Kolon kanseri genetik özellikler taşıyor

Kolon kanseri sık rastlanan bir kanser türü... Eğer ailede varsa mutlaka diğer bireylerde kontrol altında tutulmalı Kolonoskopiyle görüntüleniyor ve tedavi süreci başlıyor

50 YAŞINDA KOLONOSKOPİ
Çok net cevap verilebilecek bir soru bu. Şikayeti hiç olmasa bile evet !. Eğer kolonoskopide hiçbir anormallik yoksa sonra en ideal yaklaşım her beş yılda bir kolonoskopinin tekrarlanması ve her yıl ise dışkıda gizli kan aranması. Bir aşamada dışkıda gizli kan saptanırsa da kolonoskopinin beş yıl bitimini beklemeden tekrarlanması.
Bu tarz bir yaklaşım birçok kişinin kolon kanserine yakalanmasını engellemekte, birçok hastada ise kanser çok erken evrede yakalanabilmekte. Zira kanserleşebilecek polipler kolonoskopi ile çıkarılabiliyor.
KOLON KANSERİ GENETİK Mİ?
Eğer bir birinci derece akrabada (anne, baba, kardeşler) kolon kanseri varsa ya da 60 yaş ve üstü birinci derece akrabada kanserleşme olasılığı bulunan polip (adenom) çıkarılmışsa ya da iki ikinci derece akrabada (hala, teyze, dayı, amca) kolon kanseri varsa ilk tarama amaçlı kolonoskopi 40 yaşında başlamalı ve sonrasında 5 yılda bir yapılmalı ve her yıl dışkıda gizli kan bakılmalı. Bu gurupta aile bireylerinin yukarıdaki durumlarının tanı alış yaşından 10 yıl erken kolonoskopiye başlanması önerilmekte taranılacak kişi için.
Yani hem anne ve hem de kardeşinde kolon kanseri olan bir kişi ile karşı karşıya isek ve kardeş 43 yaşında kolon kanseri tanısı almışsa o kişinin ilk kolonoskopisini 33 yaşında yaptırması lazım. Sonrasında da bu guruptakilerin 3-5 yılda bir tekrarlatması lazım kolonoskopiyi.
KOLONOSKOPİDE POLİP TEŞHİS EDİLİRSE?
Bunlar da yüksek risk gurubu sayılıyor. Çıkarılmış poliplerin büyüklüğü, sayıları ve mikroskop altındaki bazı özelliklerine göre bir dizi değişik takip protokolleri son derece net biçimde ortaya konulmuş durumda. Herşeyden önce kolon poliplerinin hepsinin kanserleşme özelliği yok. Dış görünüş olarak pek farklı görünmemelerine karşın çıkarıldıktan sonra patolog tarafından mikroskop altında incelenerek "hiperplastik polip" tanısı alan poliplerde kanserleşme riski pek yok örneğin. Dolayısı ile kolonoskopilerinde tek tük hiperplastik polip çıkarılmış kişilerin daha sık takibe alınmaları gerekmiyor. Kolon poliplerinden kanserleşme riski taşıyanları "adenom" ve "villöz adenomlar". İşte bu tip poliplerin çıkarılmış olduğu kişiler çok yakın takipte olmalı. Bunlar da biraz karışık gelebilir okuyuculara ancak onların çok da detayları bilmeleri gerekli değil aslında. Önemli olan korkmamaları.
KOLONOSKOPİ HAYAT KURTARICI BİR GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMİ Mİ?
Ne denli sağlıklı yaşarsak yaşayalım en sık yakalandığımız kanserlerden biri kolon kanseri. Çünkü oluşumu sıklıkla genetik... İşin iyi yanı ise kolon kanserinin genellikle iyi huylu polipler zemininde gelişmesi. Bir polibin kansere dönüşümü ise yıllar içinde oluşageliyor. Bu nedenle, öneriler doğrultusunda kolonoskopik tarama yapıldığında kanserler ya çok erken evrede yakalanıyorlar ya da daha sıklıkla henüz kanser gelişmeden polip aşamasında hasta yakalanıp ameliyata dahi gerek olmadan konu tümden çözülebiliyor.

GASTRİT NEDİR?
Gastrit denildiği zaman mide iç yüzeyini örten tabakanın yüzeyel olarak yaralanmış olduğunu anlıyoruz. Bu durum ise mide ağrısı ya da yanması şeklinde algılanıyor hasta tarafından. n Gastrit neden olur ?
Her şeyden önce mide dış etkenlerle direk yakınlığı olan bir organ. Tüm yediklerimizin ve içtiklerimizin ilk durak noktası mide. Dolayısı ile birçok yabancı madde ile çok sıkı ilişkisi var. Bundan da önemlisi mide çok ciddi miktarlarda asit üreten bir organ. Yani adeta bir "kezzap" deposu.
Hidroklorik asit salgılıyor ve biz mide kapsamını dışarı bir bardağa alsak ve bunun içine de bir parça et koysak iki gün içinde bunun eriyip kaybolduğunu görebiliriz. Mide'nin kendi ürettiği asitten korunması için bir dizi mekanizma var. Bunların en önemlisi gene bazı özel mide hücrelerince üretilen "mukus" dediğimiz maddenin midenin iç yüzeyine sıvanmış olması. Böylece mide kendi ürettiği asitten korunabiliyor. Bu sümüksü koruyucu tabakanın miktarı ya da kalitesinde azalma olursa ya da asit miktarı artarsa mide kendini asitten koruyamıyor ve yaralanmaya başlıyor. İşte gastrit süreci de böylece başlamış oluyor. Bu noktadaki denge iyice mukus aleyhine bozulup bu böylece devam ederse önceleri yüzeydeki tahriş daha derinlere ulaşıyor...


X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.