Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 2 Mart 2018

Tak tak!..

Sahife editörlerimden Tarık Dağlı'yla, 'kapı vurmayı ifade etmek için 'tık tık' mı yoksa 'tak tak' mı daha uygun olduğu' konusunda müzakere ettikten sonra, 'tak tak' üzerinde mutabık kaldık...
Evet, birilerinin 20 seneye yakındır ümitle ve başka birilerinin de o kadar süredir korkuyla bekledikleri, yakında gerçekleşecek gibi...
28 Şubat'ın askeri sorumlularının hesap verdikleri mahkeme sona doğru yaklaşırken, sürecin mağdurlarının ve mağdur edenlerinin bekledikleri işaret Cezayir'den geldi.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın Cezayir'de gazetecilerle yaptığı sohbette söyledikleri, 28 Şubat Sürecinin sivil sorumlularının da kapısının çalınacağını müjdeliyor.
Haberin konuyla ilgili kısmı şöyle: "Sendikalar, medya, iş dünyası... O dönem 'Beşli Çete' mi ne diyorlardı? O süreçte neler yapıldığını benden çok daha iyi biliyorsunuz. Ama bunlara hiç mi hiç dokunulmadı şu ana kadar. Tamamen es geçildi. Şimdi muhtemelen bunlar da gündeme gelecektir... Bedel ödemesi gerekenler buyursunlar bedelini ödesinler. O süreçte, köşelerinden çok rahat, indirenler bindirenler vardı. Bizim muhtarlığımıza kadar uğraşanlar vardı."
Milletin işbaşına getirdiği bir hükümeti, sırf millet lehine hizmetler yapıyor diye işbaşından göndermek için vatanı korumak üzere emanet edilmiş silahları bu millete döndürmekten çekinmeyenler, şu anda haklarında verilecek kararı bekliyorlar.
Savunmalarında işin esasına hiç girmeyen bir dönemin şahinlerinin, şimdi mahkeme karşısında güvercin rolü oynamaya çalışmaları, konunun en ibretlik yanı.
Rantiyenin hortumlarını kestiği ve bu arada dış güçlere karşı dik durduğu için 54. Hükümetin ipini çektiklerine değinemiyorlar bile...
28 Şubat Sürecini bütün dehşetiyle yaşamış olanlar, olup bütenin sorumlusu olan askerlerin mahkeme karşısına çıkarılmaları ve hesap sorulmasından elbette memnunlar.

ASKERE VAR SİVİLE YOK MU?..
Ama olup bitenlerde askerlerin tek suçlu olmayıp o dönemde siyaset, sivil toplum kuruluşları, sendikalar ve özellikle de medyada süreci destekleyen ve düpedüz tahrik edenlerin de mutlaka hesap vermeleri gerektiğinin altı da ısrarla çiziliyordu her zaman...
28 Şubat mahkemesi savcısının mütalaasında 'dönemin sivil sorumlularının da hesaba çekilmesi gerektiğinin' altını çizmesi, konu ile ilgili önemli işaretlerden birisiydi.
Cumhurbaşkanımızın Cezayir'de yaptığı açıklamada yer alan konuyla ilgili sözler, yakında birilerinin kapılarının çalınmaya başlanacağına işaret ediyor...
28 Şubat Sürecinin asker sorumluları yanında sivil sorumluların da hesap vermesi, adaletin yerini bulabilmesi açısından son derecede önemli bir husus çünkü.
Hesap sorma neticesinde yaşananların bütünüyle telafisi ve yüz binlerce insanın kaybettiklerini geri alabilmeleri mümkün olmayacak elbette.
Ancak o dönemde mağdur edilen insanların, çocukları ve torunlarının benzeri bir durumla karşılaşmayacağına inanmaları bile az şey değil.
Dönemle ilgili mağduriyetlerin bir başka yüzü de yargılamalar sırasında yaşananlardı. Cumhurbaşkanımızın Cezayir'deki konuşmasında 28 Şubat sürecindeki yargılamalar sırasında haksız ve hukuksuz yere alınan mahkumiyetlerle ilgili sözleri de şöyle:
"O zaman (28 Şubat Süreci) verilmiş kararlarla mağdur oldukları için haklarını arayan insanlar var.
Biz adaletin tecellisinden başka bir şey istemiyoruz. Nitekim hak geç de olsa tecelli ediyor. İnanıyorum ki yargı, adalet beklentisi içinde olan mağdurların haline çare olacaktır." Evet, asker eşliğinde güle oynaya bu millete zulmedenler şimdi kapılarının çalınacağı günü sabırsızca bekleyebilirler artık...
Hesap verecekleri gün geldi belli ki...