Büyüktanık!

Genelkurmay eski Başkanı Yaşar Büyükanıt, Balyoz Darbe Planı davası kapsamında tanık olarak dinlendi. Büyükanıt, 'Raporu imzalamak, içeriğinin onaylandığı anlamına gelmiyor' dedi...

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 03 Mart 2012 Güncelleme 03 Mart 2012, 01:46
Büyüktanık!

İÇİNDEKİLER

Derin duruşmalara tanıklık eden Silivri, dün 4 yıldızlı bir gün geçirdi. Balyoz Darbe Planı davasına bakan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, 6 önemli tanığı dinledi. Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Bekir Kalyoncu, eski Genelkurmay Başkanları Yaşar Büyükanıt ve İlker Başbuğ ile emekli Korgeneral Köksal Karabay, Tuğgeneral Levent Gözkaya ve Kurmay Albay Hasan Durak, 2003'te imzaladıkları öne sürülen Balyoz Darbe Planı'yla ilgili Silivri'deydi. İşte darbe planını imzaladıkları iddia edilen komutanların ifadeleri:

TAMAMEN SENARYO
Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Bekir Kalyoncu: "Yıl 2003. Hükümetin kurulmasından 3 ay geçmiş. Fol yok yumurta yokken böyle bir şeyin aklıma gelmesi mümkün değil. Olsa olsa senaryoda böyle bir durum yaratılmıştır. Belgeyi hiyerarşik yapıda bürokratik işlem gereği imzaladım. Seminer planlarında gerçek isimler kullanılmamalıydı."

HABERİM YOK
Genelkurmay eski Başkanı Yaşar Büyükanıt: "5-7 Mart 2003 tarihinde Genelkurmay 2. Başkanı'ydım. Genelkurmay 2. Başkanı olarak bana sunulan seminer sonuç raporunu imzaladım. Raporu imzalamak, içeriğinin onaylandığı anlamına gelmiyor. Raporu hukukçulara inceletip Genelkurmay Başkanı'na ilettik. Savaş kapsamında senaryolar yaratır oynarsınız ama bu o ülkeye taarruz edeceksiniz anlamına gelmez. 2003'te irtica tehdit olarak görülüyordu. İrtica laikliğe karşı bir tehdittir. Öncelik değişir ama şuan öncelikli tehdit terör. Askeri hukukçular, semineri hukuka uygun buldu. Genelkurmay'ın darbeden haberi olduğu yönünde bilgiler duymadım."

Emekli Korgeneral Köksal Karabay: "Orduda her seviyede plan semineri ve tatbikatı yapılır. Bu seminerde bir bölgedeki plan inceleniyor. TSK afaki çalışma yapmamıştır."

KARARGAH YALAN SÖYLEMEZ
Duruşmada İrtica ile Mücadele Eylem Planı davası kapsamında tutuklu bulunan Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ da tanık olarak dinlendi. Mahkeme Başkanı Ömer Diken, İlker Başbuğ'a adresini sorunca Başbuğ "Belli. Silivri" dedi. Başbuğ, Balyoz Planı'yla ilgili olarak da şunları söyledi: "Darbe planını hiç duymadım. Genelkurmay yalan söylemez. Bazı bilgiler eksik, yanlış olabilir ama kesinlikle yalan söylemez. Plan semineri, tatbikatlar programının gereğidir. Darbe planı iddiasını hiç duymadım."

MAHKEMELiK iMZA
Komutanların tanık olarak dinlenmesine yol açan bilgi, bir belgede gizliydi. İddiaya göre 2003'te İstanbul'daki 1. Ordu Komutanlığı'nda "seminer" adı altında darbe planı hazırlandı. O plan, dönemin Genelkurmay 2'nci Başkanı Yaşar Büyükanıt, Genelkurmay Plan ve Harekât Daire Başkanı Tümgeneral Bekir Kalyoncu, Korgeneral Köksal Karabay ve Genelkurmay Harekat Başkanlığı Temsilcisi Kurmay Albay Hasan Durak tarafından imzalandı. Dönemin K.K.K. Kurmay Başkanı olan Başbuğ da seminere gözlemci olarak katılmıştı.

O PLANDA NELER VAR
Balyoz Planı'nın hükümeti devirmek amacıyla 2003'ün Mart ayında İstanbul'daki 1. Ordu Komutanlığı'nda hazırlandığı öne sürüldü. İddialara göre plan, dönemin 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan'ın liderliğindeki ekip tarafından hazırlanmıştı. Söz konusu plan "Çarşaf, Sakal, Suga ve Oraj" kod adlı eylem planlarından oluşuyordu. 5 bin sayfalık belgelerde, camilerde bomba patlatılarak hükümetin sıkıyönetim ilan etmeye zorlanması, Yunanistan hava sahası üzerinde bir Türk jetinin düşürülerek halkın galeyana getirilmesi gibi planların olduğu ileri sürülüyordu.

NORMAL BiR OLAY...
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Büyükanıt'ın, tanık olarak dinlenmesini değerlendirdi. Bozdağ, ''Bu, bir yargı süreci. Yargı sürecinde kişiler tanık olarak dinlenebilir. Mahkeme, herhangi bir kişinin tanıklığına ihtiyaç duyarsa onu davet eder. Sayın Büyükanıt'ın ifade vermesi bu açıdan hukukun işlediğinin bir göstergesidir. Normal bir olaydır'' dedi.

GÖRÜNTÜ YOK
Silivri dün, en hareketli günlerinden birini yaşadı. Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde güvenlik önlemleri had safhaya çıkartıldı. Tanıklar, hakim ve savcıların kullandığı kapıdan salona alındı. Çıkışlar da aynı gizlilik içinde yapıldı.