Selda hanım merhaba... Sesimizi duyurduğunuz için teşekkürler. Benim değinmek istediğim konu; 'para denen şeyin insanları nasıl şımarttığı! Ana-babalarımızın zamanında zenginler fakirleri ezmez, hor görmezmiş. Ben hatırlıyorum, dedemin durumu iyiydi ama bayram ziyaretlerine önce mahallemizin en fakir komşusundan başlarlardı. Günümüzde bütün kutsal değerler bitti, varsa yoksa maddi güç. Rumuz; Bir okur
S.U. CEVAP; Haklısınız paranın her şeyi satın aldığı bir çağdayız maalesef. Normalde yüzüne bakmayacağınız insanların üstünlük taslamaları da bu yüzden. Bir diğer 'artı' da güzellik. Paradan sonra insanların en çok takıldığı şeylerden biri... Ben de kafayı buna takmış durumdayım. Çok kızıyorum. Oğlan sırf yakışıklı diye kızı kendine layık görmüyor ve yerin dibine sokuyor. Oysa bilmiyor ki, her an o 'muhteşem bedenine' bir araba çarpar ve uzuvlarından birini kaybedebilir... Keşke hepimiz hayata bu olasılıklar çerçevesinde bakabilsek...
YİNE BEN
Abla bu seferki 'buluşum' sinema sektörüne dair. Dün eski bir Türk filmi izledim. Neslihan Atagül 14 yaşında filan. O an aklıma geldi; Filmin yapımcısı aynı senaryoyu tekrar sinemaya aktarabilir ve başrolde yine Neslihan oynar. Eski filmden de kızın çocukluk görüntülerini alınır ve flash back olarak kullanılır. Nasıl fikir ama? Rumuz; Mucit
S.U. CEVAP; Valla 'şaane!' Hatta sadece Atagül değil, diğer aktör ve aktrisler de rol alabilir. Hatta sadece bu film değil, diğerleri de yeniden çekilebilir. Ama şöyle bir sorun var; özellikle kadın oyuncularımız estetik ameliyatlarıyla eskisinden daha genç görünüyorlar, onu ne yapacağız? Bir diğer engel de yeni çekilecek filmle, eskisinin renk ve ışık değerlerini birbirine uydurmak.