Oyunun başında gelen gol sonrası maçın bütün kimyası değişir. Planlar ve moraller bir anda alt üst olur. Nitekim maça baskılı başlayan Trabzonspor şoke oldu ve oyunun hakimiyeti Beşiktaş'a geçti.
Moral olarak çöken Trabzonspor karşısında Beşiktaş yediği ilk atakta gol yiyene kadar o kadar iyi oynadı ki oyun tek kaleye dönmüştü. Babel yanlış tercih yapmasaydı maç 12. Dakikada bitecekti.
Maç 24. dakikada, bu kez Trabzon seyirci desteğini daha da fazla arkasına alarak üstelik Quaresma da olmadan yeniden başladı.
Kendisini maalesef gayet yakından tanıdığımız Ali Palabıyık da seyirci tarafından yönetilmeye başlayınca maç Beşiktaş için zora girdi.
Beşiktaş, kadro kalitesi olarak Trabzonspor'dan tartışmasız iyi takım ama Trabzonspor 2.
Yarıda bir hava yakaladı ve sonuçta kendi sahasında her zaman tehlikeli bir takım.
İki gol arası Babel hariç takım olarak çok iyi oynayan Beşiktaş'ta takımı ileriye doğru sürükleyen Quaresma çıkınca Beşiktaş hücumda çoğalmakta zorlandı ve ilk yarının geri kalanında Trabzonspor iyi oynadı. Fabri'nin iyi oyunu olmasa Trabzonspor devreyi galip kapatırdı.
İkinci yarı ilk yarının tekrarı gibi başladı adeta. Beşiktaş gol atınca tekrar oyunu toparlamaya başlamıştı ki Trabzon karşılık verdi. Golü atan moralleniyordu ki Trabzon Beşiktaş'ın yapamadığını yaptı ve Cenk'in büyük hatasıyla bir gol daha attı.
Beşiktaş'ın sağ kanat zaafı yani Gökhan Gönül ve Marcelo'nun yetersizliği devam ediyor, iki gol de bu kara delikten geldi. Babel ve Cenk'in gol kaçırma yarışına Talisca iğne deliğinden top geçirerek müdahale etti. Aboubakar ve Cenk birlikte verimli değil diyoruz. Beşiktaş 2-1 galipken Cenk'in yerine Necip girseydi iki gol yenmezdi.
Maç sarkaç gibi gidip geldi ve sonunda Beşiktaş tarafında durdu.
MAÇIN EN iYiSi ATiBA
Atiba maçın en iyisiydi, attığı golle taçlandırdı.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ BABEL
Babel iki net gol kaçırdı, oyuna katkı yapmadı.