Türkiye, sahada başta ABD ve onun işbirlikçisi terör örgütleri YPG-PYD'nin tüm hesaplarını alt üst etmekle kalmayıp, masada da oyunlarını bozuyor. Astana ve Cenevre süreçlerinde YPG'nin masadan kaldırılması da Türkiye'nin diplomatik ve askeri başarısının sonucudur. ABD'li Ulusal Güvenlik Danışmanı ve Dışişleri Bakanı ziyaretleri de bu kapsamda değerlendirilmeli.
Türkiye'yi sahada ve masada istediği noktaya getiremeyen ABD, bir çıkış yolu arıyor.
Son gelişmelerle ilgili TRT Haber'de Yaşar Taşkın Koç'un moderatörlüğünde Basın Kartı programında bir araya geldiğimiz Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu'nun çok yerinde tespitlerini paylaşmak isterim.
ABD'nin DEAŞ bahanesiyle YPG'ye destek vermesini kabul etmediğini söyleyen Çavuşoğlu, müttefiklik ilişkisi bir yana ABD'nin hatada diretmesi durumunda her tür diplomatik ve siyasi kararın alınabileceğini kayıtlara geçirdi. Dışarıdaki manipülasyon ve düşmanlıklara içerden destek yok mu peki?
Malum; ulusal güvenliğimizle ilgili beka sürecinden geçiyoruz ve konulara hiçbir şekilde siyasi değil, milli yönden bakılması gerektiği açık. Buna rağmen ana muhalefet partisi CHP'nin, neredeyse terör örgütleri ve ABD diliyle konuşmasını anlamak mümkün değil. Çavuşoğlu'nun şu değerlendirmelerine kulak vermek gerek: "Askerimizin motivasyonunu bozacak, Türkiye'nin uluslararası platformda kazandığı teyidi bozacak sözler söylememesi lazım. Bu sözlerden memnuniyet duyacak tek kesim teröristlerdir.
CHP maalesef terör konusundan kendisini bir türlü ayrıştıramıyor.
Hatta biraz daha geriye gidersek;
Güney Afrika'da gerçekleştirilen Sosyalist Enternasyonel Kongresi'nde PKK'yı meşru bir mücadele birimi olarak tanımlayan bir metnin altına imza atan da Kemal Kılıçdaroğlu'dur."
8 DİLDE 'TUZAĞA DÜŞME'
Afrin Zeytin Dalı Operasyonu başladığından bu yana harekatı izlemek için Türkiye'den akreditasyon alan yabancı gazeteci sayısı 163'ü buldu. Türkiye olarak bu konuda hiçbir şekilde yabancı basını engelleme gibi bir tavır olmadığı gibi, tam tersine olayları manipüle etmedikçe ve düşmanca davranmadığı sürece hiçbir yayın kuruluşuna karşı yasaklama durumu yok. Ama bile-isteye yapılan yalan ve asılsız haberlere karşı elbette önlem alıyoruz.
Özellikle sosyal medya ve yabancı basında yalan haberlerle kara propaganda yapanlara yönelik Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü (BYEGM) her gün 24 saat boyunca tarama yapıyor, manipülasyonları tespit edip ilgili makamlar üzerinden doğrular deşifre edilerek yalanlar-yanlışlar düzeltiliyor.
Terör örgütlerinin sosyal medya üzerinden yaymaya çalıştığı yalan haberlerin gerçeklerinin yer aldığı "Tuzağa Düşme" kitapçığı 8 dilde basıldı ve tüm yerli-yabancı muhataplara gönderiliyor.
Sahada askeri olarak ve diplomatik alanda sürekli yenilgiye uğrayan teröristlerin kara propaganda yoluyla yapmaya çalıştığı algı yönetimi böylelikle boşa çıkartılıyor.
TERÖR SEVİCİLERE GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Pazartesi günkü yazımda "terör sevicilere suçüstü" demiştim ve Afrin'de aslanlarımızın şehit haberinin ertesi günü Ankara'da HDP Kongresi'nde şarkıların çalındığı, halayların çekildiği saygısızlık bir yana "Yaşasın Afrin direnişi" diye küstahça ve haince atılan sloganların kabul edilemez olduğunu söylemiştim.
Keza; aynı kongrede terör örgütü PKK'nın lideri Öcalan'ın posterinin açılması, Zeytin Dalı Harekatı'nın sivil Kürt halkına yönelik gösterilmeye çalışılması da bu küstahlığın nirvanası oldu.
Çok şükür ki; bu ülkede adalet işliyor. Pazartesi günü Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, terör örgütü propagandası yapmak, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek, suç ve suçluyu övmek iddiasıyla HDP Genel Başkanı Pervin Buldan ve Divan Başkanlığı yapan Sırrı Süreyya Önder hakkında soruşturma başlattı. Buldan hakkında ayrıca örgüt üyesi olduğu gerekçesiyle dava açıldı ve seçme ve seçilme ehliyeti ve diğer siyasi haklarını kullanmaktan yoksun bırakılması da talep edildi.
Sakın bana demokrasiden söz etmeyin dostlar. Terör örgütü propagandası yapmanın, terör sevici olmanın demokrasiyle falan zerre kadar ilgisi yok. HDP artık pazar gününden itibaren legal-sivil siyaseti bıraktığını ve PKK-YPG-PYD paralelinde sokak siyaseti yapacağını resmen ilan etmiştir. İtirazı olan varsa başka kapıya...
DERİN SÖZ
MUHSİN YAZICIOĞLU