Selda ablacım önce adaşız. Ve seninle duygularımı paylaşmak istiyorum. Biraz da aşık olduğum çocuk okur diye umuyorum. Çünkü dün elinde TAKVİM Gazetesi gördüm. Burası öğretmenler kampı...
Babam öğretmen olduğu için her yıl geliriz. Onunla ilk kez geçen yıl karşılaştık ama başka bir kızla çıkıyordu. Baktım bu sene kız yok. Anında aşık oldum abla. Ama yaz sonu o başka şehre ben ise Ankara'ya döneceğim. İlişkimizin kopmaması için biraz taktik verir misin? Rumuz; Selda
S.U. CEVAP; Kelin merhemi olsa başına sürermiş. Kendimi senin yaşlarında hayal ettim de odun gibiydim. Dur ya şimdiki aklımla gerçekten ne yapardım bi düşüneyim! Bir kere asla cilve filan yapmazdım. Doğal, ciddi ama sevecen olurdum. Tabii ortak noktalarımız var mı onu araştırırdım. Sonra bir yıl mesajlaşır, gelecek yaz duygularımı tekrar gözden geçirirdim. Büyük ihtimal şöyle sonuçlanırdı; "Abla bu ne ya, oğlan uyuzun teki çıktı!"
Kızım çok yetenekli
Selda abla 5 yaşında kızım var, çok güzel resimler yapıyor. Okumayı kendi kendine öğrendi. Ben onun üstün zekalı olduğunu düşünüyorum. Böyle çocukları normal okullara almıyorlarmış diye duydum. Ne yapmalıyız? Rumuz; Aslı
S.U. CEVAP; Bizim zamanımızda 'Ay ne kadar akıllı çocuk' denir, sokağa salıverilirdi. Çocuk da en fazla çamurdan oyuncak filan yapardı. Daha uçuk şeylerin peşinde koşanlara da 'deli' yaftası yapıştırılırdı. Mahalleden hatırladığım deli Mahir mesela, 12 yaşında 'denizde batmayan kapsül şeklinde sandal' icat etmenin hayalini kurmuştu yıllarca. Düşünün henüz pleksiglas icat edilmemiş. Siz çocuğunuz için 'Rehberlik ve Araştırma Merkezleri'ne başvurabilirsiniz.