Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 24 Ocak 2017

Diktatörlük bunun neresinde?..

Anayasa değişikliği ile ilgili en önemli konulardan birisi, birilerinin ağızlarını her açtıklarında kullandıkları 'diktatörlük' iddiasına, değişiklik metninin neresinden dayanak bulabildikleri...
Cumhurbaşkanı'nın mevcut durumdaki yetkileri ile ilgili fazla bir ilave olmadığı gibi, ciddi sorumluluklar getiriliyor oysa. Belirleyici olanın yine parlamentonun çıkardığı kanunlar olacağı ve Cumhurbaşkanı'nın buna göre icraat yapacağı hususunu es geçip, çeşitli yakıştırmalarla sistem değişikliğini karalama gayretleri, akla başka ihtimalleri getiriyor nedense.
Bu başka ihtimaller, muhtemel yanlışların önlenemeyeceğinden çok, ülke lehine atılacak adımların artık kolaylıkla engellenemeyeceği kaygısı ile ilgili sanki. Parlamenter Sistem'de, bazı hususlarda engel çıkarabilmek ve atılacak adımlara mani olabilmek çok kolay bir husustu çünkü.
Birilerinin en çok kafayı taktıkları husus, Parlamenter Sistem'de bol bol bulunan ve maalesef daha çok kötü niyetle kullanılan Denge ve Denetleme mekanizmalarının yeni sistemde bulunmadığı iddiası...
Oysa değişiklikte, ülkemizin ve başka ülkelerin tecrübelerinden faydalanarak hazırlandığı anlaşılan çok makul denge ve denetleme sistemleri bulunuyor.
Her ne kadar, birilerinin arzu ettiği gibi iyi ve faydalı olan işleri durdurmaya imkan vermese de, yanlış adımları durdurmakta işe yarayacak birçok mekanizma var yani.
Yasama ve Yürütme, yani Meclis ve Cumhurbaşkanı arasında kurulan denge, ülkemizde ve birçok başka ülkede ortaya çıkabilen problemlerin yaşanmaması için çok güzel formüle edilmiş. Cumhurbaşkanı Meclis'i fesih yetkisini kullanırsa, kendi seçimi de yenileniyor mesela.
Aynı şekilde Meclis Cumhurbaşkanı'nı görevden alırsa, kendisini de fesh etmiş oluyor. Ülkeyi ilgilendiren önemli adımlar atılacağı zaman tarafların uzun uzun düşünmesi gerekiyor yani.
Yine Bütçe konusunda çıkabilecek sıkıntıların aşılması için de, belki ABD'deki sistemden bile daha ileri kurallar konulmuş durumda.

TARAFSIZLIK DA ÖNEMLİ...
Ne kadar dikkatle ararsak arayalım, Anayasa değişikliği ile ilgili 18 maddenin içerisinde ve esas olarak da ruhunda 'diktatörlük' ile ilgili herhangi bir şey yok yani.
Başbakan Binali Yıldırım, 'rejim değişikliği yapıldığı' iddiaları karşısında dayanamayıp: 'Vesayet rejimi değişiyor' demişti, malum. Diktatörlük iddiaları da, sanırız yine vesayetin bitecek olması ile alakalı.
Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ne geçişle alakalı düzenlemenin en dikkat çekici yönlerinden birisi de, Yargı ile ilgili düzenlemeler. Her ne kadar birileri daha çok rejim değişikliği ve diktatörlük suçlamaları üzerinde duruyor olsalar da, favori konularından birisi de Yargı...
'Bağımsızlık' kelimesinin yanına 'tarafsızlık' kelimesinin de ilavesi, Yargı ile ilgili sıklıkla dile getirilen bir ihtiyaçtı. Bağımsızlık da önemliydi mahkemeler ve hakimler açısından tabii; ancak yaşadıklarımız ve galiba özellikle de 15 Temmuz sonrası ortaya çıkanlar, tarafsızlığın da ciddi bir önemde olduğunu gösterdi...
Yargı ile ilgili olarak yapılan değişikliklerden en çok HSYK ile ilgili olanı birilerinin canını sıkmış durumda belli ki. Avrupa ülkelerinin tamamında var olan sistemin bizde de olmasına, sevinmeliydiler oysa.
Atanmışlar üzerinden operasyon yapmaya alışmış olanlar, seçilmişlerle işlerinin zor olacağını düşünüyorlar, galiba...