Müsaade etmeyiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şili yolunda uçakta gazetecilere konuştu: PKK, YPG ve PYD bir şey pişirmeye çalışıyor... PYD terör örgütünün koridor oluşturmasına müsaade etmeyiz. PKK, PYD ve YPG terör örgütüdür...

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 02 Şubat 2016 Güncelleme 02 Şubat 2016, 01:30
Müsaade etmeyiz

İÇİNDEKİLER

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Şili seferinde uçakta gazetecilere konuştu:

John Kerry'nin "Esad konusunda 2018'e kadar geçiş hükümeti olabilir" sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
ERDOĞAN: Doğrusu ben bu konuda iyimser değilim. Şu anda Suriye'nin içinde ve dışında olanların hepsi de bir defa, bir tehdidin altında.
Bu tehdidin altında olan insanlar şu anda diyelim ki Bulgaristan'dan gelmiş göçmenler gibi kalkıp rahat bir oy kullanamazlar.
Bir irade yansıtamazlar.
İzmir'dekiler gibi bir irade yansıtamazlar. Hepsi bir korkunun içinde olacak.
Bir endişenin içinde olacaklar ve buralarda da BM'nin ben samimi davranacağına hiç inanmıyorum.
Şu an Birleşmiş Milletler Cenevre'de samimi davranıyor mu? İşte bu PYD'nin başındaki kişiyle (Salih Müslim) perde arkası görüşmeler yapıldığı söyleniyor.
PKK, AB'de ve ABD'de nasıl terör örgütü olarak kabul edildiliyorsa, PYD de YPG de terör örgütü ilan edilmeli. Çünkü bunlar da DAİŞ gibi El Kaide gibi birer terör örgütüdür. Esed gibi ihanet içerisinde olan birinin önünü açmaya çalışmanın doğru olmadığını düşünüyoruz.

Rus uçağının sınır ihlalini gündeme getirdiğimizde adım adım Suriye'ye çekilmeye çalışıldığımız iddiaları var. Düşünceniz nedir?
ERDOĞAN: Ulusal güvenliğimizi korumak durumundayız. Bu çerçevede müdahale konusunda, biz şu anda sınır ihlali yapmadan müdahale ediyoruz.
Yani ihlallere, top atışlarıyla, angajman kurallarıyla gereken karşılığı veriyoruz.
Ama koalisyon güçleri olarak maalesef beklenen adımlar istenildiği gibi atılmıyor şu an itibarıyla. İşte, Biden'ın son ziyaretinde kendisiyle de bunları konuştuk. Aynı şekilde Fransa ile İngiltere ile de bunları görüştük. Biz sabır ve teenni ile hareket ediyoruz.
Şimdi 23 saniyelik son ihlal esasen sadece Türk hava sahasının değil, NATO hava sahasının da ihlalidir. Bu nedenledir ki NATO'nun ve bizim aynı anda verdiğimiz karşı notalar var. Dediğim gibi biz şu anda sabırlıyız.



Suriye konusunda gerçek manada bir koalisyondan bahsedebilir miyiz?
ERDOĞAN: Koalisyon aslında var. ABD, İngiltere, Fransa, hatta Almanya'nın da içinde yer aldığı bir koalisyon var. İncirlik'te şu an konuşlanmış durumdalar. Ama biz bunun çok daha farklı bir noktaya doğru dönüşümünü arzu ediyoruz, onu bekliyoruz.
Cenevre görüşmelerinin ardından, Sayın Obama'yla da durum değerlendirmesi yapacağız.

Hassasiyet belirttiğiniz konu şu bizim Cerablus-Azez bölgesiyle alakalı. Fırat'ın batısına geçilmesini biz kırmızı çizgi ilan ettik. İran ve Rusya'nın Afrin bölgesinde yığınak yaptıkları iddia ediliyor.
ERDOĞAN: Orada PYD terör örgütünün koridor oluşturmasına müsaade etmeyiz. Bizim, Suriye'dekiler de dahil olmak üzere Kürt kardeşlerimizle hiç bir problemimiz yok. Biz sadece PYD terör örgütünün koridor oluşturma girişimine karşıyız. Tabii onun yanında PKK var YPG var, bölgedeki diğer terör örgütleri var. Bunlarla bir şeyi olgunlaştırmaya, bir şeyi pişirmeye çalışıyorlar. Şu anda 24 saat sürekli olarak TSK ile istihbaratımızla, gerek NATO'daki diğer ülkelerle bunların görüşerek neler yapılabileceğini konuşuyoruz, görüşüyoruz.

