Tornavida!

Eklenme Tarihi 11 Mayıs 2023

BAZI yazılarım fantastiktir, bazıları hayatımın içinden geçenlerle bir yerlerde buluşmanın eseri. Hayatın belli köşelerinde nöbet tuttuğum içindir ki ilginç insanlarla buluşmam da zor olmuyor.
Çünkü ben de onları bekliyorum.

***

Parkta tek başına oturuyordum, üstü başı düzgün olmayan benim yaşlarımda bir adam yanaştı yanıma.
"Yıldız tornavidan var mı?" diye sordu.
"Ne yapacaksın?" dedim de harika bir cevap aldım. "Bu gece gökten birkaç yıldız söküp isteyenlere satacağım." Adamı ciddiye almam gerektiğini düşündüm, "yıldızlar para ediyor mu?" "Benim gözümde yere düşenler etmiyor" dedi, "yüksekte duranlar ediyor."

***

Böyle insanlara nedense başkaları 'deli' der ben 'dahi' diyorum.
Akıllılar kolayı seçiyor emek harcamadan para kazanmayı seçiyor.
"Nasılsa fırsat bu fırsat" diyorlar, her gün fiyat etiketlerini katlıyorlar, ekmeğin bile gramajıyla oynuyorlar.
Oysa deli diye dışlananlar hayatın en olmaz gerçeklerinin peşine takılıyorlar.
Adamla muhabbeti sürdürdüm, "peki, gökyüzüne nasıl çıkacaksın?" Merdiveni varmış ama kimse görmüyormuş, "gerçek yıldızlar sağlam durur ve sahibini bekler" diye karşılık verdi.
"Peki kayan yıldızlar?" diye sordum "onlar daha çocuk" dedi, "geceleri gökyüzünde kaydırak oynuyorlar."

***

Aradığım adamı bulduğumu düşündüm, sanki bir yerlerden tanıdık gibi.
Gökteki yıldızların sağlamlığını nasıl keşfettiğini merak ettim.
Güldü, "ahlaksızlara bile yıldız diyorlar.
Dizi yıldızı futbol yıldızı falan." Ben sustum o konuştu. "Gerçek yıldızlar emekçidir, onların yalana ve cilaya ihtiyacı yoktur. Üç kuruşluk çıkar için onurlarını satmaz kimselere el açmazlar." İdil Biret'i koydu önüme Türkan Şoray'ı, Nesrin Sipahi'yi ve daha nicelerini.
Tercihlerine de hafızasına da hayran kaldım.

***

Kurduğu cümleleri alkışladıktan sonra "peki" dedim, "yıldızları söküp satmak sana yakışıyor mu?" Gözlerime dik dik baktı.
"İnsanlar onları yaşarken sattı" dedi. "Ekranlardaki üç paralık zibidilere sattı. El üstünde taşınması gereken gerçek yıldızları dışladılar hatta otel odalarında yalnız ölmeye mahkum ettiler." O kadar haklı şeyler söylüyordu ki hayatı dibe vurmuş bir adam akıllı geçinenlerin yüzüne vuruyordu gerçekleri.
Dışı yaldızlı içi paslı tenekelere "yıldız" deyip ödül verenlerin gerçek yıldızlarla işi yoktu zaten. Onların tek derdi paraydı, kanı bozuk bir sistemi tıkır tıkır işletirken!
Ve şerefsizliğin hacmini genişletirken.

***

"Tamam" dedim, "bu gece saat dokuzda gel sana yıldız tornavidanı getireceğim." Geldi, akşamın karanlığında pırıl pırıl parlıyordu, tornavidayı cebine koydu.
Gökyüzüne nasıl çıktığını göremedim ama gökte parlayan yıldızlardan biri eminim ki oydu.

MUTLULUK TAKVİMİ
Yağmuru bulunca yürü.
Tiyatroya git.
70'li yılların gazetelerini incele.
Gerçeği ara.
İnsani düşün.
Biz kimi bu kadar
Delice sevdik böyle
Biz kimin kalbine
İzinsiz girdik söyle
Soran olursa
Düşmüştük kalktık deriz
Gören olursa
Yangından kaçtık deriz
Ama sen yine de
Ağlama gözlerim
Bırak bize kalsın
Bu kırık hikayemiz
Vedasını etsin
Hele bir gitsin
Nasılsa sabahı
Sabah ederiz
Hakkı YALÇIN

Geçmiş zamanlarda bırakın pantolonları insanların bakışları bile ütülüydü.

Çelik kasa!
Hala yetimin öksüzün kanını
emenler hala haram yiyerek kasalarının
hacmini genişletenler hiç ölmeyecek gibi
yaşasınlar.
Hiçbir garibana el uzatmasınlar, yalana
yemin katsınlar servetlerine servet.
Zannediyorlar ki hiçbir güç onları
milyon dolarlarından ayıramaz!
O yüzden mezarlarının yanına
şimdiden şifreli çelik kasa koydursunlar.
Onların gözlerini toprak bile
doyuramaz.