Mehmet Ekici'nin Trabzonspor'a getirilmesinde büyük emeği olan Adem Yiğit'i aradım. "Ne diyorsun Adem biten ve bizi de bitiren sezona?" "Ağabey, Osmanlı döneminde kalyon gemileri vardı. Dünya kadar hazine taşırlardı. Gerek rüzgâr gerekse kürek gücüyle çalışırlardı. Yelkenlerin odunu ve kürekçileri de dünyanın en iyilerinden seçilirdi.
Trabzonspor bu sezon yelkensiz ve forsasız bir kalyon gibiydi. İçinde dünyanın hazinesi ve milyonlarca taraftarının umudunu taşıyordu.
Ama denizin ortasında çaresizce sallanıp durdu. En önemlisi kaptansızdı."
Evet, Trabzonspor sezonu bütün hedeflerinin uzağında bütün değerlerinin uykusunda geçirerek tamamladı.
YELKENSİZ VE FORASIZ
Sanki sorun transferlermiş gibi yeni sezon için de ilk hamle geldi.
Türk futbolunda devrim sayılabilecek çok kritik sezon öncesinde (yabancı sınırı uygulaması) yerli ve gurbetçi piyasasını iyi bilen ama cv'si çok da parlak olmayan bir sportif direktörle yıllığı 800 bin dolara (!) anlaşıldı.
Görünen o ki Trabzonspor aynı hazineyi aynı milyonların umudunu yine yelkensiz ve forsasız taşıyacak gibi...
Trabzonspor'un kendisinden hariç hemen her şeyini değiştiren başkanlık kademesi gerçekten bir şeylerin değişmesini istiyor ve bunu canı gönülden diliyor ise işe önce aynaya bakarak başlamalı. Çünkü sadece kendinizi doğru herkesi yanlış görerek hedefe varamazsınız.
Demem o ki teknik direktörler değişir, oyuncular değişir, stadyumunuz ve stadyumunuzun adı da değişir ama bu anlayışla kaptanlık ettiğiniz gemiye hiçbir rüzgâr yel değdirmez.
Bir sezon başarısızlıkla bitti. 120 milyon harcandı, 5'inci olduk. Avrupa'da bol eleme oynayacağız. Gerçi yedek kadroyla çıkılacakmış; öyle karar aldılar! Daha ne yazayım işte vizyon! Artık herkes evine dönmeli.
Kalın sağlıcakla...