Selda abla, öncelikle size ve gazetenize teşekkür ederiz, sorunlarımızı dile getirdiğiniz için... Benim sorunum
dul bir insanla evlenecek olmam. Karım olacak kişinin başından daha önce nikah geçmiş. Annem diyor ki
"İkinci kocalar talihsizdir, kadın bütün sevgisini, anlayışını, sabrını ilkinde harcar, sana posası kalır!" Bunu sadece annem söylemiyor, kız kardeşim ve yeğenlerim de aynı fikirde. Oysa ben mutlu bir birlikteliğin hayallerini kurdum yıllardır. Gerçekten öyle midir, yoksa bizimkiler
eş adayımı sevmedikleri için bahane mi üretiyorlar? Sizin ve özellikle hanım okurlarınızın yorumlarını bekliyorum. Sevgi ve saygılar...
İMZA; ERDAL
DOĞRULUK PAYI VAR...
S.U. CEVAP; Erdalcığım, sualini ancak kendimden yola çıkarak cevaplayabilirim, gerisi biliyorsun uzman işi... Örneğin ilk evliliğimde
'kırmızı rujla kadehlere dudak izi çizerek' aklım sıra hoşluk yapardım. Ama adam öküz olduğu için "Aa bulaşıklar iyi yıkanmamış" derdi. İkinci eşim
Arda abiniz ise bu hoşluklardan nasibini alamadı maalesef.
"Gerekli miydi" dersen tabii insanına göre değişir. Sen yine de moralini bozma. Hatta ilk izdivaçlarda yapılan hataların ikincisine sonsuz yararları bile oluyor.
'Sabretmeyi' öğreniyorsun misal. Bir de
'olayları fazla büyütmemeyi' ki bu altın değerinde bir haslettir inan.