SAVAŞ AY

SAVAŞ AY

Tarihi 1 Mayıs 2012

1 Mayıs kardeşliğin bayramı

"Günlerin bugün getirdiği baskı zulüm ve kandır. '' diye başlar 1 Mayıs Marşı. Türkiye'nin ipliği pazara çıkan derin provakatörleriyle ilgili günah zincirinde 1 Mayıs 77'de baskı zulüm ve kan getiren günlerdendir. 23 yaşımda bir polis muhabiri olarak o acı günü başından sonuna yaşadım ben de. İlk ateşin Halkın Kurtuluşu adlı örgüt içine sızmış, muhtemelen 'ayarlanmış' 2 genç tarafından açıldığını kendi gözlerimle gördüm. DİSK o guruplara (Mao'cu tabir edilirlerdi) meydanda yer vermek istemiyordu. Gençler Tarlabaşı istikametinden zorladı ve bir tanesi belinden tabancayı çıkarıp ateş etti. Sonrta ikinci bir genç aynısını yaptı.

Merak eden varsa

Ben o anı fotoğrafladım. O zaman serbest çalışan gazeteci olduğum için götürüp parça başı iş olarak Hayat Mecmuasına verdim fotoğrafları. Merak eden arşivi tarar kim nasıl nereden ilk ateşi açmış görür. Bu olayın canlı tanığı da o devrin Efsane gazetesi Günaydın'dan yine efsane bir foto muhabiri olan Kadir Can'dır. Aynı kareleri o da çekti sanırım kullanmadı gazetesi. Lakin Kadir Abi arşivine gözü gibi bakan bir gazetecidir. Onunla da konuşsalar aynı sözleri söyler. Açılan o havaya ateşlerden sonra sanki bulaşıcı bir terror vebası gibi yayıldı digger silahların ateşi. Her yerden hedef gözeterek ya da gözetmeyerek çok ateş edildi. Lakin ölenlerin çoğu kurşunlanarak değil ezilerek, nefes yetmezliğinden ölmüştü. Tezgahçılar istediğini fazlasıyla elde etmiştyi ne yazık ki.

Dikkat edelim

Bir süredir Taksim Meydanı 1 Mayıs gösterilerine açılıyor. O yüzden de kavgası, molotofu, kanı, ölümü, zulümü çıtanın çok altında(!) kalıyor. Yine de bu tezgahı tekrarlamaya, coşkuyu, duyguyu, bbarışı, kardeşliği sabote etmeye hazır güruhlar var biliyoruz. Polisin serin kanlılığı bu tür tezgahları önlemek için en önemli koşul. Sendikalı örgütlü işçiler de bir yandan bayram kutlayıp bir yandan gereken müdahaleleri yaparsa fazla at oynatamaz provakatörler.
Haydi hepinize mutlu bayramlar...


* * *
GEÇEN YILIN ÖĞRETTİKLERİ
Yukarıda yazdıklarıma geçen yılki 1 Mayıs'ı örnek göstermek isterim.
Hatırladım yazdım yeniden. DİSK Başkanı Süleyman Çelebi koluma girip kulağıma fısıldadı;"Gördün mü Savaş Kardeş, devlet normalleşince her şey nasıl normale döndü gördün mü?"Kasetleri, konserleri yasaklanan, türkülerine silah, elamanlarına neredeyse terörist muamelesi yapılan Grup Yorum şimdi hür, özgür ve tam kadro sahnede fena mı?
Yüzbinleri coşturan, herkesi hep bir ağızdan söyleten o efsane şarkıyı 'Çav Bella'yı okuyordu muhteşem bir koro.

Polis de rahattı

Polisler bu kez gaz bombalarını, maskelerini, çelik yelek ve coplarını kuşanmış beklemiyordu. Özellikle de ara sokaklarda kahvelerin, lokantaların dışarıya konulmuş masalarında oturup çay içiyor, sohbet ediyordu sakince.
Meydan bar, horon, halay kardeşliğiyle gümbürdüyor, yüzü güleç insan kalabalıkları 'normalleşmenin' keyfini çıkarıp bayram kutluyordu heyoo! Kadınlar, kızlar, çocuklar topyekûn bir sağduyunun şenlik yerine çevirdiği bu atmosfer içinde telaşsız, endişesiz, korkusuzca salınıyor, sloganlar atıp, içinden geçeni haykırıyordu daha ne olsun?

Ne filmi çekilir

Bir ara "Çarşı Grubu"na takıldı gözüm. Yıllardır 'Çarşı her şeye karşı' sloganıyla isyankâr, itirazcı tavırlar sergileyen Beşiktaş taraftarı bu gençler bu defa gönülden bir kabullenişle 1 Mayıs'a destek atıyordu.
Cinsel tercihlerini dilediğince kullanmayı seçmiş pek çok yurttaş da oluşturdukları guruplarla saflardaki yerini almışlardı.
Bir ara bağımsız milletvekili adayı Sırrı Süreyya Önder'i görüp kulak kabarttım.
"Nasıl bir film çekerdiniz burada?" sorusunu;
"Az önce sahnede her dilden türkü söyleyen Kardeş Türküler grubunun performansı gibi
bir film çekerdim elbette" diye cevapladı.