Tarihi 26 Temmuz 2021

“Bayram Bilançosu”

ESKİNİN her şeyi de güzel değil. Önceden bayram tatili bittiğinde gazetelerde, televizyonlarda "bayram bilançosu" başlıklı haberler olurdu. Bayram tatili süresince yaşanan trafik kazalarındaki mal ve can kayıpları verilirdi. Canımızı yakan yüksek sayıda ölü ve yaralı… Ülkenin gündeminde "trafik canavarı" diye bir kavram vardı; "Trafik canavarı yüzlerce can aldı". Hala istediğimiz seviyede değil ama çok şükür trafik kazaları ve can kayıpları azaldı.
Ülkenin ulaşım altyapısına yapılan yatırımlar ve toplumsal duyarlılık sayesinde o beladan kurtulduk.
Bayram tatili süresince başka türlü bayram bilançosu haberleri gördük. Metro istasyonunda yangın, yokuşta kalan İETT otobüsünü iten yolcular, motoru alev alan bir başka otobüs, sinyalizasyon arızası veren metro, bozulan metrobüs… Günde 1-2 tane ulaşım aksaklığı, kazası, arızası; hepsi de İstanbul'dan.
Sanki daha önce İstanbul'da bu tür arızalar olmuyor muydu demeyin sakın. Tabii ki oluyordu. Olmaması mümkün değil. Milyonlarca insanın yaşadığı, değil Türkiye'nin dünyanın cazibe merkezi olan İstanbul'dan bahsediyoruz.
Otobüs de arızalanır, yolda da kalır, sinyalizasyon da bozulur.
Beklenen arızalardır, kaçınılmaz, önü alınamaz.
Ama maalesef artık İstanbul'da rutin dışı bir durum var. Arıza, kaza, aksaklık oranı yüzde birse herhalde on katına çıkmıştır.
Artan kaza, arıza, aksaklık vakalarının farklı nedenleri olabilir; seçimde verilen sözler dolayısı ile belediye kadrolarının ehliyetsiz ve liyakatsiz kişilerle doldurulması, arızaların yaşanmaması için gerekli olan bakım ve onarım çalışmalarının israf denilerek durdurulması veya belediyede partizanca yönetildiği için meydana gelen yönetim krizidir belki de. Sebebin ne olduğunu öğrenmek için daha detaylı bakmak ve incelemek gerekiyor.
Ama ne olmadığına eminiz.
Bunlar İBB kaynaklarının iddia ettiği gibi trol saldırısı değil.
Troller toplanıp sırf belediye zor durumda kalsın diye toplu halde bir otobüse binip otobüsün arızalanmasına neden olmuyorlar.
Ya da sıcak havada bir metro istasyonuna doluşup fazla çalışmak zorunda kalan havalandırmada yangın çıkmasına neden olmuyorlar.
Sakın bu saçmalık demeyin!
İBB'nin savunması genelde bu minvalde oluyor. Arızayı, aksaklığı sorunu gidermektense başkalarını suçluyor Belediye başkanı ve onun basın danışmanı.
Tıpkı salgının en yoğun günlerinde sefer azaltıp, otobüslerde oluşan yoğunluğun sebebi olarak organize hareket eden trolleri göstermeleri gibi.
Daha da işin içinden çıkamazlarsa konuyu gündeme getiren gazetecilere saldırıyorlar. Şile sahilindeki boğulma vakalarını haber yapmak için olay yerine giden Ahaber ekibine İBB'ye bağlı cankurtaranların saldırması gibi. Şimdi bu yazıyı yazdım diye ister misiniz belediye bağlı İSKİ ve İGDAŞ ekipleri gelsin evimin gazını suyunu kessin.
Olmaz olmaz demeyin İstanbul'da olmaz çoktan oldu!