HÜSEYİN Çimşir maça alt yapıdan yetişmiş 5 oyuncu ile başladığında, Trabzonspor sevgisiyle kardiyoloji koridorlarının müdavimi olan bir senarist abim aradı; "Selo Serkan niye oynay, Kamil Ahmet sakat mı?, Mikel ve N'diaye'den en azından biri sahada olsa ya!" türü endişelerini emir-dilek karışımı savurduğunda maç başlamıştı!
HER KÖTÜ İYİ İÇİN!
Ekuban'la birlikte Trabzon da kötü bir başlangıç yaptı oyuna. Sosa-Serkan'la başlayıp adrese teslim Sosa asisti ve Novak'ın kafasıyla sonlanan ilk organize atakla gelen gol, sonrasının da habercisi oldu.
Sosa klasına uygun vuruşla gelen ikinci golü sonrası bile oyunun kontrolünü almakta zorlandı.
Bir Bulgar ata sözü, "her kötü iyi için" der, haftalardır kötü oynayan ama skoru da bir şekilde alan Trabzon'un, taraftarına kömür ocağına indirilen kanarya işkencesinden fazlasını vermek için önünde 9 maç var.
BAŞAKŞEHİR'E YETMEZ
Çimşir'in Wakame'yi zaman zaman 8-10 karışımı oynatmasının bu ağır ama sihirli ayaklarla bir sonuç vereceği muhakkaktı.
Bu beceri 3-1'i getirdi. Genç Serkan tecrübe kazandıkça sağ kenarın her yerinde oynayacak yetenek çabukluk ve cesarete sah. Hüseyin bıraktığı yerin bile gerisinden başladı desek yanlış olmaz. Kazanan her zaman haklıdır. Lider Trabzonspor'un şunu bilmesi gerekir, Malatya deplasman oyunu iç sahada Başakşehir'e yetmez. Bordo-Mavililer mutlaka üzerine koyacaktır.