Kızların gözünde bittiğin anlar 2

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 27 Aralık 2014 Güncelleme 27 Aralık 2014, 01:03
Kızların gözünde bittiğin anlar 2

İÇİNDEKİLER

Kızın evine gittin. Rahat rahat dururken birden o ne çorapta başparmak kısmında bir patates. Hele onu saklarken ki efendi çocuk gibi oturuşun akıllara şayan.
Kız ile kesişiyorsun. Hadi bıraktım kesişmeye çıkmaya bile başladın. Yolda romantik dakikalar yaşıyorsunuz. Anam oda ne bir tümsek! O tümseğe takılıp Allah düş ya kulum dercesine sanki olimpiyat yüzücüsü gibi havaya attığın kulçalarla birlikte düştüğün anki surat şeklin. Yok abi kaybettin.
Oturdunuz, sen felsefik konuşmalar yaparken bacak bacak üstüne attın. Ama kız senin bacaklarının içindeki içliği gördü. Tamam abi üşüyorum yok zayfım, yok kansızım. Ama o insafsız kardeşim gitti addalara.
Annelerimiz ne der kapıdan çıkmadan önce. Tuvalete gittin mi. Git kardeşim ne var ne yok hallet. Sonra pırrttttt bir kaçar ki sinsi şey. Kız gaza gelip kaçar.
Kız lavaboya gitti.
Lavaboya işeyecek ya. Neyse o konuya başka bir gün geleceğim. Hazır o yokken şu madene bir bakayım diye burnuna daldırdığın parmak ile zevkin doruklarına geçtiğin an parmak burunda hemi de baş parmak ile kız karşı karşıya.
Cık cık cık yazık oldu entellektüel arkadaşa.
Hele hesabı ona ödetirsen. İşte goodbye. Paran olacak arkadaşım. Yapacak bir şey yok.
Ben cüzdanı unuttum felan filan kızlar yemiyo abi.

Arkadaş
Bir gün akıl hastanesinde iki deli bisiklete biniyormuş.
Bir süre sonra birisi durmuş.
Bisikletinden inip, lastiklerin havasını indirmeye başlamış. Diğeri "Napıyosun" diye sormuş. Bizimki "Bisikletin selesi çok yüksek geldi, onu kendime göre ayarlıyorum" demiş.
Diğeri bu cevaba çok sinirlenmiş.
Hemen kendi bisikletinden inip seleyi ve direksiyonu yerlerinden çıkarmış, sonra da selenin yerine direksiyonu, direksiyonun yerine de seleyi takmaya koyulmuş. Bu sefer öbürü sormuş "sen napıyosun" diye.
Diğeri hemen cevap vermiş:
- Ben delilerle gezmem, geri dönüyorum.

AlkışlıYorum
Emeklemeye yeni başlayan oğlumu babasının yanında bırakıp mutfağa geçiyorum.
Döndüğümde, babası çoktan bilgisayarın başına geçmiş, oğlum ise görünürde yok.
Alışkanlıklarını bildiğimden hemen masanın ve aynı zamanda kocamın oturduğu sandalyenin altına bakıyorum.
Oğlanın ortadan kaybolduğundan bihaber babası ne aradığımı soruyor, "Öküzün altında buzağı" deyip öküzümle, ona benzememesini dilediğim buzağımı başbaşa bırakıp işime dönüyorum.