Futbol dünyasını sarsan dolandırıcılık! Türkiye bunu konuşuyor: Seçil Erzan kimden ne kadar para aldı?

Futbol dünyası dolandırıcılık olayıyla çalkalanıyor. Seçil Erzan isimli banka müdürünün "Yüksek karlı gizli fon" vaadiyle aralarında Fatih Terim, Emre Belözoğlu, Arda Turan Fernando Muslera gibi isimlerin de bulunduğu futbol dünyasının önemli isimlerinden milyonlarca dolar para aldığı ortaya çıktı. Soruşturma kapsamında haklarında dava açılan 7 sanığın yargılanmasına başlandı. Peki Seçil Erzan kimden ne kadar para aldı futbolcular nasıl dolandırıldı? İşte detaylar...

Giriş Tarihi 25 Kasım 2023, 11:34 Güncelleme 25 Kasım 2023, 12:43
Futbol dünyasını sarsan dolandırıcılık! Türkiye bunu konuşuyor: Seçil Erzan kimden ne kadar para aldı?

İÇİNDEKİLER

Futbol dünyası dolandırıcılık olayıyla salllanıyor.

Seçil Erzan isimli banka müdürünün "Yüksek karlı gizli fon" vaadiyle aralarında Fatih Terim, Emre Belözoğlu, Arda Turan Fernando Muslera gibi isimlerin de bulunduğu birçok tanınan ismini dolandırıldığı konuşuluyor.

Söz konusu olay sonrası soruşturma ve yargımala süreci başladı. Peki Seçil Erzan kimden ne kadar para aldı futbolcular nasıl dolandırıldı?

A Haber İstihbarat Şefi Ramazan Almaçayır süreci ayrıntılarıyla anlattı.

Almaçayır şunları söyledi:

"Türkiye'nin gündemine düştü. Birçok ünlü spor ismi mağdur duruma getirilen... Aslında bir saadet zinciri ya da ponzi sistemi denebilecek bir sistemle bir fon altında paraların toplandığı sistemden bahsediyoruz.

Konu ile ilgili şüpheli de banka çalışanı olan Seçil Erzan isimli şüpheli. Kendisi tutuklu ancak soruşturma da giderek genişliyor. Futbol camiasından 18 kişinin milyonlarca dolar parasının toplandığı ancak bunların geri ödenmediği şeklinde iddialar var.

HANGİ FUTBOLCU KAÇ PARA VERDİ
Herkesin tanıdığı isimler: Fatih Terim'in 300 bin dolar kaptıdığı yönünde bilgiler var. Arda Turan'ın 13 milyon 900 bin dolar gibi büyük bir para verdiği bilgisi var. Bu paranın 6 milyon 400 bin dolarının geri iade edildiğini belirtiyorlar.

Yine Emre Belözoğlu 4 milyon 292 bin dolar. Selçuk İnan ise 1 milyon 535 bin dolar. Fernando Muslera'nın da 500 bin dolar parasını kaptırdığı yönünde iddialar ve suçlamalar var.

SEÇİL ERZAN FUTBOLCULARI NASIL DOLANDIRDI?
Soruşturma devam ediyor. Şimdi iddia şu; Seçil Erzan 2011 yılında borsa işlemleri sırasında batması sonucunda bir ponzi sistemi yani aslında ortada var olmayan bir parayı kar amaçlı dağıtacağını söyleyerek bir sistem oluşturarak fon adı altında para toplama işlemlerine başladığı belirtiliyor. 2021 yılında herkesin tanıdığı isimlerle de temas kuruyor. Çalışmış olduğu bankasında özel bir fon açılacağını ve bu fondan yararlanmak isteyenlere de yüksek miktarda karla geri dönüş yapılacağı şeklinde vaatte bulunuyor. Bu vaat üzerine sayılan isimler yüksek miktarda para teslim ediyorlar.

Buradan sonra da paraları geri ödeyemediğini söylüyor. Burada ponzi siteminden söz edelim; İlk katılımcının yatırdığı para ve kar oranı arkadan katılan yatırımcıların paralarıyla ödenmeye çalışılıyor. Yani katılımcıların paraları kendi aralarında dağıtılmaya çalışıyor. Bir noktada döngü sıkışınca büyük paraların ödenmeme durumu oluyor.