Garantörlük hakkında mı?
ERDOĞAN: Bunun garantörlükle alakası yok. Ülkemizde mülteci sayısı 2,5 milyona ulaştı. Bu mülteci akını karşısında şu anda Batı'nın üzerine düşeni yaptığını söyleyemeyiz. Ülkemiz mülteci akınının yanı sıra ciddi tehdit altında. Mesela en son Hazar'dan Suriye'ye atılan ve patlamayan bir füze vardı ki, pekala patlayabilirdi de. Bedeli çok da ağır olurdu. Rusya maalesef hiç birşeyin hesabını yapmıyor. Tuzağa, oyuna gelmeyeceğiz.

Güneydoğu'daki olay bu gelişmelerden nasıl etkilendi? Terörle mücadelede hangi noktadayız?
ERDOĞAN: Güneydoğu'daki gelişmelerde, gidişat iyi yönde. Vatandaş güvenliği sağlansın istiyor. Nitekim özellikle de Güneydoğu'daki vatandaşlarımız, 'Aman bu işi bırakmayın. Bu işe kararlı bir şekilde devam edin' diyor. Elbette sıkıntı da yaşanıyor, şehit de veriliyor. Canımız dağlanıyor, yüreklerimiz parçalanıyor.Terör örgütüne tüm bunların bedelini ağır ödetiyoruz.



Meclis çatısı altında olan HDP'li vekillerin tutumu belli. Bunlarla nasıl mücadele edilecek?
ERDOĞAN: Parlamentoda olan gelişmelerle ilgili ben arkadaşlarıma da söyledim. Kesinlikle Anayasa neyi amirse, bunlar için bunu uygulamamız gerekiyor. Yasalar neyi amirse, bunlar için uygulamamız gerekiyor. Yani, 'Milletvekili oldum, yasaları tanımaz istediğimi yaparım' anlayışı kabul edilemez.

Terörle mücadele sonrası ne olacak?
ERDOĞAN: Bir defa kentsel değişimdönüşüm süratle olmalı. altyapı meselesi var. Ciddi güçlü karakol ve kalekollar olması lazım. Ki, vatandaş "Ben artık güvendeyim" diyebilmeli. Diğerlerine karşı da en öneml görev MİT, emniyet istihbarat, askeri istihbarata görev düşüyor.

Yeni Anayasa çalışmaları hakkındaki düşünceleriniz?
ERDOĞAN: İsmail Bey (Meclis Başkanı) başladı, 6 ay devam edecek. Temenni ederim ki mutabakat sağlanır.

Başkanlık sisteminin halka iyi anlatılması hakkında bilgi verir misiniz?
ERDOĞAN: Olay sadece Başkanlık sistemi değildir, Anayasa değişikliğinin içinde bir başkanlık sistemi diyelim. Olayı sadece başkanlık sistemine indirgemeyelim. Ortada yamalı bohça gibi bir Anayasa var. Bu anayasayı A'dan Z'ye pırıl pırıl hale getirmemiz lazım. Onun için de Başkanlık Sistemi'ni de bir yere oturtacağız. Biz, Beştepe sofrasında bununla ilgili çalışmayı başlattık. Bir tur yaptık. 330 sağlandıktan sonra da, bu referanduma sunulur. Vatandaş, yüzde 55-60 aralığında, işin başında bu noktadaysa, halk bilinçlendikçe bu oran çok daha yukarı çıkacaktır.

Paralel Yapı ile mücadelede Devlet Denetleme Kurulu neler yapacak?
ERDOĞAN: Talimatı verip dedim ki, 'Devletin bütün kurum ve kuruluşlarında, nereden ne istihbarat alıyorsunuz, hepsini inceleyecek, araştıracak, burada paralel devlette kimler var, titizlikle inceleyecek, sonra suç duyurusunda bulunacaksınız.'

DÜRÜST TAVIR DEĞİLDİR
Bülent Arınç'ın TV'deki son açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
ERDOĞAN: O programı izlemedim, duyunca da ciddi manada üzüldüm. Konuyla ilgisi olan Yalçın Akdoğan, Efkan Bey, Mahir Bey var... Ben Dolmabahçe konusunda her üçüne de, 'Onlarla aynı fotoğraf karesinde olmanız doğru olmaz' demiştim. Çünkü, onları muhatap almak, ciddi manada size zarar verir. Başbakanlığım döneminde de gerek Beşir Bey, gerek Sadullah Bey'i zaman zaman bazı görüşmeler yaparlardı. Fotoğraf verilmezdi. TV'de kalkıp bundan haberimin olduğunun iddia edilmesi kesinlikle dürüst bir hareket değildir. Kaldı ki o zat, benimle çalıştığı zaman içerisinde bunları konuşmamıştır. Parlamentodan çıktıktan sonra kalkıp da Cumhurbaşkanı hakkında doğru olmayan ifadeler kullanılmasını kabul etmek mümkün değildir.