Okuldaki çığlık

Büyükada'daki eski Ruhban Okulu'nda yıllar önce bir yangın çıktı... Çocuklardan biri de kuyuya düştü. İşte o çocuğun çığlıklarının, dönem dönem binanın sessizliğini sona erdirdiği iddia edildi

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 27 Ekim 2012 Güncelleme 27 Ekim 2012, 00:00
Okuldaki çığlık

İÇİNDEKİLER

Büyükada Rum Yetimhanesi, 1898-1899 yılları arasında yapıldı. Ünlü Mimar Alexandre Vallaury tarafından otel olarak inşa edilen binanın dünyanın en büyük ahşap binası olduğu iddialar arasında. Prinkipo Palas adı altında otel olarak tasarlanan bina gerekli iznin verilmemesi üzerine el değiştirdi ve Eleni Zarifi tarafından satın alındı. Yedikule'deki Balıklı Rum Hastanesi'nde hizmet veren Rum Yetimhanesi de, 1902 yılında bu binaya taşındı. Yetimhane Heybeliada'ya nakledilince, bina da 1960'lı yıllarda kapatıldı ve günümüze kadar boş olarak kaldı. Fener Rum Patrikhanesi 2005'te AİHM'e açtığı davayı kazandı. 29 Aralık 2010'da yetimhane binasının tapusu patrikhaneye devredildi.

NUTUK'TA NEFRET VARDI
Gizemli olayımız bu binada yetimhane olduğu sırada yaşandı. Binada bir yangın çıktı. Bazı çocukların yanarak can verdiği söylentisi yayıldı. Bu yangın sırasında çocuklardan birisi de bahçedeki kuyuya düştü. Oraya bakmak kimsenin aklına gelmediği için çocuk hayatını kaybetti. Bu arada kısa bir bilgi vermek gerekirse "ruhban okulları" aslında rahip ve bilgili kişiler yetiştirmek amaçlı hizmet vermekte. Fakat çeşitli ruhban okullarından mezun olanların, farklı işler yapmaya yönelmesi üzerine ruhban okulları dışlanmaya başlandı. Hatta yaptığım bir araştırmaya göre; Atatürk bu duruma ve ruhban okulundan mezun olup farklı iş icra eden bir adama nefretini "Nutuk" isimli kitabında anlatmaktaydı.

'ÖZEL KOŞULLU ALAN'
Adada yaşayanların ve bu yetimhaneye ziyarete gidenlerin iddialarına göre; çığlık sesleri hala duyulmaktaymış. Bazılarına göre bu çığlık sesleri, kuyuda can veren çocuğa ait. Büyükada Rum Yetimhanesi'nin tapusunu alan Rum cemaati, binanın otele dönüştürülmesine karar verdi. 'Prinkipo Palas' adıyla inşa edilen bina, izinlerin çıkması halinde, 112 yıl sonra otel olacak. Büyükada Manastır Tepesi'ndeki Rum Yetimhanesi geçtiğimiz günlerde, tapusunun Fener-Rum Patrikhanesi'ne verilmesiyle gündeme gelmişti. Dünyanın en büyük ahşap binası özelliğindeki bina bu kez de otel olmasıyla gündeme geldi. Rum cemaati, 112 yıl önce otel olarak yapılan Osmanlı yönetiminden otel olmasına izin verilmeyen heybetli binanın tekrar otel olabilmesi için kolları sıvadı. Cemaat, binanın aslına dönmesi için gerekli imar plan değişikliği nedeniyle ilçe ve büyükşehir belediye başkanlığına başvurmaya hazırlanıyor. 1960 yılından bu yana boş duran görkemli yapı, otel olarak ayakta kalmaya devam edecek. İmar planlarında 'özel koşullu alan' olarak yer alan yetimhane, 1996 yılında Turizm Bakanlığı'nca turizm bölgesi ilan edilip 49 yıllığına otel olarak işletilmesi için bir şirkete kiralanmıştı. Ancak kurul tarafından planlar onaylanmayınca plan hayata geçmedi. Bugün Yetimhane'nin tapusuna kavuşan cemaat, ilçe ve büyükşehir belediyesine yapılan başvurular dahilinde imar planındaki değişiklikle, fonksiyonu 'turizm tesis alanı' olarak kabul ettirilebilmesi için büyük çaba sarfedildi.

TARiHTE BiR iLK
Fener Rum Patrikhanesi Bursa Metropoliti, Heybeliada Aya Triada Manastrı'nın Başrahibi Prof. Dr. Elpidophoros Lambriniadis "Heybeliada Ruhban Okulu kurulduğunda, Ortodoks dünyasında başka ilahiyat fakültesi yoktu. Okulumuz bu alanda ilkti. Bu nedenle kütüphanemiz de değerli kitaplarla ve el yazmalarıyla dolu" dedi.

KÜTÜPHANESİ HAZİNE GİBİ
Heybeliada Ruhban Okulu'nun 80 binden fazla esere sahip kütüphanesinde, dünyanın en eski matbu kitaplarından bazıları bulunuyor. Heybeliada'da 8. Yüzyıl'da kurulan Aya Triada manastırının bünyesindeki okulun bodrum katında yer alan kütüphane, beş salondan oluşuyor. Gönüllülerin bugünlerde hummalı bir tasnif çalışması sürdürdüğü kütüphanede, çok sayıda dini, felsefi ve edebi eser yer alıyor.

ÇOK ÖZEL KİTAPLARI
Yüzlerce yıllık kitapları haşerelere karşı, okulun bahçesinden toplanan ve küçük bez torbalar halinde raflara konan lavantalar koruyor. Kütüphane sorumlusu Yannis Ananas, koleksiyonlarında hemen hemen her dilden çok özel kitapların olduğunu ancak İngilizce, Fransızca, Latince ve Eski Yunanca'nın ağırlıklı olduğunu söyledi


HALE TAN