Arda Turan'ın da mahkeme kayıtlarına yansıyan konuşmalarında da var. Çok büyük bir parasını kaybettiğini söylüyor ve serzenişte bulunuyor.

KAÇ YIL CEZASI İSTENİYOR?
18 kişiyi mağdur ettiği için Seçil Erzan'ın 226 yıl hapis istemiyle yargılanması devam ediyor.

BU PARAYI NEREDE KULLANDI?
Şimdi zaten herkesin aklındaki soru o... Erzan tek başına mı hareket etti. Ortada olmayan milyonlarca dolar para var. Toplam 25 milyon doların üzerinde para toplandığı belirtiliyor. Vermiş olduğu ifadelerde ödeyemedim şu kadar kaldı vs. diyor ama toplanan paranın büyük miktarı ortada yok. Bu para nereye gitti? Kayıt dışı olarak bu lanse ediliyor. Dolandırıcılık suçu ile ilgili kayıt dışı paranın transferi de söz konusu mu? Bu soruşturma devam ediyor.

Seçil Erzan ifadelerinde çok tutarlı ifade veremiyor. Parayı getirdiler ancak şu şekil oldu tarzında bilgiler devam ediyor.

Terim'den 300 bin dolar para aldığını söylüyor ama Terim ifadesinde herhangi bir alışverişin olmadığı söylüyor. Terim de başka bir banka çalışanında şikayetçi oldu.

Şuanda herkesin istediği mağduların yatırmış oldukları paralarını geri alabilmek. Adli boyutta ise bu paralar nerede? Seçil Erzan tek başına mı hareket etti? Bunların cevabı araştırılan detaylar arasında."

YARGILAMA BAŞLADI
Öte yandan "Yüksek karlı gizli fon" vaadiyle yaşanan dolandırıcılık iddiasıyla aralarında Emre Belözoğlu, Arda Turan Fernando Muslera gibi isimlerin de bulunduğu müştekilerin şikayeti üzerine başlatılan soruşturma kapsamında haklarında dava açılan 7 sanığın yargılanmasına başlandı.

21 Kasım'da İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya 4'ü tutuklu 6 sanık ve tarafların avukatları katılırken 1 tutuksuz sanık Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Aralarında Emre Çolak ve Volkan Bahçekapılı'nın da bulunduğu bazı müştekiler de duruşmada hazır bulundu.

Kimlik tespitinde sanık Seçil Erzan, mesleğini jeoloji mühendisi olarak açıkladı ve ikametgah adresinin olmadığını belirtti.

Denizbank avukatı ve bazı müşteki avukatları davaya katılma talebinde bulundu.

Duruşmada savunma yapan sanık Erzan, 20 yıl boyunca, banka müdürü olarak çalıştığı sürede hata yapmadığını, dolandırıcı olmadığını iddia etti.

2011'den 2020'ye kadar yakınlarının kendisine değerlendirmesi amacıyla parasını verdiğini, kendisinin de halka arz gibi yöntemlerle parayı işleme koyduğunu, verdiği sözü tutamadığı zaman ise kredi çekerek ödediğini iddia eden sanık, ortak faydanın "paradan para kazanmak" olduğunu ancak kendisinin bu paradan komisyon almadığını öne sürdü.

Sanık Erzan, Galatasaray futbol kulübünün oyuncularıyla yakın olduğu dönemde paralarını değerlendirme konusunda oyunculara destek olduğunu, kimsenin parasını zimmetleyerek üstüne almadığını savundu.

