Trabzonspor oyunun ilk yarım saatine hükmetti. Bu hüküm sürme 3 oyuncu üzerinden döndü. Mbia, Mehmet ve Cardozo. Diğer futbolcular ise kendi aralarında 'top çevirdi' oyuna katılmayı akıllarına bile getirmedi. Aslında 'buna yetecek kumaşları yoktu' demek daha doğru bir cümle olur! Trabzonspor kadrosuna baktığımızda oyuncu tercihlerinin ne yazık ki ilkel ilişki dinamikleri göz önüne alınarak yapılıyor. Hem geçen hafta hem de bu hafta sahaya sürülen kadrolar bunu gösteriyor. Sadi Hoca rakibe karşı alternatif geliştirme ve kendi futbolunu oynama adına değil de bireysel yarınını düşünerek 11'ler hazırlıyor. Mesela Özer'in Trabzonspor kadrosunda ısrarla tercih edilmesi ve onun ötesinde bu kadar süre alabilmesinde futbol aklıyla açıklanabilecek hiçbir mantık yoktur. Kadroda o mevkide ondan daha iyi oyuncular varken hem de… Örnekleri çoğaltabiliriz. Ama bu başka bir yazının konusu olsun!
Muharrem Usta yönetiminin yönetimin Sadi Hoca ile devam kararı alması camiada makul göründü. Bunun sebebi de insanların onlara inanması. Fakat Sadi Hoca, bu inancı karşılayacak güçte mi? İşte bu kesinlikle tartışmaya açık bir konu. Camianın yeni yönetime duyduğu güveni önceki tecrübelerden yola çıkarsak kırılgan olduğunu söylemek pek de yanlış sayılmaz. Benim önerim şudur; bu güven yara almadan Trabzonspor kadrosunu ve oyuncu kalitesini hakkıyla işleyebilecek… Yeni yönetimin hayalindeki uzun soluklu çalışma ortamına şimdiden uyum sağlayabilecek bir hocayla anlaşılıp biran önce yenilenmeye devam etmek gerekiyor. Gelelim hakeme… Trabzonspor'un kazandığı şüpheli denebilecek penaltı sonrasında 3 net penaltısı verilmedi. Aynı şekilde Rizespor'un da şüpheli penaltısını es geçti. Şu tablo; artık klasikleşmiş Türk tipi hakem eyyamına döndü. Sanıyorum TFF'de bu konuda özel ders alınıyor. Çünkü bütün hakemlerin aynı davranışı istisnasız sergiliyor olması başka türlü açıklanamaz.
MAÇIN EN iYiSi MEHMET EKİCİ
Orta sahada topu ileriye taşıyan tek isimdi.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ TÜM TAKIM
Maçın en kötüsü mü? Saymakla bitmez!