'Kendisinden sonra gelen iki partinin
toplamından fazla oy alan AK Parti
ısrarla çağrıda bulunuyor' gibi bir
hava esmekte memlekette;
"N'olur gelin,
koalisyon kuralım!"...
...
Gündeme yerleşen algı, rica-minnet;
'Ön-mön şartımız da yok!
Lütfen şu işi hemen bitirelim!'...
...
Karşıda ise...
Bir 'afra-tafra'...
Bir 'ırın-kırın' ki değme gitsin!
...
Bir 'naz-niyaz'...
Bir 'kasım kasım kasılma,
ağıra satma' ki evlere şenlik!
...
Sanki...
AK Parti 'damat tarafı' da,
bunlar 'gelin evi'...
...
Sanki...
Türkiye'nin hayrı için ortaklaşa bir
koalisyon hükümeti kurulmayacaktır
da 'gerdeğe girme sendromu'
yaşanmaktadır!
...
Sanki...
Memleketin tek sahibi AK Parti'dir!
Sanki...
Bu sorun sadece AK Parti'yi
ilgilendirmektedir de diğerleri sadece
seyretmekle yetinmektedirler!
Sanki...
Küçük ortaklar patrondan gıcık
kaptıkları için kasılmaktadırlar da
işveren kendilerinden on üç yılda bir
yardım isteyince;
'İşi yokuşa sürmektedirler'...
...
Sanki...
Yeni hükümetin işbaşına geçmesinin
uzamasından ülkenin ne tür zararlara
uğrayacağını hesap etmek ve seçmen
tercihlerine saygı duyma sorumluluğu
tek AK Parti'nin omuzlarındadır da
diğerlerinin hiç umurlarında değildir!
...
İyi de, bu ne menem bir iştir?
...
AK Parti 'yalvarsın' mı istiyorlar?
'Israrın dozunu biraz daha artırmalı'
mı demeye getiriyorlar?
Kapılarında yatıp, 'gece-gündüz ikna
çabası göstersin' midir arzuları?
...
Yoksa...
Maçaları mı sıkmamaktadır?
Acaba...
Gözleri mi yememektedir?
Yahut...
Tek marifetleri muhalefette kalıp ha
bire eleştiri yöneltmektir de iktidar
olurlarsa hiçbir iş beceremedikleri
anlaşılacağı için foyalarının ortaya
çıkmasından mı endişe etmektedirler?
...
Takdir, toplumundur...
...
Öte yandan, AK Parti'nin de kafayı
çalıştırması lâzımdır!
1- Yıllarca gece-gündüz, kelle
koltukta çabayla oluşturulmuş
'Seçmen oyunun yarısını alma
efsanesi' kurulacak bir koalisyon
sonucu büyük ölçüde sarsılacaktır!
2- Bu şekilde kat edilecek iki yıllık bir
süreç sonunda, oylarda eski oranları
yakalamak 'mucize' gerektirecektir!
3- Koalisyon protokollerine inanıp
bel bağlamanın çok yanıltıcı olacağı
da özellikle bilinmelidir!
İçişleri'ni versen bir türlü...
Dışişleri'ni bıraksan bir türlü...
Adalet'i teslim etsen bir türlü...
Maliye'den vazgeçsen bir türlü...
Milli Eğitim'in terki bir türlüdür!
4- Gönül gezdirmek yüzünden oy
kaymaları ile sonuçlanan seçimde
hiçbir parti gerçek oy'unu almamış,
'gerçek olmayan-sanal bir tablo' ortaya
çıkmıştır!
5- Bu durumda 'seçim tekrarı' şarttır!
...
Zaten, yapılacak bir erken seçim'den
en kârlı çıkacak olanın 'istikrar'...
Dolayısıyla 'Türkiye' olacağı da
8 Haziran sabahından beri kafalara
'dank' etmiştir!
...
'Çok naz âşık usandırır' denmeli...
'Ya, Buyur...
Ya, Müsaade Buyur!' diye kibarca
eklenip Cumhurbaşkanımızın vereceği
kararla 'tekrar seçime' gidilmelidir!