Kendisinin dolandırıldığını iddia eden Erzan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İyi bir müdürdüm, çok çalışkandım, işimi severek yapıyordum dolayısıyla o camiada benim bilinirliğim oldu. İş dışında da görüştük, sosyal hayatlarımızı paylaşmaya başladık. Onlar benim, ben de onların özel hayatında bilgi sahibiydim. Faiz adı altında aza tamah etmemeleri beni bu hale getirdi. Ana para ödeniyordu. Şubattan sonra ben baskı altına girdim. Bu insanlar 7/24 beni rahatsız ettiler, arabama GPS taktılar, bankada esir alındım, önüme mermi koydular, beni tehdit edip 'Bankadan, seni işten attıracağız' diye tehdit ettiler. Bakiyenin birilerinin evlerinde, arabasında, kolundaki saatlerinde yazlıklarında, cebinde olduğunu biliyorum ben."

2020'de kendisini tanıyan bir kişinin fon adı altında olmadan "Ne istiyorsan onu yap." diyerek para teslim ettiğini söyleyen sanık Erzan'a mahkeme başkanının bu kişinin kim olduğunu sorması üzerine önce ismini vermeyen sanık, başkanın ısrarla yeniden sorması üzerine bu kişinin Fatih Terim olduğunu söyledi. Erzan, şöyle konuştu:

"O dönem kulüpten ayrıldı. Bir şekilde her istediğinde para ödedim. İstediği para bana verdiği paradan çok fazla olmaya başladı ve ben orada 'hayır' diyemedim. İlk bana verdiği 300 bin dolardı. İstediği zaman 50-100 bin gibi ona geri gönderiyordum. Ben bu arada ipotek verdim araba sattım bir şekilde devam ettirdim."

Erzan, Fatih Terim'le aralarında para alışverişi olduğunu ancak kendisine borcu olmadığını belirterek, Fernando Muslera'nın ana parasından 500 bin dolar ödenmediğini söyledi.

Müşteki Emre Çolak'ın kendisine 3 milyon 200 bin dolar, Emre Belözoğlu'nun 4 milyon 200 bin dolar verdiğini ancak geri almadıklarını anlatan sanık, müşteki Arda Turan'ın teslim ettiği miktarı daha sonra yazılı beyanda bulunarak sunacağını söyledi.

Sanık, Ayhan Akman'la aralarında para alışverişi olduğunu, kendisine teslim ettiği paradan çok daha fazla parayı Akman'a ödediğini ifade ederek, Akman'ın diğer mağdurların oluşmasına neden olan kişilerden biri olduğunu iddia etti.

Duruşma savcısının, "İletişime geçtiğinizde paraları ne diyerek aldınız?" sorusu üzerine sanık, "Benim müşterilerimden 2 kişi hariç, 'fon' adı altında kimseden para almadım. Söylemek zorunda olduğum birkaç kişi oldu o da şubat ve mart aylarında. Evrak gönderdiler 'bir fon varmış' diye, 'fon' dediğim insanlar oldu, Emre Belözoğlu'na 'fon var' dedim. Volkan Bahçekapılı'nın referansıyla geldi çünkü o da başkasının referansıyla biliyordu." diye konuştu.

Sanık Erzan, savunmasının sonunda, "Kazandırırken Seçil'dim, kazandıramayınca dolandırıcı oldum." sözlerini kullandı.

Duruşmada söz verilen müşteki Emre Çolak, "bankanın yatırım fonu vaadiyle ve kurumsallığına inanarak kandırıldığını, 3 milyon 212 bin doları kardeşi Emrah Çolak'ın bankaya elden teslim ettiğini" söyledi.

Çolak, ayrıca parayı vermesinden birkaç gün sonra belge aldığını ancak geri ödeme yapılmadığını kaydetti.

Müşteki Volkan Bahçekapılı ise sanık Erzan'ın kendisini 3-4 kez "Acil paraya ihtiyaç var." diyerek aradığını ancak o dönem kendisinin bu fona girmediğini aktardı.

Eşi Buse Terim Bahçekapılı'nın da bu fona para yatırdığından haberi olduğunu, kuzeni Emre Belözoğlu'na bu fondan bahsettiğini kaydeden Bahçekapılı, "Maddi zararım yok ama burada bir kefalet söz konusu, bundan yaşadığım vicdan azabını kendi paramı kaybetsem yaşamazdım. Sanık bana Mehmet Aydoğdu ve Hakan Ateş'in başında olduğu, 20 kişinin olduğu özel fon bulunduğunu söyledi. Ben bankanın kurumsallığına güvendim." diye konuştu.

