Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 21 Ekim 2016

Başımızın tacı ama derdi de...

Basın ya da medya bir yönüyle başımızın derdi ama bir başka yönüyle de başımızın tacıdır dense yeridir herhalde. Eskiden olup bitenler ne ise ama 15 Temmuz'da yaşanan darbe girişimi sırasında istisnalar müstesna, ülkemiz medya organlarının verdikleri başarılı imtihan insanımızın takdirini kazanmış durumda.
Elazığ'da Çarşamba günü başlayan ve bugün sona erecek olan "Türk Basın Tarihi Uluslararası Sempozyumu" nun açılış töreninde yapılan konuşmaların tamamında bu hususa vurgu yapılması da bunun göstergesi herhalde.
Basının bu topraklarda ortaya çıkışından bu yana darbe girişimlerinde 15 Temmuz'da takındığı tavrı hiçbir zaman takınamamış olmasının, herkesin zihninde altı çizilmesi gereken bir mesele olduğu anlaşılıyordu böylelikle.
Sempozyumun açılışında konuşan Vali Murat Zorluoğlu, Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz, Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kutbeddin Demirdağ, Basın İlan Kurumu Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Canbey, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs, ve Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Beyhan da, basının önemine vurgu yaparlarken, yayın organlarının kötü niyetli kullanımının doğurabileceği mahzurlara da dikkat çektiler.
Konuşmacıların birçoğunun "Size bir fasık bir haber getirirse, bilmeyerek bir topluluğa zarar verip yaptığınıza pişman olmamak için o haberin doğruluğunu araştırın" şeklindeki Hucurat Suresi'nin 6. Ayeti mealini hatırlatmaları, medya organlarının muhtemel zararlarına karşı dikkatli olmak gereğine yapılan önemli bir vurgu idi.
Marmara Üniversitesi Dekanı Prof. Dr. Ergün Yıldırım'la beraber, ATAM Başkanı Prof. Mehmet Ali Beyhan'ın yönettiği 'Yakın Tarihimizde Darbeler ve Basın' konulu açılış paneli ile bizim de katkıda bulunduğumuz sempozyum, şimdilik Elazığlılar açısından önem taşısa da, tebliğleri yayınlandığı zaman ülkemizin kültür hayatında önemli bir boşluğu dolduracaktır.

Değişen çok şey yok
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Fırat Üniversitesi Rektörlüğü, Elazığ Valiliği ve Elazığ Belediye Başkanlığı tarafından organize edilen Sempozyumda sunular tebliğlerde, basın tarihimizin pek bilinmeyen ama ibretlik yönleri dolayısıyla öğrenilmesinde fayda olan hususlara verilen önem dikkat çekiciydi.
Başlangıcı Resmi Gazete'nin babası Takvim-i Vekayi'ye ve ilk özel gazete sayılan Ceride-i Havadis'e dayanan Türk Basın hayatının çeşitli yönleri ile ilgili tebliğler, basın tarihimizin bilinmesinde fayra olan detayları açısından ciddi bir zenginlik arzediyordu.
Harf Devrimi sebebiyle aramızda kopuş yaşanan Osmanlı dönemi basın organlarında yer alan haber ve yorumlarla bezeli sunumlar, bir yönüyle de değişenin aletler olduğunu ve aslında hiçbir şeyin aslında çok fazla değişmediğini ortaya koyuyordu. Fırat Üniversitesi İletişim Fakültesi ve Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi İletişim Bölümü öğrencilerinin sempozyuma yönelik ilgilerini de, mesleğin geleceği açısından ümit verici bir gelişme olarak değerlerdirebilmek mümkün.
Sempozyuma sunulan bildirilerin kitaplaşması ile ortaya çıkacak eserin Türk basın Tarihi konusunda oldukça önemli bir eser olmaya aday olduğunu tekrar hatırlatmakta fayda var.