Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 7 Ağustos 2017

Bu ilk değil son da olmayacak

Bir siyasi parti lideri hele de ana muhalefet partisi genel başkanı olarak Kılıçdaroğlu'nun gelecekteki seçimlerle ilgili hayal kurmasında herhangi bir problem yok.
Ancak, vatandaşı olduğu ve dahası milyonlarca vatandaşını da parlamentosunda temsil ettiği ülkesini kötülemek niyetiyle aslı astarı olmayan birtakım sözler sarf etmesi, en azından ayıp.
Bir Alman dergisi muhabiri Kılıçdaroğlu'na soruyor:
"Almanların yüzde 90'ı şu sıralar Türkiye'ye seyahat etmek istemiyor çünkü mesela yanlış bir tişört veya yanlış bir şaka yüzünden tutuklanmaktan korkuyorlar. Bu korkuyu duymakta haklılar mı?" Türkiye'nin ana muhalefet lideri ise şöyle cevap veriyor: "Ne yazık ki böyle bir ortamın gerçekten mevcut olduğunu tespit etmek durumundayım. Uzun zamandır Türkiye'de hali hazırda hiç kimse için güvenlik garantisi olmadığını söylüyorum: ne canınız ne de mal ve mülkünüz için." Dergi muhabirinin Türkiye'nin güvensizliğine örnek olarak yanlış bir tişört giymeyi ya da şaka yapmayı gündeme getirmesi, komik. Fakat, böyle saçma sapan bir soruya muhatap olan CHP Lideri'nin, 'ülkemizde can ve mal güvenliği olmadığını' söylemesi, kelimenin tam manasıyla ibretlik...
Alman turistlerin Türkiye'ye gelme konusuna Focus dergisinin muhabiri ya da Kemal Kılıçdaroğlu gibi bakmadıklarını biliyoruz. Çünkü milyonlarcası gelip gidiyor ülkemize. Ve bunun böyle olduğunu dergi yöneticileri gibi Kılıçdaroğlu da iyi biliyor...
Focus dergisinin, Türkiye'ye yönelik olumsuz haberler yapma konusunda talimat alan yayın organlarından birisi olduğu, malum.
Bu konuda üzerine düşeni yaptığı da...
Kılıçdaroğlu'nun ülkemiz aleyhine kasıtlı olarak hazırlanan haberlere malzeme verme çabası, ilk değil. Ve belli ki son da olmayacak.

'AVRUPA EMİN OLMALI' İMİŞ...
Derginin haberi ülkemizde tartışılmaya başlanınca, CHP Basın Birimi 'CHP lideri Alman turistleri uyardı' haberinin gerçeği yansıtmadığı, tekzip gönderildiği şeklinde bir açıklama yaptı. Hangi sözlerin gerçeği yansıtmadığı konusuna ise bir açıklık getirilmedi.
Türkiye'nin ana muhalefet partisi liderinin, ülkemizi köşeye sıkıştırmak gayretlerine destek vermesi, yeteri kadar vahim bir durum olsa da, Kılıçdaroğlu'nun söylediklerinin asıl vahim tarafı belki de bundan sonraki sözlerinde.
'Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı 2019 yılında devirmek için ellerinden geleni yapacaklarını' söyleyen Kılıçdaroğlu, şunu da ilave etmiş: 'Bu konuda Avrupa'nın emin olması gerekir.' Bu sözlerin ilk bölümü, aç tavuğun kendisini buğday ambarında zannetmesi kabilinden. Partisinin başına bir kaset darbesi ile geldiğinden beridir Kılıçdaroğlu'nun söyledikleri ile aynı.
Ancak, 'bu konuda Avrupa'nın emin olması gerekir' şeklindeki söz, garip ötesi...
CHP Lideri'nin, 2019'da yapılacak seçimlerde Recep Tayyip Erdoğan'ın seçilmemesi için elinden geleni yapacağını söylemesi, anlaşılabilir. Ama, Avrupa'nın bu konudan emin olmasını istemesi, anormal...
Kılıçdaroğlu farkında mıdır bilinmez, ama bu sözlerin kendisine görev veren amirlerine bir durum raporu göndermekten pek farkı yok...
Verdiğiniz görevi hakkıyla yerine getiremedim, ama merak etmeyin 2019'da artık tamam diyor sanki...
Bu söz, böylelikle işlerin Avrupa'nın istediği şekilde yürüyeceği vaadini de içeriyor gibi... Avrupa'nın beklentilerinin ülkemizin pek hayrına olmadığının ise çocuklar bile farkında...
Kılıçdaroğlu'nun yapıp edebileceklerinden Avrupa'nın değil, milletimizin emin olması çok daha önemli oysa... Ve CHP Lideri bu konuda istikbal vaat etmiyor maalesef...