13 saat süren duruşmanın ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar Atilla Yörük ve Nazlı Can'ın tutuklulukta geçirdiği süre ile mevcut delil durumunu dikkate alarak tahliyelerine karar verirken diğer tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına hükmetti.

Denizbank'ın suçtan doğrudan zarar görmemesi nedeniyle davaya katılma talebinin reddine hükmeden heyet, diğer müştekilerin katılma taleplerinin daha sonra değerlendirilmesini kararlaştırdı.

Sanıkların telefonlarına ilişkin suç tarihinden itibaren son 6 aylık arama ve baz kayıtlarına ilişkin raporun BTK'den istenmesine hükmeden heyet, Denizbank Genel Müdürlüğüne yazı yazılarak Büyükdere şubesinin olay tarihinden itibaren geriye doğru 6 aylık kamera kayıtlarının istenmesine karar vererek duruşmayı 12 Ocak'a erteledi.

FATİH TERİM'İN İFADESİNE ULAŞILDI
Öte yandan dava kapsamında, soruşturma aşamasında savcılıkça Fatih Terim'in "müşteki" sıfatıyla alınan ifadesine ulaşıldı.

Fatih Terim, soruşturmayı yürüten savcılığa 2 Haziran'da verdiği ifadesinde, sanık Seçil Erzan'ı Denizbank Şube Müdürü olarak 5-6 yıldır tanıdığını, 11 yıldır da bankanın müşterisi olduğunu belirtti.

İşlerinin yoğunluğu nedeniyle finansal işlerine kendisinin vakit ayıramadığını aktaran Terim, şunları kaydetti:

"Yani benim bütün bankacılık işlemlerimi birlikte çalıştığım bankada çalışanlar yönetmekteydi. Hayatımda hiçbir zaman Denizbank'ın hem Florya'daki hem de Levent'teki şubesine gitmedim. Paraya ihtiyacım olduğu zaman ise yakınlarımdan aile dostlarımdan isterim. Onlar gidip gerektiğinde bankadan parayı çekip bana getirirler. Bazen de yanımdaki çalışanlarım ihtiyacım olan parayı bankadan alıp bana getirip verirler. Birtakım belgelere imza atmam gerektiğinde ise zaman zaman Seçil Erzan yanıma gelip Florya'daki tesislerde imzamı alırdı. Hatta evime de geldiğinde belgelere imza atmışlığım olmuştu."

Somut dosya kapsamında bahsedilen fon ile yakından uzaktan ilgisi olmadığını savunan Terim, "Şöyle ki bu fon için kimse benden bu zamana kadar herhangi bir para istemedi. Bu fon ile alakalı Seçil Erzan'a hiç para vermedim." ifadelerini kullandı.

Zaman zaman çalıştığı bankacılara durumunun ne olduğunu sorduğunu belirten Terim, şöyle devam etti:

"Onlar da kendi bilgisayarından parasal durumuma ilişkin excel tablosu olacak şekilde bir görsel fotoğraf çekip mesaj yoluyla bana yollarlar. 6 Nisan'da ben yine hesabımda ne olup bittiğini öğrenmek için Denizbank'ta çalışan Rüya hanım ile mesaj üzerinden yazıştım. O da bana bilgileri atacağına ilişkin mesaj gönderdi. Gönderdiği excel tablosunda 3 kalem gözükmekteydi. Birincisinde 219 bin 300 dolar, 47 bin 400 lira (mevduat) ve saklama o/n 3 milyon dolar şeklinde bilgiler yer alıyordu. Sonrasında Seçil Erzan'ın olayını duyunca ben bankaya sinirlendim ve bankadaki tüm paramın eşim Fulya Terim'in Garanti Bankası'ndaki hesabına aktarılmasını istedim. Bana mesaj yoluyla gönderilen ve biraz önce yukarıda bahsettiğim 219 bin 300 dolar, 47 bin 400 lira (mevduat) paranın eşimin hesabına geldiğini tespit ettim fakat 3 milyon dolar halen gönderilmedi."

