SAVAŞ AY

SAVAŞ AY

Tarihi 4 Kasım 2011

Sen silah bırakmadın mı Cengiz abi

Cengiz Çandar'ı severim. O, 1976 yılında Vatan Gazetesi'nde (Numan Esin'in eski Vatan'ı) gazeteciliğe başladığında ben 2 yıllık 'kıdemli' gazeteciydim. Cengiz Çandar imajı 12 Mart öncesi önder kadrolardan bilindiği için saygı sevgide kusur etmezdik kendisine. Dahası bir dönem Filistin'e giden, Filistin Kurtuluş Örgütü'ne (FKÖ) katılıp gerillalık yapmış ekibin içinde de yer almış, Yaser Arafat'ın bile yakın arkadaşlığını kazanmış efsanelerden biriydi Cengiz Abi.
Sonraları mücadelesini gazeteci olarak sürdürdü. Kısa sürede tanınan bilinen özellikle Orta Doğu alanında uzman olarak nitelenen bir bilirkişi kalem oldu.
Dostluğumuz, abi kardeşliğimiz iki meslektaş olarak hep sıcak, samimi sürdü gitti ne güzel.

Ben PKK olsam

Geçen hafta İngiltere'de Türkçe ve Kürtçe yayınlanan Telgraf gazetesine çarpıcı açıklamalarda bulundu ve sarf ettiği bazı sözler yine oldukça çarpıcı, sarsıcı, tartışma açıcıydı.
Kısaca alıntı yaparsam; "Ben de PKK olsam, ben de silahlarımı teslim etmem. 'Ben vazgeçtim alın silahları' demek teslim olmaktır. PKK bunu yapmaz. PKK'nin silahlarını teslim etmesinin gerçekçi olmadığını, şu anki siyasi gücünün kaynağının da silahlarının elinde olmasından ötürü olduğunun farkındayım. Fakat silahları bırakmamak ile ateşlememek arasında fark var. Silahı bırakmak sorun çözüldüğünde olacaktır."

Fena mı oldu
İşin felsefesini, gerçekten de uzmanlık gerektiren kısmını bilmem bilemem burnumu sokamam. Tek yapacağım Cengiz Abime şunu sormak: "Abi sen silahı bıraktın da kötü mü oldu? Bak tetik çekmek, dağda kırda bayırda pür silah ölmeye- öldürmeye teyelli yaşamak yerine kaleminle, beyninle, yüreğinle, sözünle, fikirlerinle mevcutsun artık. Tekrar sorayım; Sen silahı bıraktın da kötü mü oldu Cengiz Abi?"

KIYMIK
Olay yeri inceleme
İzzet Yıldızhan'la Nihat Doğan'ın başına dert açan otel odasında temizlik yapan kat görevlilerine sormak lazım. Çarşafa dolanmış 'bir şeyler' gördünüz mü orada arkadaşlar...