Tarihi 23 Mayıs 2020

Bu bayram da böyle

CAMİLER aylardır kapalı, ne vakit namazları kılındı ne cumalar. Koca Ramazan camide teravi kılmadan geçti. Nihayetinde bayram namazı da kılınmayacak. Dahası bayramda sokağa çıkma yasağı var. Evet, bunların hepsi salgın nedeniyle oluyor.
İnsanlar durumun ciddiyetinin farkında ve gerekli tedbirlere uyuyor. İslam dini insan fıtratına uygun yegane din olduğu için bu tedbirlere karşı olmak bir yana insan sağlığı için bu tedbirlerin alınmasını teşvik ediyor.
Sürecin başında aylarca Cuma namazı kılınmayacağı, koca Ramazan'ın teravihsiz, bayramın namazsız geçeceği söylense kimse inanmazdı. İnanmak bir yana efendi efendi tedbirlere uyduk. Sahi nasıl oldu da bu kadar kolay oldu? Bireysel bir iki vaka haricinde neden kimse cami kapılarına dayanmadı? Siyasi hesabı olan veya kriminal birkaç topluluk haricinde herkes tedbirleri kabullendi.
Fazla kolay olmadı mı?
Hayır, fazla kolay olmadı. Olması gerektiği gibi ve bu toplumun din ve devlet ilişkilerinin tarihine uygun şekilde oldu. Toplumumuzun din ve devlet ilişkilerinin tarihi deyince birçok kişinin aklına CHP'nin tek parti dönemi uygulamaları geliyor.
Ezanın asıl ifadeleriyle okunmasının yasaklanması, camilerin yıkılması veya amacı dışında kullanılması, din eğitiminin yasaklanması... Bunlar bir daha yaşanmaması için çabaladığımız ve sebep olanları hayırla anmadığımız kötü tecrübeler. Ancak bizim din ve devlet ilişkileri tarihimiz bunlardan çok eski, köklü ve çok daha sorunsuz.
Bu topraklarda her zaman 'din-ü devlet' 'vatan-ı millet' bir arada var olmuştur. Devlet, vatan ve millet yoksa din de yoktur. Vatan yoksa hürriyet yoktur. Esaret altında dini hayat olmaz. Devlet yoksa düzen yoktur.
Din ile düzensizlik, kaos, kanunsuzluk yanyana gelmez. Millet yoksa dindarlar yoktur. Ve din vatanda, millete, devlete ruhunu verir. Din olmazsa vatan alelade bir toprak parçası, millet ise insan sürüsüdür.
Devlet desen Yunanistan da devlet, İngiltere de. Bizim devletimizi diğerlerinden ayıran, ona anlam ve ruh veren dindir. Onun için 'din-ü devlet' 'vatan-ı millet' beraberdir.
Araya nifak sokmaya, rejim krizi yaratmaya, kaos oluşturmaya, düşmanlık tohumları ekmeye çalışanlara inat böyle gelmiş ve bundan sonra da böyle gidecek inşallah. Onun için bizde devlet, eğer ehil yöneticiler tarafından yönetiliyorsa, dine karşı olamaz. Devletin dine karşı olması kendisini inkar etmesi olur. Dolayısı ile devlet camiyi kapıyor, bayram namazına müsaade etmiyorsa bunu dine düşmanlık için değil din böyle gerektirdiği için yapar. Geçmişte kötü niyetliler bunun tam aksini yapmıştır ama kalıcı olamamışlardır.
Yaptıkları iş çoktan tarihe utanç sayfaları olarak geçti. Birkaç kuşak sonra belki isimleri bile anılmaz olacak!
Hülasa derde, tasaya, moral bozmaya, öfkelenmeye gerek yok. Böyle gerekiyormuş, böyle oldu. Bu bayram dışarıda bayram etmeye müsaade yok. Ayrımcılara, münafıklara, ara bozuculara, kavgacılara, çatışma sevdalılarına, kaos planlayıcılarına fırsat vermeyelim.
Evimizde olalım, rahat olalım, gönüllerimiz bir olsun!
Bayram olsun!