İslam karşıtlığına saygı gösteremeyiz

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 22 Ağustos 2010 Güncelleme 20 Temmuz 2011, 16:40
İslam karşıtlığına saygı gösteremeyiz

İÇİNDEKİLER

İslâm, insanı yaratan Allah'ın insan için koyduğu din olduğu için İslâm'ın temel değerleri ile insanlığın ortak eğilimleri arasında örtüşme doğaldır. Bu sebeple Allah'ın birliği, insanın yüceliği, can-mal-konut dokunulmazlığı, din ve düşünceyi ifade özgürlüğü, seçmeseçilme- örgütlenme hakları, hukukun üstünlüğü ve azınlık haklarının korunması, gibi İslâm'ın yücelttiği ve görevleştirdiği temel değerlere, düşüncelere ve kurumlara saygı duyabiliriz.

Bu tür düşüncelerin farklı ve karşıt inanç bağlılarınca ifadelendirilmiş olması, onları kabulümüze ve savunmamıza asla engel oluşturmaz. İslâm'ın değiştirilemez düsturlarıyla çelişmedikçe, bilimsel aklın güzel bulduğu, çoğunluğun ilgi duyduğu değişik düşünce ve projelere de saygı duyabiliriz. Ancak ateizm, ırkçılık, homoseksüellik, evlilik dışı ilişki, içki- kumar-fuhuş endüstrisi, faize dayalı ekonomik yapı, emeği sömürü, emperyalist amaçlı savaş, şahıs ve zümre egemenliği, ölüm cezasını dışlayan ceza sistemi, şiddet ve aşağılama içermeyen düşünceleri mahkum eden yasalar, İslâm'ı dışlayan ve dinî yaşamı engelleyen baskılar ve daha niceleri gibi İslâm'la çelişen,onun emirleri ve yasakları ile çatışan düşüncelere ve uygulamalara asla saygı duyamayız.

Bunları kabul edilebilir ve savunabilir düşünceler olarak görüp saygı duymak Müslümanı yalnızca günahkâr kılmaz, İslâm dairesinden de çıkarır, Müslüman eşi ile nikahını düşürür, ebedî azaba sürükler. İslâm yanı sıra, insanın doğasıyla, bilgi ve tecrübe birikimleriyle de çatışan bu tür fikirlere (düşüncelere) saygı duyulamaz, ancak ve ancak tahammül edilebilir. Çok iyi bilinmelidir ki müminler için tahammül etmek entelektüel bir girişim değil İslâm'ın yüklediği bir görevdir.

Şimdi tahammülü meşrulaştırıcı ve görevleştirici Kurâni ölçüleri özetleyelim: "Karşıt düşünce ve inanç sahiplerinin söylediklerine sabret ve onlardan güzelce ayrıl." "İslâm karşıtlarına boyun eğme. Ezalarına da aldırma. Yalnızca Allah'a dayan. Zira vekil olarak Allah yeter." "...Büyük sorgulama günü olan Kıyâmet mutlaka gelecektir. Sen hatalarını başlarına kakmadan onları güzelce bağışla." "...(Düşünceleri ve eylemlerinden ötürü) bir topluluğa olan düşmanlığınız sizi asla adâletsizliğe sevketmesin, âdil olun..." "Ey Peygamber! Müminlere söyle; Allah'ın (sorgulama) günlerine inanmayanları affetsinler. (Çünkü) insanlara hak ettiklerinin karşılığını vermek (yalnız) Allah'a özgüdür." Özetlersek... Biz müslümanız. İslâm ölçümüz,onunla ayarlı akıl da rehberimizdir. İslâmla ve bilimsel akılla kaynaşan düşüncelere saygı duyarız. Katılmadığımız fikirlere saygı duymaz, sadece tahammül gösteririz. Ancak şiddete başvurmadan, şahsiyetleri incitmeden Hakk'a çağrı görevimizi de yaparız. İnsanlık dışı davranışlara sabır göstermeyi denersek de karşılık vermeyi de hak biliriz. Yazımızı, Şeyh Sadi'nin niçin tahammüllü olmamız gerektiğini gönül kulaklarımıza fısıldayan bir yakarışı ile bitiriyoruz: "Ey görünmeyen hazinesinden puta tapanlara, kâfirlere bile rızık maaşı veren Allah'ım! Düşmanlarını bile gözetiyorsun. Dostlarını mahrum eder misin?"

ALÇAK GÖNÜLLÜ MÜ'MİNLER
Sahabi Ha'rise b. Vehb'in anlatımına göre Sevgili Peygamberimiz çevresindeki mü'minlere sorarlar: -Size Cennetlik'leri bildireyim mi? Sonra da şöyle buyururlar: Birilerinin zayıf kişilikli bularak önemsemediği, her alçak gönüllü mü'min Cennetliktir. Allah'ın kulluk imtihanı sebebiyle verdiği; kazanılması sebeplerini kolaylaştırdığı nimetler kişiye ayrıcalık ve üstünlük sağlamaz. Bu sebeple maddi imkanlar ve sosyal konumlarımız bizi aldatmamalıdır. Sıradan kişi olarak görülen fakat bulunduğu basit şartlar içerisinde ihlaslı kulluk yapan nice insanlar vardır ki imanları ve bir kaçı geçmez Salih amelleri sebebiyle Cennet'e girecek şekilde Rabbimiz katında değer kazanabilir. Bu sebeple, özellikle huşu ile namaz kılan sevimli insanlara saygı da kusur edilmemelidir.

