İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyesi ve 2016-2020 Dönemi için rektör adayı olan Prof. Dr. Mehmet Sabri Çelik, Türkiye'nin geleceğini nasıl inşa ederiz: İTÜ'de nobele giden yol başlıklı makalesinde İTÜ'nün hedeflerinden ve projelerinden bahsetti.
Prof.Dr. Çelik makalesinde İTÜ'nün projeleri ile ilgili şunları kaleme aldı.
"Ülkemizde üniversitelerimiz acilen kaliteli bilim yapma ve bilgi üretmede dünya ve Avrupa ile entegre olmalıdır. Buna zemin hazırlayan araştırma destek programları marifetiyle projeler üretilmelidir" düsturuyla yola çıkarak İTÜ rektörlüğü için adaylığını açıklayan Prof. Dr. Mehmet Sabri Çelik, "AB projeleri içinde "Nobel adayı" çıkartan Avrupa Araştırma Konseyi (ERC) "advanced" projelerinden 4 yılda en az 8 adet alabilmeyi hedeflemekteyiz (Türkiye'de henüz kimse alamamış). Bu gayret, üniversitemizde Ar-Ge motivasyonunu hızlandıracak, disiplinler arası çalışma kültürüne katkı sağlayacak,ve aynı zamanda İTÜ'ni NOBEL ödülü alacak bilim üretmeye giden yola itecektir." sözleriyle ileriye dönük vizyonunu ortaya koydu.
Prof. Dr. Çelik rektör olması halinde hayata geçireceği bazı projeleri şu şekilde sıraladı:
- "Çalışma Grupları" ve "Şemsiye Grupları" da dâhil olmak üzere İTÜ'de; gerçekleştireceğimiz Ar-Ge yapılanması kapsamında araştırmaya odaklanmak isteyen en az 40 öğretim üyesinin ders yükünü kısmen üzerinden alarak, kendilerine her türlü alt yapı desteği sağlanacaktır.
- ERC projelerine lojistik destek sağlamak için "Proje Ofisi" veya "AB Ofisi" bünyesinde yılda en az iki ERC projesi alabilmek hedefi ile çalışacak yetkin bir proje yazım ve takip ekibi oluşturulacaktır. Yine yurtdışında bu konuda başarılı olan mentor kuruluşlardan da destek alınacaktır. Temel bilimler bu tip projelere mutlaka entegre edilerek bilim üretme teşvik edilecektir.
- ERC, Avrupa Birliği Araştırma Çerçeve Programı'nın "amiral gemisi" Horizon 2020'nin bir bileşenidir. ERC'nin misyonu, rekabetçi finansman yoluyla "bilimsel mükemmellik" temelinde Avrupa'da en iyi araştırma liderleri ile "yeni nesil" bağımsız çalışmaları teşvik etmektir. Bu sayede Avrupa'nın en iyi beyinleriile, bilgiye dayalı toplumun ihtiyaçlarına cevap verecek ve küresel sorunlarla başa çıkabilecek "Avrupa araştırma üssü" olmayı hedeflemektedir. Biz de ülke ve üniversite olarak bu "üssün" içinde kendimize acilen yer bulmalıyız.
