Tarihi 14 Eylül 2014

Kalfalık Dönemi!

Tayyip Erdoğan'ı, seven-sevmeyen,

hayranlıkla-ağzı açık, dinler-izler…

Kimi, kendini kaptırıp televizyon

karşısında bağırarak slogan atar…

Kimi, sülaleden gelen alışkanlıkla

farklı partiyi tutuyor olmakla birlikte,

boş bulunup alkışlamasın diye ellerini

sıkıca önüne bağlar, içinden 'helâl

olsun' dediği etraftan duyuldu mu

endişesiyle de çevresine beklenmedik

ani-kuşkulu bakışlar fırlatır!

Diyeceğim o ki…

Bu memleketin yarısı tam bir

'Erdoğan' fanatiği, diğer yarısı da

kendi kendine bile itiraf etmekten

çekiniyor olmakla birlikte, bilinçaltı,

gizli bir 'Erdoğan' hayranıdır!

Elbet, gözünü-ruhunu kin bürümüşleri

hâriç tutmak lâzım! Onlar bu tespitin

dışında kalan bir avuç tuhaf tip'tir…

'Ne emmeye, ne gömmeye gelir'

denilen, işe yaramaz cinslerdendir!

'Erdoğan'ın idol olmasının altında,

bilgi, beceri, hitabet, mütevazılık ve

toplum aşığı olma vasıflarının

karmasından kaynaklı karizma yatar!

Bu karizmanın son aşaması 'Ustalık'

dönemidir!

Gelelim, 'Davutoğlu'na…

Yeni Başbakanın hususiyetlerinin de,

her alanda fevkâlade yüksek seviyede

olduğunu görmekteyiz…

Bilgi birikimi, yönetme yeteneği,

uluslar arası alanda tecrübe, memleket

sevgisi, topluma-demokrasiye inancı

ve bağlılığı ile, başlangıçta olmasına

rağmen tüm artı puanları toplayıverdi!

Peki, eksik olan birşeyler var mı?

'Erdoğan'dan sonra Başbakanlık

yapmanın zorluğu ortada…

Buna rağmen öyle derinlemesine bir

uçurumun varlığından söz etmek pek

mümkün olmamakla birlikte, önceki

akşam yayınlanan tv söyleşisini baz

alacak olursak;

Belki konuşma temposunu biraz daha

artırmalı…

Önemli konularda sakinliğe ara verip,

heyecanlanmanın sakınca olmadığını

bilerek güçlü duygusunu karşıya tam

hissettirebilmeli...

Toplum beklentilerine, soru gelmese

dahi yanıt getirme gereği duymalıdır!

Örneğin;

H. İbrahim Horzum, Tufan,

Görkem, Altuğ ve daha binlerce

gencimiz, söyleşiyi tv karşısında

pür dikkât izleyenlerdendi…

'Bedelli Askerlik çıkacak mı?'…

'Ne zaman çıkacak?'…

'Yaş sınırı-Bedel ne olacak?'…

Bu soruların yanıtını bekleyen, aileleri

ile birlikte beş milyon kişi gibi, onlar

da şaşkın, ekrana bakakaldılar!

'Ne soruldu!'…

'Ne söylendi!'…

Gerçi çıkacağı artık iyiden iyiye belli

oldu. Cumhurbaşkanının seçim öncesi

sözüne Başbakanın destek verdiği de

kuşkusuz…

Yine de 'Davutoğlu'nun ağzından

müjde almaya, insanların alışması

gerektiği de gözden uzak tutulmamalı!

Öyle ya,

dokuz ay sonra 'seçim' var…

Ve hadi diyelim,

şu an 'kalfalık' dönemi…

'Ustalık' aşamasına geçiş için seçim

kazanmak mutlak gerekiyor!

Ve bu da ancak, 'Büyük Usta'nın

izini iyi takip etmekten geçiyor…