"NE KADAR ZARARA UĞRATILDIĞIMDAN DAHİ HABERDAR DEĞİLİM"
Bu durumdan şüphelenerek rahatsız olduğunu ve bankadan son 11 yıla ilişkin tüm hesap hareketlerini, çektiği kredileri ve tüm parasal işlerini kapsayan belgelerin kayıtlarını istediğini aktaran Terim, bu zamana kadar bankanın kendisine sadece vadesiz hesaplarıyla ilgili dökümlerini verdiğini, bunun dışında talep ettiği hesap dökümü ile ayrıntıları vermediğini anlattı.

Terim, 3 milyon dolar parasını halen vermeyen banka çalışanı Rüya isimli kişi ile bahsettiği konuya ilişkin mesaj görselinin fotokopisini dosyaya sunacağını belirterek, "Ayrıca ben bunun gibi çok fazla aleyhime bankacılık işlemi yapıldığını fakat iyi niyetimin suistimal edildiğini düşünüyorum. Uzun yıllardır çalıştığım banka ile aramızda bu zamana kadar hep güven ilişkisi vardı. Ne kadar zarara uğratıldığımdan dahi haberdar değilim." bilgisini verdi.

Bankanın, bu zamana kadar gerçekleştirdiği işlemlerin hesap dökümünü kendisine verdiğinde muhasebe ekibiyle birlikte ayrıntılı bir inceleme yapıp buna ilişkin tüm detayları ayrıca dosyaya sunacağını bildiren Terim, "Fakat halihazırda bu zamana kadar özellikle bankacılık işlerimi yürüten Seçil Erzan, Rüya hanım ve başkaca tespit edilecek benim bankacılık işlemlerimde usulsüzlük yapan Denizbank çalışanlarından şikayetçiyim." ifadesini kullandı.

Ayrıca Hürriyet'te yer alan haberde Erzan'ın futbolcularla ilgili ifadelerinin detayları paylaşıldı.

İfadesinde şikayetçilerin isimleri tek tek sorulan Seçil Erzan şu bilgileri verdi:

"ARDA EN İNSANİSİYDİ"
Arda Turan:
"Benim son dönemde fon alacağım şeklinde ikna ettiğim kişilerdendir. Kendisi bana bu süreçte en insanca davranan kişilerdendir. Arda Turan toplamda bana 13 milyon 900 bin dolar parayı parça parça olacak şekilde teslim etmiştir. Ben kendisine 6 milyon 400 bin dolar parayı geri ödedim ancak geri kalan parayı ödemedim. Arda Turan'dan aldığım bu paraların bir kısmını dışarıda, bir kısmını da bankada elden teslim aldım.

"BUSE İLE PARA İÇİN GÖRÜŞMEDİK"
Buse Terim: Buse Terim ile bu zamana kadar para konusunda hiç görüşmedik. Kendisi ile kuzeni Terim Arıcan üzerinden iletişim kurdum. Buse Terim'den tam olarak ne kadar para aldığımı hatırlamıyorum ancak 200 bin dolar civarı aldığımı hatırlıyorum. Sonrasında kuzeni Terim Arıcan da bana 50 bin dolar daha para vermiştir. Bu parayı geri ödeyemedim.

"SEMİH KAYA BENİ TEHDİT ETTİ"
Semih Kaya: Fon adıyla 3 milyon 200 bin dolar aldım. Fakat 5 milyon 700 bin dolar geri ödememe rağmen Semih Kaya'dan yakamı kurtaramadım. Semih Kaya'ya fazladan ödediğim bu parayı Emre Belözoğlu ve Arda Turan'dan aldım. Semih Kaya ve menajeri Fırat Özdemir, "Senin sonun iyi değil, neden kaçmıyorsun, seni Türkiye'de yaşatmazlar, benim çok tanıdığım var, MİT başkanını tanıyorum" diyerek beni sürekli tehdit etti.

