Soğan kavururken kalbini yakma

Kalbini seven; neyi ne kadar ve nasıl yediğine dikkat etmeli. Kızartma alışkanlığı, yemek pişirirken yağın yakılıp soğanın kavrulması gibi yanlışlar kalp sağlığını tehdit ediyor

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 05 Ocak 2014 Güncelleme 05 Ocak 2014, 00:00
Soğan kavururken kalbini yakma

İÇİNDEKİLER

Sağlıklı bir kalbe giden yol mideden geçiyor! Memorial Antalya Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü'nden Op. Dr. Tamer Bakalım, kalp ve damar sağlığı için sağlıklı beslenme önerilerinde bulunuyor...

Yemek yaparken dikkat
Türkiye'de yağın yakılarak yemek pişirilmesi kültürü, soğanın yağda kavrulması, sağlıksız bir beslenme alışkanlığıdır. Soğan yağda kavrulmamalı, tüm malzemeler bir araya konularak pişirilmelidir. Hangi yağ kullanılırsa kullanılsın, yakıldığı anda özelliği bozulmaktadır.

Her gıdadan yeterli ve dengeli tüketin
Dengeli beslenmek ve her gıdadan gerektiği kadar almak sağlıklı bir kalp için çok önemlidir. Sağlıklı kiloya ulaşmak için uygulanan diyet programları şeker hastalığı hariç ne kadar katı tutulursa tutulsun, insanlar tarafından tam anlamıyla uygulanmaz. Bu nedenle katı bir diyet programı yerine ana hatları belirlenmiş bir beslenme programı daha etkilidir. Buna göre; yağ kullanımı kısıtlı olmalı, yağ göz kararı ile değil ölçekle kullanılmalıdır. Kızartma alışkanlığı ortadan kaldırılmalıdır. Bunun en önemli nedeni, kızartma sırasında yağın yanmasıdır. Burada yağın kalitesinin ve türünün bir önemi bulunmamaktadır.

TAVUĞU DERİSİNDEN AYIRARAK PİŞİRİN
Daha lezzetli olacağı düşünülse de, pişirmeden önce mutlaka tavuğun derisi alınmalıdır. Deri ile pişirildikten sonra derisinin çıkarılarak tüketilmesinin bir yararı yoktur. Çünkü pişme sırasında deri, yağın ete işlemesine neden olmaktadır.

Günde 1.5 çay kaşığı tuz
Tuz kullanımının sınırlandırılması, kalp-damar sağlığı ve tansiyon açısından çok önemlidir. Türk toplumunda tuz tüketimi fazla olduğundan özellikle tansiyon ve mide sorunları hızla artmaktadır. Vücudun ihtiyacı olan tuz, sebze ve meyvelerle yeterli miktarda alındığı için, masadan tuzluk kaldırılmalı. Tuz tamamen damak zevkidir ve küçük yaşlardan itibaren tuzla tanışmayanlar için eksiklik değildir.

MARGARİNDEN UZAK DURUN
Yemeklerde ya da kahvaltıda kullanılan yağ, tamamen damak zevki ile ilgilidir. Özellikle pilavda tereyağı ya da margarin kullanımı, kahvaltıda tereyağı yeme, alışkanlıklarından kaynaklanmaktadır. Kızartmaların zeytinyağı yerine ayçiçeği yağı ile yapılması da bu beslenme tarzının bir parçasıdır. Mutlaka katı yağ kullanılacaksa, bu tercih tereyağından yana olmalıdır. Kahvaltıda değil ancak yemeklerde 1.5 çay kaşığı kadar tereyağı kullanılabilir.

ÇAYA ŞEKER YERİNE BAL KOYUN
Rafine edilmiş, işlenmiş şeker de kalp ve damar sağlığı açısından tehlikelidir. Ancak gerçek ve içine herhangi bir katkı maddesi konulmamış olan bal, şeker kadar zararlı değildir. Şeker gibi bal da tatlandırıcı olarak çayda kullanılabilir. Avrupa kültüründe bal, yemeklerde tatlandırıcı olarak kullanılmaktadır.

