Fethullah Gülen neden ABD'de?

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 02 Mart 2014 Güncelleme 02 Mart 2014, 02:29

İÇİNDEKİLER

Fethullah Gülen 1999 yılında Amerika'ya gitti. Sağlık nedenleri öne sürülse de 1999 ila 2013 yılları arasında ''Amerika-Gülen-Türkiye'' bağlamında meydana gelen olaylara topluca ve daha dikkatlice bakınca işin pek öyle olmadığı anlaşılıyor.
Neyin ne olduğunu anlamak için, Gülen'in ABD'de kalmasını sağlayan isimlere bakalım.
Graham Fuller: CIA ajanı. Türkiye istasyon şefi.
Gölge CIA Stratfor danışmanı.
Rusya ve Ortadoğu uzmanı
Morton Abramowitz:
1989-1991 ABD Türkiye Büyükelçisi.
Papa 2 inci John Paul ile Gülen'i buluşturan adam. Amerikan Neo-Con'u.
George Fidas: CIA ajanı.
Yunanistan ve Balkan uzmanı.
Alexander Karloutsos: ABDRum Ortodoks kilisesi Başpiskopos Yard.
Loye Ashton: Tougallo College Dini araştırmalar merkezi.
John Espesito: CIA İslam uzmanı.
Obert Voll: Geortown Üniv.
İslam-Hıristiyan tarih Başkanı.
Bernadetta Andrea: Teksas Üniv.
Felfese Profesörü.
Floyd Schoenhals: Oklahama-
Arkansas, Evangelist Meclis üyesi)
Thomas Michael: Katolik kilisesi İslam uzmanı. Misyonerlik faaliyetlerinin tanınmış ismi.
Aslında, bu isimler Stratejik pozisyonun mesajlarını veriyordu.

ABD stratejisi

Bill Clinton'un 2'inci başkanlık döneminde Fethullah Gülen Amerika'ya götürüldü. 1998'de Ulusal Güvenlik Stratejisi için "ABD'nin 'enerji kaynaklarını ve ulaşım yollarını kontrol eden, dünyayı kontrol eder' jeopolitik görüşü doğrultusunda hareket edeceği ve güç boşluğu oluşan Güneydoğu Avrupa, Orta Doğu ve yakın Orta Asya'ya odaklanacağı'' denilmişti.
Bu bölgenin merkezinde Türkiye oturduğu için, belli ki yeni planlar hazırlanmıştı. Ve... Türkiye ve İslam coğrafyası için, ılımlı İslam modelinin sembol ismi Fethullah Gülen'in Amerika'ya götürülmesi gündeme girmişti. 2001'de George Bush'un başkan oldu. Bush, Tayyip Erdoğan'ı Irak işgalinde Türkiye'yi kullanmak için sıkıştırıyordu. Amerika'da bulunan Fethullah Gülen'in desteğini aramaları düşünülemezdi.
Obama'nın Başkan olmasıyla ABDTürkiye ilişkileri altın dönem yaşarken, Gülen'in de paralel duruşu sıkıntı çeşitli açılardan faydalı oluyordu.
İsrail için ayrılık

Cemaat ve hükümet arasındaki fikir ayrılığı ilk kez İsrail'in Mavi Marmara katliamıyla ete kemiğe büründü
. Başbakan Erdoğan'ın "One minute" diyerek rest çektiği İsrail yönetimine, Fethullah Gülen "Filistin'e gidecek gemi İsrail'den izin almalıydı" diyerek hükümetle arasına ince bir çizgi çekti. Amerika'da Neo-Con çevreler ve Yahudi lobileri için bir fırsat çıkmıştı.
Hükümet ile Cemaat arasında yara, Yahudi kuruluşlarca derinleştirildi.
MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın ifadeye çağrılması ikinci kırılmaya yol açtı. Başkan Obama dışında farklı bir hat olarak ''Gülen-Amerikan Neo-Conİsrail-Yahudi lobileri-İngiltere'' arasında bir koalisyon gelişiyordu.

SONUÇ
: Uzun vadeli planları doğrultusunda getirdikleri Fethullah Gülen, Amerikan yönetimine gereken desteği sağlamıştı. Ancak "One minute'' çıkışından sonra İslam coğrafyasında sembolleşen Başbakan Erdoğan ve Derin Amerika'nın eline geçen Gülen hareketi vardı karşımızda. "Gülen hareketi-Amerikan Neo-Con-İsrail-Yahudi lobiler-İngiltere" koalisyonu, Başbakan Tayyip Erdoğan'ı sarsmak, milli iradeyi teslim almak için Cemaat'in emniyet-yargı cuntası eliyle 17-25 Aralık darbesini gerçekleştirdiler.
Nereden nereye? Değer mi?