Muhalefet partilerinin seçim beyannamesinde terörle mücadeleye dönük elle tutulur bir şey söylemedikleri malum. Genel geçer birkaç ifade var sadece. Daha ötesi yok!Ötesi var da, daha ötesinde hayır yok.
FETÖ ile mücadeleye dair hiçbir şey söylemiyorlar ama iktidara gelince KHK ile görevden uzaklaştırılmış FETÖ'cü devlet memurlarının hepsini işe geri alacaklarını söylüyorlar. Terörle mücadele yok ama teröristi serbest bırakma vizyonu var.
Beyannamesi böyle olan partilerden terörle mücadele konusunda ne bekleyebiliriz ki! Destek değil köstek olmalarını bekleriz ancak. Zaten öyle de yapıyorlar.
Türkiye 15 Temmuz'dan sonra terörle mücadele anlayışını değiştirdi.
Terörü sınırların içerisinde harekete geçmesini beklemeden, sınırların ötesinde kaynağında yok etmek politikasını benimsedi.
Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatları bu kapsamda gerçekleştirildi.
Kuzey Suriye ve Kuzey Irak dahil bütün bir terör hattının Türkiye'nin hedefinde olduğu en yetkili ağızlardan defalarca beyan edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu konuda Türkiye'nin atabileceği adımların boyutlarını anlatmak için "Bir gece ansızın gelebiliriz" ifadelerini kullandı.
Gerçekten de o günden bu yana Türkiye tehdit hissettiği her noktada gece veya gündüz ansızın harekete geçiyor.
Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtlarının yanı sıra sıcak takip suretiyle sayısız küçük çaplı sınır ötesi geçiş oldu.
Yapılan hava operasyonları ile terör mevzileri, barınaklar, yaşam alanları kullanılamaz hale getirildi.
Kuzey Irak'taki Kandil bölgesi de operasyonların hedef olduğu yerlerden birisi. Zeytin Dalı Harekâtı devam ederken TSK unsurları Kuzey Irak'a da küçük çaplı operasyonlar gerçekleştirdiler.
PKK'nın daha önce kamp olarak kullandığı birçok bölgeye ufak çaplı askeri üsler kuruldu ve saha hâkimiyeti sağlandı. Bu küçük fakat sürekli adımların bugün geldiği noktada Kandil dağına 20 kilometre kadar yaklaşılmış ve önemli bir alan da terörden arındırılmış durumda.
Hal böyle Kandil'i hedef alacak Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı gibi daha büyük kapsamlı bir kara harekâtının ayak sesleri duyulmaya başladı. Muhakkak Türkiye'nin menfaatleri için en uygun olan zamanda harekât gerçekleştirilecektir.
İşte tam bu noktada seçim beyannamelerinde terörle mücadeleye ilişkin dişe dokunur bir şey olmayan muhalefet partilerine dönüyoruz. Ve merakla soruyoruz, acaba bu konuda ne derler diye.
Cevap CHP temsilcisi Özgür Özel'den geliyor;
"16 yıldır Kandil'e gitmeyenler, son 16 günde mi gitmeye akıllarına koymuşlar? [...] Şimdi herkes biliyor ki Kandil'de PKK unsurları kalmamıştır. Ama seçimden ümidi kalmayanlar, Kandil'e gitmeyi, Kandil'e bayrak dikmeyi, PKK 'nın boşalttığı Kandil'in dağlarını F-16'lar ile vurup buradan seçimde bir şey, bir güç elde etmeyi düşünmektedirler."
Özgür Özel bugün Kandil'de PKK unsuru kalmamıştır diyerek Kandil'e yapılacak kara operasyonuna karşı çıkıyor. Tıpkı daha dün genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Zeytin Dalı Harekâtı kapsamında Afrin'e girilmesine karşı çıktığı gibi;
"Afrin'e girilmesini asla doğru bulmuyorum. Kenti ele geçirmek gibi bir düşünce olmamalı."
Ne diyorduk; CHP ve terörle mücadele?