CEMİL ERTEM

CEMİL ERTEM

Tarihi 25 Ocak 2011

İstihdam yaratacak büyüme geliyor

Merkez Bankası'nın son günlerde aldığı kararları nasıl yorumlamalı?
Bilindiği gibi Merkez Bankası geçen hafta gösterge faiz hadlerini 6.25'e indirerek radikal bir karar almıştı. Bizce bu karar geç ama yerinde bir karardır. Çünkü Merkez Bankası bu kararla, kısa vadeli ve yüksek faize dayalı sermaye girişlerinden rahatsız olduğunu açıktan belli ediyordu. Ama bundan önce Merkez Bankası, faiz indirimine gerekçe olarak da ekonomide durgunluğa bağlı olarak işsizliği gösteriyor ve faiz indirimlerini, istihdam yaratacak politikaları desteklemek için yaptığının altını çiziyordu. Bu, hem Merkez Bankası için hem de Türkiye ekonomisi için bizce çok önemli bir makas değişikliğidir.

Şimdi bu değişecek mi?
Evet, ama yavaş yavaş değişecek; Türkiye'nin son çeyrek büyümesi beklenenin üstünde gelecek. Önemli olan bu büyümenin banka kesimi aracılığıyla reel sektöre aktarılması; bu son kararların bunu kısmen sağlamaya dönük olduğuna inanıyoruz. Mesela dün Merkez Bankası yine bankaların munzam karşılıklarını yüzde 12'ye yükseltti. Bunun anlamı şudur; Merkez Bankası bu kararla piyasadan yaklaşık 9.8 milyar lira çekmiş olacak. Bu para geçmişte olduğu gibi bankalar tarafından uzun vadeli kağıtlara yatırılmayıp kredi olarak reel sektöre kullandırılacak. Çünkü bankalar, şimdiye değin, ellerindeki parayı ortalama 44 ay vadeli Hazine kağıdına gömüyordu; halbuki mevduatların ortalama vadesi de 6 aydı.
Böylece Merkez Bankası, bu kararlarla, banka sisteminin aktif-pasif yapısını düzenlediği gibi, finans sermayesine de, kaynaklarınızı eskisi gibi, DİBS ve tüketici kredilerine yönlendirmeyip kolay kâr devrini kapattı.

Yani bu kararlarla sanayici ve ihracatçı rahatlayacak mı?
Şüphesiz; bakın Türk Lirası artık gereksiz değerli değil; bu, bizim ihracatta rekabet şansımızı artırıyor. Artık sanayici daha uygun şartlarda kredi bulabilir. Ama daha önemlisi banka sistemi kendisine çeki düzen verecek; artık devlete borç vererek, tüketiciye yüksek faizli ve uzun vadeli kredilerle yüklenerek kârları katlama devri biti. Türkiye, finansa dayalı büyümeden sanayiye ve istihdama dayalı büyümeye geçiyor. Ama tabii bu makas değişikliğine finans ve kriz lobisi karşı çıkacak. Şimdi devir istihdamla büyüme devri; karşı çıkmaları bir şeyi değiştirmeyecek.