Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 28 Haziran 2016

Surdaki gedikler...

Başbakan Binali Yıldırım'ın İsrail'le olan ilişkilerimizin normalleşmeye başlayacağına dair açıklamalar yaptığı sırada, Rusya ile aramızdaki uçak krizini aşmak için atılan adımlara dair altyazılar geçiyordu TV'lerden...
Dostlarımızı artırmak, hasımlarımızı azaltmak, herhalde bu olsa gerek.
Ancak her durumda yönetimi eleştirmek üzere konuşlanmış olanlar, yine de gelişmelerden pek memnun değiller.
Daha önce 'neden ilişkileri düzeltmiyorsunuz' diye feryat edenler, şimdi kalkmışlar taviz verildiği iddiaları eşliğinde gelişmeleri karalamak için uğraşıyorlar.
Daha önce 'One minute' olayına çok kızmışlar, hele Mavi Marmara baskını sonrası takınılan tavır sebebiyle adeta kafayı yiyecek hale gelmişlerdi bunlar. Türkiye'yi yönetenlerin İsrail karşısında dik durmaları ve dahası başlarına gelebilecek olanlara zerre kadar aldırmadan tutumlarını sürdürmeleri, bunların ezberini bozmaya yetiyordu.
Ne kadarımız meselenin gerçeğinin farkındadır bilinmez. Ama belirtmek gerekir ki, 'One minute' ve Mavi Marmara baskını, İsrail'in uluslararası alanda parlak cilalarının döküldüğü en önemli olaylardı. Dünyanın gözleri önünde İsrail'in çoluk çocuk demeden insan öldürmeyi iyi bildiğinin vurgulanması, beklenmedik bir ilkti. Davos'taki 'One Minute' olayı gibi Mavi Marmara da İsrail'in büyük bir dikkatle ördüğü propaganda duvarında tarih boyunca açılan en büyük gediklerden birisi oldu.
Mavi Marmara'ya baskın yapan İsrail askerleri bütün TV yayınlarını kararttıklarını zannetmişlerdi. Ama baskın sırasında da bazı televizyonların canlı yayınları sürüyordu. Böylelikle İsrail'in katliamından bütün dünya haberdar oldu.

Esas Bayram sonra...

Davos'ta Recep Tayyip Erdoğan tarafından söylenen: "Siz öldürmeyi iyi bilirsiniz" sözü, Mavi Marmara saldırısı ve bu arada Gazze plajlarında katledilen çocukların TV kameralarına yakalanan görüntüleri, İsrail gerçeğinin insanlık tarafından anlaşılması açısından birer milat oldu adeta. Bunlar, tabir caizse, surda açılan gediklerdi.
Dünya çapında sahip olunan medya organları sayesinde İsrail'in etrafına yıllardır örülmeye çalışılan itibar duvarı, kısa bir sürede yerle bir olmuş ve İsrail'le ilgili gerçekler herkes tarafından görülmeye başlanmıştı artık.
İsrail'le zaten limoni olan ve 2010'daki Mavi Marmara baskınıyla iyice bozulan ilişkilerin tekrar normalleşmesi için iki ülke arasında görüşmelerin sürdüğü biliniyordu.
Türkiye'nin koştuğu şartlardan özür ve tazminat meselesi daha önce hallolmuştu. Son olarak Gazze'ye yönelik ablukanın kaldırılması konusunda iki ülke arasında sağlanan mutabakatla da ilişkilerin normalleşmesi açısından problem kalmamış oldu.
Vaktiyle İsrail'le ilişkilerin bozulmuş olmasını eleştirenler şimdi de belirli ölçüde normalleşecek olmasını eleştiriyorlar. Hem de insafsızca. Dün, Türkiye'nin İsrail'e karşı boyun eğmesini isterken yanlış bir noktada idiler. Bugün de iki ülke arasında görüşmelerle gelinen aşama dolayısıyla yine yanlış yerdeler.
Dün otorite kabul ettikleri İsrail karşısında gereken yapıldığı için rahatsız olanlar, bugün de İsrail'in Türkiye'nin şartlarını kabul etmesi dolayısıyla üzgünler belli ki... Bunun acısını da akılları sıra ülkemizi yönetenleri karalayarak çıkarmaya çalışıyorlar.
Gelişmeler, Filistin ve özellikle de Gazzeliler açısından tam bir bayram müjdesi... Her şeyin bir vakti olduğuna göre, esas bayram ise daha sonra inşallah...