"EMRE'YE ÖDEME YAPMADIM"
Emre Belözoğlu: Kendisinden 4 milyon 200 bin dolar para aldım ancak bu zamana kadar herhangi bir ödeme yapmadım. Emre Belözoğlu'nun gönderdiği paraları bazen şubede odamda, bir kez de Volkan Bahçekapılı'nın ofisinde teslim aldım.

VOLKAN SABAH 7'DE MESAJ ATT
Volkan Bahçekapılı: Bir gün Volkan Bahçekapılı'yı telefondan aradım, 'Çok kısa süreliğine yüksek getirisi olan bir fon var, aman bu husus duyulmasın, Fatih Terim hocanın da fondan haberi var. Sen de girmek ister misin' dedim. Volkan Bahçekapılı da bana 'Biliyorum, Buse'nin de haberi var hatta' dedi. Bir sabah saat 7'de bana Volkan Bahçekapılı "Bu fon hala duruyor mu, Emre Belezoğlu senden haber bekliyor" diye mesaj attı. Sonrasında ben Emre Belezoğlu'nu aradım. Konuyu çok kısaca anlattım. Hem Volkan hem de Emre bana nakit para bulup Volkan'ın Levent'teki ofisinde teslim ettiler. Toplamda 2 gün boyunca ben önce 1 milyon 400 bin dolar, sonra 1 milyon 492 bin dolar ve son olarak 400 bin dolar parayı 2023 senesi mart ayı içerisinde elden teslim aldım. Fakat bu zamana kadar Volkan Bahçekapılı'ya herhangi bir ödeme yapmadım.

MUSLERA'NIN PARASINI MERT GETİRDİ
Muslera: 1 milyon 200 bin dolar aldım, 700 bin dolar geri ödedim. Kendisine 500 bin dolar borcum bulunmaktadır. Muslera'dan parayı Mert'in getirmesiyle şubeden teslim aldım. Muslera ile para alırken yüz yüze görüşmedim. Ödeme yapamayınca Mert'le birlikte Göktürk'teki evine gittik.

Mert Zeydanlı: Kendisinden toplam 2 milyon 200 bin dolar aldım ancak sadece 400 bin dolar parayı ödedim. 1 milyon 800 bin dolar borcu hala ödemedim.

Öte yandan Seçil Erzan tüm işlemlerden bankanın haberdar olduğunu iddia ediyor banka ise haberdar olmadığını öne sürüyor.

İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Seçil Erzan'ın bir bankanın Levent'teki şubesinde müdür olarak çalıştığı ve müşteki Bülent Çeviker'den kişisel güven ilişkisine dayalı 2 milyon dolar alarak yüksek kar vaadiyle yeniden kendisine iade edeceğini bildirdiği kaydediliyor.

İddianamede, müşteki Bülent Çeviker'e para karşılığında yazılı evrak verildiği ancak daha sonra Çeviker'in Erzan'a ulaşmaya çalışsa da ulaşamadığı, durumu bankaya bildirdiği, banka tarafından araştırma yapıldığı, Erzan hakkında suç duyurusunda bulunduğu ifade ediliyor.

Sanık Erzan'ın bu yöntemle futbolcular, iş adamları ve çeşitli meslek gruplarından müştekilere, yüksek kar getirisi bulunan güvenilir bir fon bulunduğunu ve yine kamuoyunda tanınan Fatih Terim, Hakan Ateş gibi isimlerin bu fona dahil olduğunu söyleyerek, müştekileri bu fona para yatırmaya ikna ettiği anlatılan iddianamede, gerçekte ise böyle bir fonun hiç olmadığının tespit edildiği anlatılıyor.

İddianamede, Erzan'ın, müştekilerin verdiği paralara ilişkin sahte belgeler oluşturarak, bu belgelere bankanın kaşesini ve ıslak imzasını atarak müştekilere teslim ettiği ve dolandırıcılık kastıyla hareket ettiği kaydediliyor.

Sanık Erzan'ın "özel belgede sahtecilik" ve "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık" suçlarından 66 yıldan 216 yıla kadar hapsi istenen iddianamede, sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk'ün ise aynı suçlardan 3 yıl ve 65 yıl arasında değişen oranlarda hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN