Tarihi 12 Nisan 2021

Güç açlığı ve yamyamlık

YASİ partiler tabiatı gereği gücü isterler.
Güç sahibi olan yönetir.
Yöneten de kendi görüşlerini, yaklaşımını ve tercihlerini hakim kılmaya çalışır.
Siyasetin doğası böyle.
Siyasi güç sadece siyaset için değil aynı zamanda başka alanlardaki iktidarı ele geçirmek için kullanılır.
Bir dereceye kadar siyaset dışındaki alanlardaki güç talebi de meşrudur.
Nihayetinde toplum farklı kompartımanlardan oluşuyor ve bu kompartımanların hepsinde muktedir olamayan hiçbirinde muktedir olamaz.
Özetle her alanda daha fazla güç sahibi olmak için çalışmak ve çabalamak meşrudur ancak bunun hangi yollarla yapıldığı önemli.
Siyasetin tabiatında var olan bu güç talebi gayrı meşru yollardan ilerlerse işin rengi değişir. Meşruiyet dairesinin dışını çıkılır, yasadışılık başlar. Bunun en bilinen örneği yolsuzluk. Kamunun imkanlarının adil olmayan ve gayrı ahlaki yollardan zenginlik vasıtası haline gelmesine yolsuzluk diyoruz. Her partide karşımıza çıkabilen bir sorun. Nihayetinde siyasi görüşleri farklı olsa da herhangi bir partide siyaset yapan insanların hepsi bu toplumun ferdi. Toplumun ortalamasından çok fazla uzaklaşmıyorlar. Hem erdemler noktasında hem de yolsuzluklar noktasında toplumun genelinden çok farklı değiller.
Ancak partilerin de bir siyasi kültürü var. Kimi partiler geçmiş tecrübelerinden, siyasi kodlarından, kurumsal işleyişinden dolayı yolsuzluğa diğerlerinden daha açık ve müsait bir ortam oluşturuyorlar. Mesela Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk hadiselerinden birisi olan İSKİ skandalı CHP'nin bagajıdır. Üzerinden yıllar geçse de bu ülkede yolsuzluk deyince akla CHP'li İBB ve İSKİ skandalı gelir.
Partilerin siyasi açlığı yolsuzluğu besleyen bir diğer önemli faktör. Bir parti uzun süredir siyasi güce açsa onu ele geçirdiğinde kamunun mali imkanlarına çok daha büyük bir iştahla, pervasızca saldırıyor. Adete "dem bu demdir" diyerek hiç zaman kaybetmeden akçeli işlere girişiyorlar. Maalesef bunun da örneği CHP'den. Malumunuz son yerel seçimlerde CHP kendinden beklenmeyecek bir başarı gösterdi. Eskiye göre daha fazla belediyenin yönetimi CHP'de. Ancak bu belediyelerdeki yöneticilerin yolsuzluk yapma konusundaki iştahı da öyle gözüküyor ki eskiye göre daha fazla. Kamu kaynaklarını kullanarak bir önce zengin olmak ve siyasi güçlerini tahkim etmek istiyorlar. Son örnek Maltepe Belediyesi'nden; belediye imkanları CHP'nin yandaş medya organlarını beslemek için pervasızca kullanılmış.
Maltepe Belediyesi CHP'li HALK TV'ye haber yayın bedeli olarak 113.870 TL'lik fatura kesmiş. Miktarın fazlalığına mı yanarsınız yoksa bir medya organının haber yaptığı için belediye tarafından fonlanmasına mı?
İnsan ister istemez Ekrem İmamoğlu "İstanbul nimet, nimet" derken acaba bunu mu kastediyordu diye soruyor!