PATATESİ FIRINDA KIZARTABİLİRSİNİZ
Kızarma; hangi yağ kullanılırsa kullanılsın kesinlikle tüketilmemesi gereken besindir. Çünkü kızartmada yağ ısınarak yanmakta ve önemli olan yağın yandığında ne duruma geldiğidir. Özellikle patates kızartması, damak zevki açısından tercih edilen kızartma türüdür. Patates ince ve küçük dilimler halinde doğranıp, üzerine tereyağı gezdirilerek fırına atılabilir. Patlıcan da kızartma yerine közlenerek tüketilebilir. Sebzelerin yanında kırmızı et, tavuk ve balık eti de kızartılmadan yenmelidir.

KUZUYU DEĞİL DANA ETiNi TERCiH EDiN
Kırmızı et mutlaka tüketilmelidir. Ancak kalp ve damar sağlığı için yağsız dana eti ve oğlak eti haftada bir kez tercih edilebilir. Tavuk, hindi ve balık da "sınırsız" değil, haftada iki gün tüketilebilir. Özellikle damar sertliği sorunu olan hastaların et konusunda yemek yeme alışkanlıklarını yeniden belirlemeleri önemlidir. Et fırında pişirilecek ve salça kullanılacaksa, ev salçası tercih edilmemelidir. Çünkü salça yüksek tuz oranına sahiptir. Sebze yemeklerini parça etle pişirmekte bir sakınca yok. Ancak etlerin yağsız olması çok önemlidir. Akşam saat 20.00'den sonra yemek ve abur cubur yememelidir. Yatmadan önce bir bardak yağsız süt içilebilir.

DOKTOR EŞLİĞİNDE DÜZENLİ EGZERSİZ
40 Yaş üzeri kadın ve erkekler yılda bir kez kardiyolojik check up'dan geçmelidir. Kişi; ailesel olarak kalp hastalıkları açısından taşıdığı risk faktörleri, şeker hastalığı, tansiyon ve kolesterol gibi eşlik eden diğer hastalıklara göre check up programlarına alınmalıdır. Kardiyolojik tetkikler, kişiye özel yapılmalıdır. Doktor, kardiyolojik check up'da kişisel ayrımları yaptıktan sonra yine kişiye özel egzersiz programları da düzenleyebilir.

SİGARAYI BIRAKIN ALKOLÜ SINIRLANDIRIN
Damar sertliği olan hastaların tedavisinde öncelik, damar sertliğini mümkün olduğu kadar yavaşlatmak, geriletmek ve olabiliyorsa durdurmaya çalışmaktır. Bu nedenle damar sertliği olan hastaların sigarayı bırakması gerekir. Sigaraya hiç başlamamak, kalp ve damar sağlığı için çok önemlidir. Alkol, kalp hastalıkları ile direkt ilişkili olmasa da fazla tüketimi özellikle karaciğer yağlanmasına neden olduğu için kalp ve damar sağlığı üzerinde olumsuz etki yapmaktadır.

MEYVEYİ DE ÖLÇÜLÜ YİYİN
Yiyecekler "istenildiği kadar" tüketilmemeli. Meyve ve sebze yerken de kalori miktarlarına dikkat etmeli ve ölçülü alınmalı.
Hamur işi, fast-food gibi yiyeceklerden uzak durulmalı. Özellikle fastfood tarzı besinlerle birlikte; salam, sucuk ve sosis gibi işlenmiş etlerin tüketmesi de engellenmeli.
Yarım yağlı süt tercih edilmeli. Kutu sütler hijyen açısından güvenlidir. Ancak, sucuk, salam, sosis gibi sakatat ürünlerinden mutlaka kaçınmalıdır.
Kırmızı et tüketimi haftada bir, yağsız olarak tercih edilmelidir. Bunun yanında tavuk ve hindi eti tercih edilmeli, haftada iki kez çok yağlı olmayan balıklar yenmelidir. Balık dışındaki deniz ürünleri tüketilmemelidir.
Haftada 2- 3 kez yumurta yenebilir. Ancak hiçbir zaman yağda değil, haşlama olarak tercih edilmelidir. Hijyen açısından sarısı kayısı kıvamında değil, katı kıvamda olmalıdır.