Budist vahşetine İngiliz tanık: Yakıyorlar

Son iki haftada yaklaşık 164 bin Arakanlı Müslüman, Myanmar'daki şiddetten kaçarak Bangladeş'e sığındı. Bölgeye giden BBC muhabiri Jonathan Head, Arakanlı Müslümanların köylerinin ateşe verildiğini gördüğünü, konuştukları Budistlerin yangını başlattıklarını itiraf ettiklerini aktarıyor.

Giriş Tarihi 07 Eylül 2017, 00:00 Güncelleme 07 Eylül 2017, 22:27
Budist vahşetine İngiliz tanık: Yakıyorlar

İÇİNDEKİLER

Head'in Arakan'dan bildirdikleri:
Maungdaw'daki durumu yerinde görmek için Myanmar hükümetinin davet ettiği bir grup gazeteci içindeyim. Geziye katılmanın şartı gruptan ayrılıp kendi başına dolaşmamak. Ve sadece hükümetin seçtiği yerlere götürülüyoruz.

Yakında bile olsa, başka yerleri görme talebimiz, güvenlik gerekçe gösterilerek reddediliyor.

Maungdaw'ın güneyindeki Al Le Than Kyaw kasabasından hâlâ dumanlar yükseliyor. Evler kısa süre önce yanmış.

Polis Müslümanların kendi evlerini yaktığını söylüyor. Ancak bölgedeki Müslümanların çoğu, 25 Ağustos'ta Arakan Rohingya Kurtuluş Ordusu karakollara saldırdıktan sonra başlayan şiddetin ardından, evlerini terk etti.

Kasaba yakınındayken, kuzeyden en az 3 farklı yerden daha duman yükseldiğini gördük. Dumana, ara sıra gelen silah sesleri de ekleniyordu.

Geri dönüş yolumuzda, genellikle yakınlarda bulunan bir köyün habercisi olan pirinç tarlalarının yanında uzanan ağaçların arkasında, büyük bir duman bulutu daha gördük.

Araçlardan inip tarlaların içinden geçerek dumanın geldiği yere ulaşmaya çalıştık. Köydeki evler yanıyordu. Çok kısa bir süre önce ateşe verilmiş oldukları açıtı çünkü bu tip köy evlerinin küle dönmesi ancak 20-30 dakika sürer.

Biz köye doğru yürürken, genç, kaslı, ellerinde pala, kılıç ve sapanlar olan bir grup erkeği köyden çıktığını gördük. Onlara soru sormaya çalıştık ama kamera kaydı almamızı istemediler.

Grubumuzdaki Myanmarlı gazeteciler onları kameralardan uzakta konuşmaya ikna etti ve gençler Arakanlı Budistler olduklarını söylediler. İçlerinden biri yangını başlattığını itiraf etti ve polisin de kendisine yardım ettiğini söyledi.