Tarihi 25 Mart 2021

Kitaplar

R delikanlı metrobüste okuduğu kitabı oturduğu koltuğa bırakıp giderken arkasından bir adam seslendi.
"Kitabınızı unuttunuz." Delikanlı gülümsedi, "kitabı benden sonra birisi okur diye bıraktım." "Vay enayi" dedi başka biri, delikanlıya seslenen adam oralı olmadı ve kitabı alıp metrobüsten inen delikanlıya teşekkür etti, "ben okuyacağım." Kitap Küçük İskender'in "Türkçe Sözlü Hafif Mavi" adlı kitabıydı ve kitabın kapağında bir not vardı.
"Dünyanın sabıka kaydını şairler tutar!"

***

Bundan 6 yıl önce bir delikanlının İzmir metrosunda kitap okurken habersizce fotoğrafı çekilip Facebook'ta paylaşılmış, altına alaycı cümleler eklenmişti.
"Entel olucam kız tavlıycam diye kendini yırtan keko!" Ali Uçar adlı delikanlının ironik savunması büyük beğeni toplamıştı.
"Çalmıyorum, çalışarak kazanıyor param yettiğince kitap alıyorum. Çok utanç duyuyorum böyle bir insan olduğum için!" Harika cümlelerin arkası da vardı.
"Evet ben cebi zengin bir insan değilim hatta ilkokul altıncı sınıf terkim. Annem babam ayrı. Toplumun huzurunu kaçıran soytarı olmadım.
Bana böyle olmayı kitaplar öğretti." Ali Uçar bir yıl önce "Kitap dokununca yüreğe" adlı kitabını yazdı ve hala okunuyor.

***

Devlet babanın istemediği kitapları okuduk diye gençliğimizi vurdular, sonra orta yaşlı hallerimizi.
Pandemi döneminde bir yılda iki kat yaşlandık.
Şimdi kala kala elimizde çocukluğumuz kaldı. Onu öldürmelerine de izin verseydik çoktan ölürdük!
Bizler yaşlı ağaçların sadece yaprakları için yaşamadığını okuduğumuz kitaplardan öğrendik.

***

Yere düşen insanlara acımasızca bakanların gülüşlerini de gördük çocukların hilesiz düşlerini de.
Hayatlarında bir tane kitap okumayanların kendi dudaklarını okumadıklarını da gördük!
Buna karşılık iyiliğin sessiz film karelerinde el uzatanları da.
O asil insanlar zor zamanlarda birleştiler ihtiyaçların kapılarına eriştiler.
Kitap kahramanları gibi.

***

Ekranlarda ucuz esprilerin soytarılarına alkış tutacağımıza, insanlık adına boşalan yerleri doldurduğumuzda.
Sokaklara tükürmeyi ve küfürlü konuşmayı bıraktığımızda.
Bankalardan önce okumadığımız kitaplara borçlandığımızı anladığımızda.
Her kötülüğü haklı çıkaracak mazeretler uydurmaktan vazgeçtiğimizde.
Sosyal medyayı insanlık için kullanmamız gerektiğini öğrendiğimizde.
Fırtınalar da gelir geçer.
Çünkü bizler bir tüyün kasırgaya kafa tuttuğunu da kitaplardan öğrendik.

Mutluluk Takvimi
Çocuklara parmak oyunu göster.
Vitamin kullan.
Kan bağışı yap.
Kuşlara yem at.


İçim içimi yerken
Işıklarım sönerken
Sen evine dönerken
Yaslandım bir duvara

Sanki arkadaş oldu
Bana sabaha kadar
Senden daha vefalı
Yaslandığım o duvar

O duvarın dibinde
Gururum dağlar kadar
Yıkılmak yok bu gece
O duvara sözüm var
Hakkı YALÇIN


Şerefli ölmek için şerefli yaşamak gerekiyor.

İnsanın günlüğü
"Bir fırına girdim askıda 100 ekmek parası ödedim, o sırada yaşlı bir amca geldi ekmeğin sadece yarısını aldı.
Nedenini sordum, "bugünlük bana bu kadarı yeter" dedi.
Böyle insanların son kuşlar olduğunu biliyorum.
Ekmeklerin arkası var ama böyle insanlar kalmadı artık!" Not: İyilik yapmak için bir neden varsa her zaman bir umut da vardır.