BİR AYET
Andolsun ki, insanı Biz yarattık, nefsinin onu ne ile vesveselendirdiğini biliriz ve Biz ona habl-i veridden (şah damarından) daha yakınız. (Kaf 16)

BİR HADİS-İ ŞERİF
Kişinin malı sadaka sebebiyle eksilmez. Bir kula haksız zulüm yapılır o da sabrederse, Allah onun izzetini (dünya ve ahirette) mutlaka artırır...

SORULARINIZ VE CEVAPLARI
KADINLARIN HAMAMA GİRMESİ HARAM MIDIR?
Erkeklerin birbirlerinin avret mahalli denilen göbekle diz kapakları arasındaki yerlerine bakmaları haram olduğu gibi, kadınların da birbirlerinin göbekle diz kapak arasındaki vücut bölümlerine bakmaları haramdır. Umuma açık hamamlar avret mahallinin gereğince korunmadığı ve korunamadığı yerler olduğu içindir ki Peygamberimiz erkeklerin ancak örtünerek girmelerine müsaade buyurmuş, bir sonraki hadisten anlaşılacağı gibi kadınlara ruhsat vermemiştir. Kadınların yalnız hamamlara değil, soyunmaları gerekecek hiçbir yere girmelerine sıcak bakılmamıştır. Peygamberimiz bir hadiste şöyle buyurmuştur: "Allah (bizzat kendisinin, kocasının, ana-babası gibi yakın mahremlerinin) evinden başka bir yerde elbiselerini çıkaran kadından (koruma) örtüsünü sıyırır. Erkeklerin Hamama Girmesi Şartlıdır Erkeklerin hamamlara örtünerek girmelerine izin verilmiş ise de bu şartlıdır. Eğer zamanımızda olduğu gibi girenlerin bir kısmı avret yerlerini açığa vuruyorsa erkeklerin girmeleri de yasaklanmıştır. Acaba Peygamberimiz tarafından konulan bu yasakların sebebi nedir? Biz mü'minler sebeb araştırmakla emrolunmadık. Zira hamamların sebeb ve hikmetleri bazen açıklanmakta, bazen de doğrudan açıklanmamaktadır.

Haramlara Girmek Niçin Yasaklanmıştır
Haramlara girme yasağı ile ilgili olarak bazı hadisler ışığında şu sebepleri düşünebiliriz: a) İnsanda yaratılıştan var olan ve dinin de geliştirmeyi amaçladığı utanma duygularını zayıflatabilmesi. b) Homoseksüelliği ve seviciliğe ortam hazırlaması. c) Kadınların vücut özelliklerinin diğer kadınlar tarafından kocaları, babaları ve kardeşleri gibi erkekler yanında tavsif olunmaları sebebiyle mahremiyetlere nüfus edilmesi, yakından görme merakının doğması, kalbi duyguların arılığını yitirmesi vs. dir. Üç madde halinde açıklanan sakıncalarından korunabilmesi durumunda ve özellikle sağlık nedenleriyle hamamlara girilmesine ise dinimizde onay verilmiştir. Pek tabii ki örtünme emrine de uyulacaktır. Hamamlarla ilgili ölçüleri hiç şüphesiz güzellik ve de spor salonlarına da teşmil edebiliriz. Açıklamamızı yukarıda yapılan açıklamalar ışığında yorumlanması gereken ik hadisle bitirelim. "...Kadınlarınızdan Allah'a ve Ahiret Günü'ne iman edenler sakın ha hamama girmesin" "...Allah'a ve Ahiret Günü'ne iman eden kişi karısını (ve kızlarını hamama sokmasın"

KADINLARA KOCALARI İÇİN MAKYAJ YAPMALI VE ESTETİK AMELİYATLAR YAPTIRMALARI TAVSİYE EDİLEBİLİRMİ ?
Süslenme kadın doğasının gerektirdiği bir eğilimdir. Ancak onlar toplumsal ilişkilerini cinsellikleri üzerinden değil,şahsiyetleri üzerinden yapmakla yükümlü oldukları için yalnızca kocalarına yönelik olarak makyaj yapabilirler. Ahlâki sorumluluk taşımayan kadınların cinsel odak olma yarışına girilebildiği yaşamımızda eşlerini dışa dönük eğilimlerden koruyabilmek için kadınlar makyaj yapmalıdırlar. Bu onlar için sevaplar kazanacakları kültürel cihad olur. Burun, göğüs ve karın benzeri estetik ameliyatlar Allah'ın yaratışına müdahale niteliği sebebiyle genel hüküm olarak haramdır. Ancak yaratılıştan veya sonradan oluşan ve insanı psikolojik yönden yaralayan veya giderilmesi yönünde ısrarlı koca isteğine muhatap kılan oluşumlar, sağlık yönünden zarar vermeyecek şekilde giderilebilirler.

Özür beyan edip af dilemek

Hırka-i Şerif ziyarete açıldı

İşkenceciler lanetlilerdir

Oruç tutanlar için acıktırmayan kurabiye

İslam'ın evrensel çağrısı barıştır

Zina yapanın nikahı bozulur mu?

Her daim bilgiye muhtacız

Sıkıntılar günahlardan kaynaklanır


İbadetin anası, özü Namaz'dır


'Oruç Allah'ın emridir'