Binali Yıldırım bu hamle ile öncelikle kendine güvendiğini göstermiş oldu.
Hakkında çıkartılan tartışmaya çıkmak istemiyor, izin alamıyor iftiralarına karşı hodri meydan dedi. Dahası Uğur Dündar gibi militan CHP'liliği su götürmez birisinin ismini vermesi rakibini zora soktu. CHP adayı şimdiye kadar çıktığı tüm televizyon programlarında kanalla ve sunucularla kavga etti durdu. Yayının kısa kesildiğini, kendisine söz hakkı verilmediğini, projelerini anlatmak için yeterince imkanı olmadığını iddia etti. Türkiye'nin marka kanallarını ve televizyoncularını taraflı davranmakla suçladı. Hatta hızını alamayıp, kendisini çeken kameramanların işten atıldığını iddia edecek kadar komikleşti.
Bunun tek istisnası CHP adayının Halk TV, Fox TV, Sözcü TV gibi CHP yandaşı medya organlarında çıktığı programlar oldu. Oralarda güzel ağırlandı. Çanak sorulara önceden ezberlenmiş cevapları verdi. Bol alkış ve aferin aldı. Binali Yıldırım, Uğur Dündar'ın ismini ortaya atarak CHP adayının elinden 'televizyonda mağdur edildim' kozunu almak istedi. İkili bir tartışmada CHP adayının Binali Yıldırım karşısında hiç şansı yok. Yıldırım; tecrübesi, çalışkanlığı, vaatleri, projeleri, hizmetleri, sakin kişiliği, birleştirici üslubu ile CHP adayını kelimenin tam anlamıyla hezimete uğratacaktır. CHP adayının Uğur Dündar'ın yönettiği tartışma programında rezil olduktan sonra kanalı veya sunucuyu suçlama şansı da olmaz.
Sonradan fikrini değiştirse de başta Uğur Dündar teklifi kabul etti.
Tecrübesinden ve tarafsızlığından dolayı isminin üzerinde anlaşma sağlanmasından çok memnun olduğunu söyledi. Tam 'anlaşma sağlandı artık iki adayı televizyonda izleriz' derken Uğur Dündar birden fikir değiştirdi.
'Benim üzerimden iki adaya ve demokrasimize zarar vereceklerini düşünüyorum, onun için teklifi kabul etmiyorum' dedi. Gerekçesi tabii ki akla yatkın değil. Gerçek nedeni örtbas etmek için acemice uydurulmuş bir bahane. Gerçek neden ise çok basit;
CHP adayı korktu. Televizyonda canlı yayında hem de militan bir CHP'linin yönettiği tartışmada Binali Yıldırım karşısında ezilmekten korktu. Kontrol edemediği nefretini saklayamamaktan, öfkesine hakim olamamaktan korktu.
Uğur Dündar açık şekilde kendisini destekleyeceği halde Binali Yıldırım karşısında soğuk terler dökmekten koktu.
Uğur Dündar'a el altından haber uçuruldu, baskı yapıldı. Bir bahane uydurup, teklifi kabul etmemesi talimatı verildi. Böylece kaçan CHP adayı değil Dündar oldu. Ama daha maç bitmedi. Binali Yıldırım tartışma teklifinin takipçisi olacaktır. Hakikat perdesi artık yırtıldı. İki aday arasındaki yarışın seyri değişti. Artık Binali Yıldırım kovalayan, CHP adayı ise kaçan taraf.
Şimdiye kadar CHP adayı ezberlenmiş beylik cümleleri tekrarlıyor, öfkesine hakim olamadığı zamanlarda da saldırganlaşıyordu. Artık ezber bitti, gerçekler konuşulmaya başlandı.
Ve size bir kehanet!
Bu seçim 23 Haziran'dan önce bitebilir. Çünkü CHP adayının pili tamamen tükenecek!
