Tarihi 5 Aralık 2022

Bu ülkenin izzeti var

TEKNOLOJİYE haksızlık etmek istemem. Özellikle salgının en şiddetli günlerinde kendisinden çok yararlandık. Online dersler, iş görüşmeleri, toplantılar yapıldı. Kız isteme merasimleri uzaktan görüntülü gerçekleşti.
Bayramda aile efradı ile görüntülü bayramlaşma yaptık. Salgın bitti ama hala sık sık uzaktan ve görüntülü alternatifi kullanıyoruz. İlk tercihimiz yüz yüze olsa da program sıkıştığında, randevuları ayarlayamadığımızda, takvim yoğunlaştığında bazı işleri görüntülü görüşme ile hallediyoruz.
İyi güzel ama koskoca Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci yüzyılının güya ekonomik vizyonunu çizsin diye görev verdiğin akademisyenin, vizyon toplantısına gelmeyip uzaktan ve online katılması da ne demek! Diğerleri gibi bu rezaletin de altında CHP'nin imzası var. Eski Alman şansölyesinin Amerika'da yaşayan eski danışmanını işe almışlar.
Türkiye ekonomisini onun nasihatleri ile yöneteceklermiş. Bunu ilan için de bir salon tutup vizyon toplantısı düzenlemişler. Ancak müstakbel ekonomi danışmanımız toplantıya gelmeye tenezzül etmemişler. İnternet üzerinden bağlanıp, bizleri uzaktan irşad etmeyi tercih etmişler. Haydi diyelim siz kendinizi çok sevdiğiniz batılılar önünde bu seviyede görüyorsunuz; yakından ilgi ve alakayı hak etmediğinizi düşünüyor, uzaktan takdirle mutlu oluyorsunuz.
Ancak.... Bu ülkenin bir izzeti var. Bu ülke sizin kolonileşmiş zihniniz, esir düşmüş dimağınız değil. Bu ülke hür ve izzetli insanların ülkesi. Uzaktan vali de istemez, danışman da, vizyon da...
Ciddiyetsizlik bununla da bitmiyor maalesef. Bir an için uzaktan bağlanan batılı danışmanın tenezzül buyurup Türkiye'ye gelmiş olduğunu varsayalım.
Danışman Efendi Hazretleri kimin için çalışacak?
Ülkenin ekonomisini kim yönetecek ki bu kişiye danışacak? 6'lı masa Cumhurbaşkanı'nın adını belirlemeden danışmanlarını işe almaya mı başladı? Ya da Kılıçdaroğlu adaylığını açıkladı da gündemin yoğunluğundan arada mı kaynadı? Meral Akşener ise ayrı telden çalıyor. Eğer İmamoğlu veya Yavaş aday olursa destekleyeceklermiş.
Cumhurbaşkanı adayının danışmanları açıklanıyor, politikaları belirleniyor, kimlerle çalışacağı ilan ediliyor Akşener hala "o aday olursa desteklerim, bu aday olursa seçilemez" derdinde.
En komiği ise küsurat partileri. DEVA, GP, DP, SP... Açık açık isimleri söylenmeyince seçmenin büyük bir kısmı hangi partiden bahsedildiğini anlamaz.
Ama onlar kendilerini pek bir önemsiyorlar.
Hepsi Cumhurbaşkanı yardımcısı olacakmış; bu Davutoğlu'nun önerisi.
6'lı bir heyet kurup Cumhurbaşkanı'nı yönetecelermiş; bu da Karamollaoğlu'nun fikri. Biz kendi adımızla seçime gireceğiz diyor Babacan; acaba seçmenin umrunda mı? Sizi daha masa ortaklarınız ciddiye almıyor. Sizden habersiz aday olup, vizyon toplantısı düzenleyip, danışmanlarını tanıtıyorlar. Siz cesaretinizi toplayıp korsan adaylığa "hayırdır?" diyemiyorsunuz ama cumhurbaşkanını yöneteceksiniz öyle mi!
Çok şükür; bu millet bu rezalete onay vermez.
CHP'ye ve peşine takılanlara iktidarı emanet etmez. Yoksa CHP ve avenesinin koca ülkeye layık gördüğü rezalet işte bu!