Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 29 Haziran 2016

Kazanan Hamas ve Türkiye...

30 Mayıs 2010'da yaşanan Mavi Marmara baskını sonrası Türkiye ve İsrail arasında başlayan gerilim, belirli ölçüde sona ermiş bulunuyor.
Belirli ölçüde diyoruz çünkü 6 yılda birçok değişiklikler yaşandı ve her iki ülke de bundan sonra çok şeyin artık eksisi gibi olmayacağının farkında.
Belirtmek gerekir ki bunun en önemli sebebi de Türkiye'nin artık eski Türkiye olmaması.
Mavi Marmara saldırısı sebebiyle asgari seviyeye indirilen iki ülke ilişkilerinin tekrar normal hale gelebilmesi için Türkiye'nin talep ettiği üç şart da gerçekleşti.
Muhatap ülke İsrail olduğu ve bu ülke ile kesinlikle ilişki kurulmaması gerektiğini düşünenler, Filistin ve Filistinliler için çeşitli faydalar sağlanmış olsa da, gelişmeleri çok da hoş karşılamadılar.
Bu anlaşılabilir bir durum. Ancak, İsrail bir ülke olarak var maalesef ve Filistinliler de bu ülkenin yönetimi ve işgalinde.
Batılı ülkelerin ve onların kontrolü altındaki uluslararası kurum ve kuruluşların İsrail söz konusu olduğunda nasıl davrandıkları da malum...
Dolayısıyla çok arzu edilmeyecek olsa da, İsrail'le ilişkilerin gerekli olduğu açık bir gerçek.
Türkiye-İsrail ilişkilerinin daha çok Filistinliler'in lehine faydalar sağlayacağını da biliyoruz.
Filistinliler'in nasıl bir hayat yaşamaya mecbur bırakıldıkları ve sağlanan mutabakatın bundan sonrası için onlar açısından neler getireceği, meselenin kritik noktası.
Elektriksiz, susuz, hastanesiz... yani bizler için sıradan sayılan imkanlardan mahrum olarak yaşamak yerine biraz olsun rahat nefes alabilecekler belli ki.
Açıklamalar, Filistinlilerin genel olarak gelişmelerden memnun olduklarını gösteriyor.

FETÖ'de panik...

Türkiye-İsrail arasındaki gelişmelerin memnun etmediği çevreler arasında İsrailliler de var tabii.
Jerusalem Post'ta yayınlanan bir analizde "Anlaşmanın kazananı Hamas ve Türkiye oldu" ifadesi yer alırken; Haaretz gazetesi de konuya:
"Altı yıl geç kalınmış bir anlaşma.
İsrail aynı koşulları saldırıdan hemen sonra yerine getirebilirdi" şeklinde yaklaştı.
Konu ile ilgili en çarpıcı yaklaşım ise İsrail haber sitesi Ynet'den geldi: "İsrail hükumetinin Türkiye'ye teslimiyet anlaşmasını onaylaması üzüntü verici.
Bir devletten özür dileyip, tazminat ödemeyi kabul ediyorsanız suçlu olduğunuz anlamına gelir.
Türkiye işe ilişkilerimiz önemli; ama ulusal haysiyetimiz de önemli.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ülkesinin onurunu birinci önceliği olarak belirledi." Altı yıl sonra gelen ve ağırlıklı olarak Türkiye'nin taleplerinin kabul edilmesiyle gerçekleşen anlaşmanın asıl üzdükleri ise başka.
Uluslararası sularda yaşanan Mavi Marmara saldırısı sonrasında konuya 'Otoriteden izin alınmalıydı' şeklinde yaklaşanlar bunlar.
Her konuda İsrail'i haklı görmeleriyle bilinenler, şimdi bu ülkenin istenenlere razı olması dolayısıyla ciddi şekilde şaşkın gözüküyorlar.
Türkiye-İsrail mutabakatının satır aralarında bu zamana kadar Türkiye ile çatışmanın bir unsuru olarak kullanılan yapılar ve bu arada FETÖ ile ilgili bazı hususlar da vardır muhtemelen.
Bu da şimdiye kadar canla başla İsrail için çalışan birilerinin, yaşayacakları yeni şoklara hazır olmaları manasına geliyor...
FETÖ'cülerin düne kadar Türkiye aleyhine beraber iş tuttukları İsrail'i bundan böyle karşılarında görme ihtimalleri çok yüksek çünkü...