Tribünlere asılan "İnsanlar masum. zalimlerin eli kanlı. Bu insanlık suçunda yanındayız Reyhanlı. Zalimler suçlu, silahlar zanlı, acın acımızdır Reyhanlı" şeklindeki pankartlar Türkiye'nin son günlerde yaşadığı acıyı çarpıcı bir şekilde anlatıyordu. Bu anlamlı pankartlar şampiyonluk şöleni yapılmayacağının işareti olduğu gibi Arena'da gösterişten uzak görüntüler hepimizi mutlu etti. 19. şampiyonluğu simgeleyen çatıdan aşağıya sarkan Sarı-Kırmızı bayraklarda şampiyonluğun yılı, oyuncuların isimleri ve teknik adamların adı yazıyordu. Maçtan önce Galatasaraylı futbolcuların Trabzonsporlu oyuncularla el ele tutuşarak Ultrarslan tribünlerine gitmeleri büyük alkış aldı.
Galatasaray şampiyon olmuş, Trabzon'un aklı ise çarşamba gecesi oynayacağı finaldeydi. Şartlar izin verirse Galatasaraylılar "Kupayı alalım", Trabzonlular ise, "Bir an önce eve gidelim" zihniyetindeydi. Ani bastıran sıcak havada Riera, sakatlanıncaya kadar Melo ve Muslera çok istekliydi. Diğer futbolcularda ise aynı havayı göremedim. Trabzon topla daha iyi oynasa da pozisyonları bulan taraf genelde Galatasaray oldu. Özellikle Riera oynadığı futbolla günün yıldızıydı.
Melo çıkarken takımdan ayrılacak gibi bir havadaydı. Kazanılan şampiyonlukta Melo-Selçuk ikilisinin uyumu çok önemliydi. Bu ikiliyi ne olursa olsun seneye korumak gerekir.