AVRUPA'daki farklı yenilginin yan etkilerinin silinmesi kolay olmadığı için Fenerbahçe'nin Sivasspor karşısında alacağı sonuç önemliydi. Ama ilk yarıda gördük ki, Fenerbahçe düşünce olarak da galibiyete hazırdı fiziksel olarak da.
İkinci yarıda futbolu dert edinmeyip sonucu yeterli sayınca bir süreliğine futbolla canlı bağlantı kesildi ama bir golle her şey yine Fenerbahçe'nin istediği sisteme dönüştü.
Fenerbahçe'nin şah damar hattındaki oyuncusu bu sezon İrfan Can Kahveci. Sorumluluk aldığı zaman oyuna katkısı ortada.
İkinci goldeki vuruşu estetik goller sergisine harika bir fotoğraf olarak asılırken, "bu adam ritmini tutturduğu zaman Fenerbahçe'nin ritmi de kendiliğinden oluşuyor" dedim. Maçın farklı bitmesindeki başoyuncu olarak onun adını yazdım.
***
Fred'in takıma girmesinin artı değerlerini gelecek maçlarda görebileceğiz. Szymanski'nin golün dışında "nereye kaybolduğunu" sorgulamak yenilen goldeki Samet ve Oostervolde uyumsuzluğunu dile getirmek kadar önemli. Tadic'in kayıp ilanlarındaki posterleri de hala asılı duruyor.
***
Avrupa'daki Galatasaray harika bir futbol takımı. Rakibe sahayı dar ediyor, futbolcuların ayaklarından sihir akıyor. Ama ligde izlediğim Galatasaray'da "esneyen Aslan" fotoğrafları öne çıkıyor. Tıpkı Pendikspor maçında olduğu gibi. O yüzden çelişkilerin kaza ihtimalini de hesaba katmak gerekiyor.
***
Beşiktaş'ta bazı futbolcuların durduğu yerde yaprak dökmesiyle, o adamlara hala forma giydirilmesi arasındaki çelişkiler de dikkat çekici.
Ve böyle bir takımda Chamberlain 55'nci dakikada oyuna giriyor. Şaka gibi.
Yeni başkanla bu takımın devre arasında toparlanma ihtimali elbette var ama sezon başından beri kaybedilenleri kazanmanın imkanı yok.
Beşiktaş'a yakışan; gençleri kazanmak adına cesur adımlar atmak. Çünkü aslını feda edenlerin sahadaki suretine tahammül etmenin de hiç gereği yok zaten!
