İran'da bir süredir devam eden protestoların ateşi diner mi yoksa yükselir mi? Türkiye hangi tutumu takınmalı, İran'daki "özgürlük taleplerini" desteklemeli mi yoksa rejimin yanında mı yer almalı? Aynı durumda Türkiye olsaydı İran'ın tutumu ne olurdu? Gezi kalkışmasında, 15 Temmuz girişiminde İran Türkiye'nin yanında yer almış mıydı? Sırf Suriye'de işlediği cinayetler bile İran'a "beter olsun" demek için yeterli değil mi? İran karışırsa Suriye'deki etkinliği azalmaz mı? Bölgede Şii yayılmacılığı politikalarını takip eden İran'ın karışması Türkiye'nin çıkarına değil mi? Protestolar İran'ın iç dinamiklerinin bir neticesi mi yoksa yabancı güçler işin içinde mi? Türkiye mevcut İran yönetiminin yanında mı yer almalı, bir süre olup biteni izleyip ortada mı durmalı yoksa fırsat bu fırsat deyip gösterilere destek açıklaması mı yapmalı?İran Sorularına Tek Cevap Tüm bu soruları tek bir soruya indirip cevabını kolayca vermek mümkün;
İran daha fazla karışırsa bu Türkiye'nin çıkarına olur mu?
Cevap çok basit; hayır!
Irak ve Suriye çökmüşken güney sınırımızda ayakta kalan tek devletin çökmesi Türkiye'nin yararına değil. İran'ın da karışması daha çok savaş, maddi ve manevi maliyet, terör ve istikrarsızlık demek.
Emin olun şu sıralar Türkiye'nin son ihtiyacı olan şey de bu!
DİYANET NEYE GÖRE FETVA VERMELİ
Endişeli sekülerlerin uzun süredir bir uğraşı var; Diyanet'in fetvalarını beğenmemek.
Sekülerlerin hayat tarzında öyle ya da böyle yer etmiş, normal karşıladıkları bir konu hakkında Diyanet'e bir soru soruluyor.
Kurum da haliyle İslam fıkhına göre soruya cevap veriyor. Diyanet'in fetvası tantanalı bir dille haber yapılıyor.
Sonra gelsin eleştiriler, hakaretler, öfke seansları. Diyanet yılbaşında eğlencenin ölçüsünü kaçırmak, eğlence namına içki içip kumar oynamak yasak mı dedi, hemen kızılca kıyamet kopuyor. Vay efendim olur muymuş öyle şey. Diyanet nasıl böyle bir açıklama yaparmış. Beğenmedikleri bir diğer fetva da Bitcoin'le ilgili. Diyanet Bitcoin ve diğer sanal paraların büyük belirsizlik taşıdığı, aldanma ve aldatma riski içerdiği, haksız ve sebepsiz zenginleşmeye neden olduğu için caiz olmadığı görüşünde.
Ama endişeli sekülerler bunu da beğenmediler.
Tüm dünyada Bitcoin fırtınası eserken Diyanet nasıl caiz değil dermiş.
Der tabii çünkü Diyanet gelip geçici fırtınalara, popülerliğe, daha çok k‚ra, ilgiye, talebe göre değil değişmeyen hakikate göre fetva verir.
Memlekette din ve vicdan hürriyeti var. İsteyen Diyanet'in fetvasına uyar, istemeyen uymaz ama kimse Diyanet'e görüş dayatamaz. Herkes haddini bilse çok daha az yoruluruz!
CEVABI BELLİ SORU
"Fatih Müslüman değildi" diyen papyonlu müptezel, sen ne ayaksın?
