Tarihi 23 Mart 2020

Evde kal dua et yalana inanma

DÜNYAYI saran virüse karşı yapabildiklerimiz bir açıdan bakıldığında çok kısıtlı. Elimizde bir aşı veya doğrudan bu virüse iyi gelen bir ilaç yok. Bilim adamları en iyi ihtimalle yıl sonundan önce bir aşının veya ilacın bulunmasının çok zor olduğunu söylüyor. Çalışmalar devam ediyor ama bulunan aşı veya ilacın insanların yaygın kullanımına sunulmadan önce tabi tutulacağı testler vakit alacak. Ancak bu tablo bizi karamsarlığa sürüklememeli.
Meseleye başka bir açıdan baktığımızda ise yapabileceğimiz çok şey var. Öncelikle virüs hızlı yayılsa da öldürücülük oranı düşük. Eğer riskli grupta değilseniz yani kronik rahatsızlığınız yoksa veya yüksek yaş grubunda değilseniz virüsten ağır etkilenme oranınız çok düşük. Her insanın alabileceği basit tedbirlerle salgına yakalanmayı engelleyebilir böylelikle salgının yayılmasını kısıtlayabiliriz.
Yani hem kendimize hem de beraber yaşadığımız diğer insanlara yardım ederiz.
Uzmanların dediği gibi iş başa düşüyor.
Benim, senin veya bir başkasının alacağı basit tedbirlerle salgının yayılmasını yavaşlatabilir, hastaların hastanelere akın etmesinin önüne geçebilir böylece herkese tedavi imkanı sağlanması için zaman kazanabiliriz. Bu tedbirleri devlet almayacak; biz alacağız. Tedbirleri uygulamak için yüksek teknoloji gerekmiyor; hepimizin gündelik hayatımız içerisinde alacağımız tedbirler. Her şeyiyle iş başa düşüyor. Tedbirleri hayata geçirmek için gereken tek şey moralimizi yüksek tutmak, umudumuzu yitirmemek, meselenin ciddiyetini kavramak.
İhtiyacımız olan tam olarak bunlarken alışageldiğimiz odaklar mesela uluslararası medyanın Türkiye uzantıları, mesela siyasi muhalefeti yıkıcı bir toplum düşmanlığına çeviren bazı meslek kuruluşları ne yapıyorlar? Önceden ne yapıyorlarsa şimdi de aynısını yapıyorlar; yalan dolan haberler ile moral bozuyorlar. Toplumu kaosa sürüklemek için ellerinden geleni artlarına koymuyorlar. Aslı astarı ve hiçbir bilimsel temeli olmayan felaket senaryoları anlatıyorlar. Salgına yakalanan ve hayatını kaybeden kişi sayısının açıklanandan fazla olduğunu iddia ediyorlar. İnsanların hastaneye başvurduğu halde tedavi edilmediği yalanını dolaşıma sokuyorlar...
Dedim ya iş başa düşüyor, diye. Bu yalanlara, dedikodulara, çarpıtmalara inanmamak da bizim elimizde.
Toplumumuza ve devletimize güvenelim.
Resmi makamların açıklamaları dışındaki boş laflara inanmayalım. Moralimizi yüksek tutalım. Uzmanların ve devlet yetkililerin açıklamalarını ve tavsiyelerini harfiyen dinleyelim. Evde kalalım, elimizi yıkayalım, iyi beslenelim. Ve tabii dua...
Sadece kendimizin ve ülkemizin değil Müslim veya gayrimüslim tüm insanların şifa bulması için dua edelim.