik söylemlerinden, hayat tarzı dayatmalarından, laiklik edebiyatından kaçındılar. Onun yerine hunharca bir popülizmi tercih ettiler. Her şeyi güzel, çok güzel, daha da güzel yapacaklarını vaat ettiler. Herkese kolayından emeklilik, ev hanımlarına asgari ücret kadar maaş, asgari ücreti 2-3 katına çıkarmak gibi toplumun bir kesiminin kolayca memnun olacağı vaatlerde bulundular.
Seçmenin bir kısmını bu vaatlerle konsolide edip Erdoğan sonrası için bir cennet hayali pazarladılar. Ama öyle görünüyor ki deniz bitti, kara göründü ve muhalefet yine FETÖ'nün peşine takılmaya, yalandan, dolandan, hastalık söylentilerinden medet ummaya başladı. Tekrar bu noktaya gelmelerinin birkaç sebebi sıralanabilir. Birincisi alışkanlıklar her zaman rahattır. Siyaset yapmak zor, başkalarının yazdığı senaryoda figüranlık kolaydır. Bir diğer sebep başarısızlık. İstanbul ve Ankara'nın yerel yönetim karnesi meydanda. Seçmen kendisine vaat edilen sahte cenneti bulamadığı gibi cehennem provası yaşamaya başladı. Bir diğer neden ise henüz tam anlamı ile su yüzüne çıkmamış olsa da muhalif bloktaki cumhurbaşkanlığı adaylığı çatırtısı. Bir tarafta Akşener ile Kılıçdaroğlu arasında üstü örtük bir rekabet devam ederken, diğer tarafta CHP'nin içi kaynıyor. Kılıçdaroğlu ısrarla Ekrem İmamoğlu'na aday olamazsın mesajı gönderirken İmamoğlu hiç üzerine alınmıyor.
Bu denkleme bir de HDP'nin durumu eklendiğinde hesap iyiden iyiye karışıyor.
Hal böyle olunca FETÖ'nün kuyruğuna takılıp Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ömür biçmek muhalefete çok konforlu geliyor.
Aslında bu bir itiraf; hayatta olduğu müddetçe Erdoğan'ı yenemeyiz düşüncesinin dışa vurumu. Allah herkese sağlıklı ve uzun ömür versin. İnsanların sağlığı, ailesi, değerleri üzerinden iftira ve yalan ile siyaset yapanları da ıslah etsin!