Tarihi 20 Eylül 2019

Esad’la barışalım, Kandil’de saklambaç oynayalım

R Suriye meselemiz var.
Tüm dünyanın meselesi ama Türkiye için çok daha önemli.
Yıllardır mücadele ettiğimiz PKK terörü Kuzey Suriye'de ete kemiğe bürünüp devletleşme tehlikesi taşıyor. Çok şükür Türkiye'nin yaptığı başarılı askeri operasyonlarla ve diplomatik hamlelerle bu tehlike şimdilik uzaklaştırıldı. Ama hiçbir şey bitmiş değil. En ufak bir gevşeme, rehavet gelecek kuşaklara kalacak büyük sorunlar doğurur.
Türkiye'nin bekasını doğrudan tehdit oluşturur.
Muhalefet başından beri Türkiye'nin Suriye politikasını eleştiriyor. Hakkıdır, eleştirir. Lakin eleştirinin haklılığını sorgulamak da bizim hakkımız. Malum geçenlerde Türkiye'nin ev sahipliğinde Rusya ve İran'la tekrar bir araya gelindi.
Suriye'nin toprak bütünlüğünün altı bir kez daha çizildi ki Kuzey Suriye'de kurulması planlanan PKK'nın devletinin önünü kesmek açısından çok kıymetli. Toplantıdan hemen önce Esad rejimi PKK'yı bir terör örgütü olarak gördüğünü Birleşmiş Milletler'e bildirdi.
Türkiye'deki Esad sevenler de hemen sazı ellerine aldılar. "Türkiye Esad'la barışmalı, rejimi Suriye'nin meşru yönetimi olarak tanımalı" türküsünü söylemeye başladılar.
Dediklerine göre AK Parti mezhepçi bir dış politika izlediği için Esad'la barışmıyormuş. Türkçesi Esad Nusayri olduğu için Sünnimuhafazakar çizgideki AK Parti'nin Esad'la barışmadığını söylüyorlar.
Meseleye bir de tersinden bakalım;
Türkiye'deki Esadçılar neden ısrarla Esad'la barışmamızı istiyor?
Esad Rusya'dan izin almadan Suriye içerisinde bir yerden bir yere gidemiyor. Suriye ordusunu teftiş eden Rus albayların 1-2 adım gerisinde yürüyor. Kısacası hiçbir gücü, yaptırımı olmayan kukla bir diktatör. Bu şartlar altında Esad'la barışalım ısrarının kendisi mezhepçidir. Yine Türkçesini söyleyelim; Türkiye'nin Suriye politikasını eleştirenler sırf Esad Nusayri diye Esad'la barışmamızı istiyorlar.
Aynı çevreler şimdi de PKK ile yeni bir çözüm sürecinden bahseder oldular. "HDP'yi sistemden dışlamayalım, mecliste HDP'nin de dahil olduğu bir komisyon kuralım" ve "Kürt sorununa demokratik çözüm bulalım" deyip duruyorlar.
Maksatları HDP'yi meşru siyaset çizgisine çekmek değil HDP'nin PKK'nın siyasi kolu olmasını meşrulaştırmak.
Türkiye'nin ali menfaatleri gerektirirse Türkiye Esad ile de barışır, şeytanla halvete de girer.
Şehadet bir tarafa, bir askerimizin, polisimizin ayağına taş değmemesi için çözüm süreci de yapılır. Ama somut bir kazanımı olmayacakken, mezhebi ve ideolojik kaygılarla, Suriye rejimini tanımayı önermek, "mecliste çözüm süreci" lafları etmek en hafif tabirle çocukluktur.
Çocukluk, çocuklar için güzeldir.
Yaşı büyümüş ama olgunluğu çocuk seviyesinde kalmış olanlar Esad'la barışıp Kandil'de saklambaç oynayabilirler. Ama dikkat etsinler; her an tepelerine çanak çömlek patlayabilir.