BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 14 Nisan 2019

Siyonistlerin salyaları akıyor

DERİN ABD-Avrupa aç kurtlar gibi saldırılarını tırmandırıyorlar. Evet, Haçlı-Siyonistlerin salyaları akıyor.
İçeride CHP-Kemal Kılıçdaroğlu, İp- Meral Akşener, HDP (PKK)-Selahattin Demirtaş'ın çırağı Sezai Temelli, aldıkları suflelerle, Türkiye'yi kuşatma harekatına oyuncu yazılıyorlar. Aziz milletimizin ak sütleri oyları üzerinden tepinmeye başladılar.
Sandıktan kriz çıkartmak ,ülkemizde kaos çıkarmak yolunda ortaklaşa yürüyorlar.
İçteki ve dıştaki kana susamış beyinlerce, birçok kez denemelerine rağmen BİRLİĞİMİZİ VE BEKAMIZA SAHIP ÇIKIŞIMIZI KIRAMADILAR. Yeni projeleri devreye sokmaya çalışıyorlar.
Derin ABD'nin başta Başkan yardımcısı Pence ve Dışişleri Bakanı Pompei, evanjelist adamları, olmak üzere, rezil cümlelerle S-400 almamıza karşı F-35 şantajlarını hızlandırdı. İtalya ve Fransa, kirli tarihlerine bakmadan sözde Ermeni tasarısıyla Türkiye'mize saldırıyor. Bir taraftan Kılıçdaroğlu'na sufleler vererek, sandık üzerinde dans ettiriyorlar, Ekrem İmamoğlu'nu zorla belediye Başkanı yaptıracaklarını düşünüyorlar.
Diğer taraftan, Kıbrıs Rumları, Yunanistan ve Avrupa'dan aldıkları emirlere göre, Doğu Akdeniz'deki Haçlı-Siyonist projelere peşkeş çekmeye asker hazırlıyorlar, Mısır'la, Lübnan'la anlaşıyorlar. ABD'nin evanjelistleri, İsrail'de Netenyahu'yu Başbakan yapmak için tezgah üzerine tezgah kuruyor. Derin ABD-Avrupa, Sudan'ı, Libya'yı kana buluyorlar. Haçlı-Siyonistler, salyalarını akıtarak, Doğu Akdeniz'i parselleme, Filistin'i yutma, Kızıldeniz'i ele geçirme peşindeler.
Daha Ankara'ya gelmeden ABD'nin yeni büyükelçisi Sarterfield Türkiye'yi tehdit etme cüretinde bulundu. Birbirinden farkları yok. Hepsi aynı tezgahtan çıkıyor.
Hangi planı devreye sokuyorlarsa, oklarını Türkiye'ye çevirmekteler. Türk Milletinin 24 Haziran'da ve 31 Mart'ta yüzde 52'lerle arkasında durduğu, Bağımsız Türkiye bayrağını dalgalandıran Başkan Tayyip Erdoğan'ı kuşatma sevdasındalar.
Aziz milletimizi üzen, Haçlı-Siyonist projelere göz kırpan, Türkiye kuşatmasına yazılan içteki siyasetçilerdir. Kemal Klıçdaroğlu-Meral Akşener-Temelli-Karamollaoğlu, gözümüzün içine baka baka, 31 Mart sandıkları üzerinden kriz çıkarmak, ülkemizi kaosa sürükleyecek suflelere göre hareket etmeleridir. Kemal Beyin konuşmalarına dikkatle bakınız. Yargısal araştırma sürecinin durdurulmasından başladı, Meral Hanım ve Temel Karamollaoğlu ile konuştuktan sonra coştu, daha da ileri giderek "Yüksek Seçim Kurulu, alacağı bir kararla ya Türkiye'yi aydınlığa çıkaracaktır veya TÜRKİYE'Yİ KAOSA SÜRÜKLEYECEKTİR'" diyerek, Türkiye'yi kuşatanların projesine hizmet etmekten çekinmedi.
Ne demek Kemal Bey, Türkiye'yi kaosa sürüklemek? Dilinizin altında ne var? Tahmin ediyoruz ancak, şimdilik susuyoruz.
Müslüman dünyanın gür sesi Erdoğan'ı susturmak için kurgulanan destekleri gördük.
Seçimler öncesi, 'NEREDE BEKA?' diye bağırdığınızı unutmadık. Seçimler bitti, tehditlere başladınız. Sokakları hareketlendirme laflarınızı unutmadık. Bir taraftan, ABD-Avrupa, tehditleri diğer taraftan siz, Yüksek yargıyı tehdit etme cüretini nereden alıyorsunuz?

SONUÇ
Kemal Bey, artık, Türkiye'mize dıştan bakmayı bırakın. ABD-Avrupa'nın gözünü girerek, bir yere varamazsınız. Aziz Türk Milletinin Başkanımız Erdoğan sevgisini aşındıramazsınız. Türkiye gemisini durduramazsınız. Milli lider Devlet Bahçeli Kızılcahamam'dan mesajı çok güzel verdi.
Milli bekamız her şeyden önemlidir.
2023'te lider ülke Türkiye hedefine ulaşacaksak ancak bekamızı koruyarak yapabiliriz. CHP genel başkanının böyle bir meselesi olmayabilir. İP'in zaten fikri de zikri de bulanıktır. HDP, ipini çoktan kandile vermiştir. PKK'nın FETÖ'nün Türk ve Türkiye düşmanları karşısında yegane güç Cumhur İttifakı'dır." Kemal Bey, milletimiz 31 Mart'ta sizlere verdikleri destekleri çekmekte bir an tereddüt etmezler. Size verilen oylar, 'Akıllı olun.
Türkiye'ye köstek olanlara alet olmayın' mesajıdır. Anlaşıldı mı?