Tarihi 1 Temmuz 2015

Yorum Size Ait...

İnanması zor ama...

Daha beş yaşındayken senfoni yazan,

klasik müzik alanında gelmiş-geçmiş

en büyük yetenek, besteci Mozart,

Viyana'da öldüğünde henüz otuz altı

yaşındaydı! (1791)

Yağmurlu bir gündü...

...

Cenazesine sadece altı kişi katıldı!

Tabutunu biraz taşıyıp, az ilerideki

dilenci mezarlığının bir köşesine

bırakıverdikleri rivayet edilir!

Mezarı bilinmiyor...

...

Bir diğerine geçelim...

Resmin birçok devi gibi

Rembrandt da fakir yaşadı,

fakir öldü! (1669)

...

Sağlığında tabloları satılmıyor, arada

bir alan çıksa da bu parayla bir öğün

yemeği ancak karşılayabiliyordu…

Ölümünün üzerinden geçen üç-buçuk

asırdan sonra, küçücük bir tablosu bile

bugün milyon dolarlara çok rahat alıcı

buluyor!

Mezarı bilinmiyor…

...

Bizde de hayranı olduğumuz pek çok

sanatçı yoksulluk-sefalet-dışlanmışlık

içinde can verdi!

...

Kimi yaşarken takdir görmedi, kimi

ya faşist-ya komünist-ya da bölücü

olarak yaftalandı...

Kimi de ölümüne yıpratıldı, kulplar

takıldı, maddi-manevi sömürüldü,

ülkeden sürüldü veya zindanlarda

çürütüldü!

...

Memlekete hizmet eden pek çok

siyaset adamı da benzer akıbete

uğradı...

Menderes kalkınmaya ivmeyi verdi,

idam edildi!

ODTÜ'yü o kurmuştu. Bunca yıldır

üniversitedeki kuruluş törenlerinde

adını rahmetle anan bile olmamıştır!

...

Özal kalkınmayı başlattı, ne iftiradan,

ne hakaretten, ne suikastlardan başını

alamadı!

Boğaz'a birinci köprüyü Demirel

yaptırmıştı, ikinciyi de Özal...

Bilmem geçerken yad eden var mı!

...

Bizler;

Seçtiğimizi darbe yapıp devireni

alkışladığımız da oldu...

İki anahtar vaadine, bize onca hizmet

edeni bir çırpıda satıverdiğimiz de!

...

Sözü son seçime getirmek niyetinde

değilim ancak insanoğlu'nun jetonu

ne yazık ki geç düşüyor!

...

Şiir boşa yazılmamış;

Selvi gibi ümitler döndü şimdi

iğdeye...

Geçti Bor'un pazarı, sür eşeği

Niğde'ye!

...

Sanatçıya gereken değeri vermezsek...

Memlekete gerçekten hizmet edeni

bile fark etmekten aciz kalırsak...

Didişmeyi pek sever, nankörlük eder,

dedikodu ile yatar kalkarsak...

Korkarım 'Niğde pazarını' dahi

kaçıracağız demektir!

...

Şu satırları okuyan siz 'Politikacı'

olsa idiniz, toplumun bu vefasızlık

damarını bile bile onlara hizmet için

canınızı dişinize takar mıydınız?

...

Farz edin ki 'Başbakan' oldunuz;

Amerika'nın-Avrupa'nın yapamadığını

diyelim başardınız, sağlık sistemini

imrenilecek bir seviyeye getirdiniz...

Sanayiyi canlandırdınız, hazineyi

döviz-altın doldurdunuz...

Üniversiteler-hava limanları-yollar

yaptınız, ışıldayan raylar döşediniz,

modern bir memleket inşa ettiniz...

Fukaranın elinden tuttunuz, 'vicdan

hürriyeti' dediniz, insan yerine bile

konmayana 'insanlık onurunu' iade

ettiniz...

...

Sonra, varsayalım ki gün geldi,

"N'olmuş Yani" diyiverdiler...

Memleketi zora düşürmeyi bile göze

alarak -bir küçük bölüm de olsa- yüz

çeviriverdiler!

...

Son seçimi kastetmediğimi söyledim,

yine de elbet 'yorum size ait'...