Bugüne kadar 35 Olağan, 18 de Olağanüstü Kurultay yapmış bir partinin 54. kez yaptığı bir organizasyon ancak bu kadar amatörce olabilirdi!
Kurultay Divanından tutun da, mükerrer oy skandalına kadar hangi birisini anlatsak.
İsmi her geçtiğinde coşkuyla alkışlanan eski Genel Başkanlardan Bülent Ecevit'in eşine kuru kuruya bir davetiye gönderip, bir telefonla daveti bile çok gören CHP Genel Merkezi'ne tepkisini kurultaya gelmeyerek gösteren Rahşan Hanımı mı anlatsak yoksa, kendisine protokolde bir yer ayırmayı çok gören Genel Merkez'e kızıp salonu terkeden eski Genel Başkanlarından Hikmet Çetin'i mi söylesek bilemedik.
Mustafa Kemal'in askerleri söylemine karşı çıkan Canan Kaftancıoğlu ile PYD'ye terörist demeyen Selin Sayek Böke çizgisi ve mezhep siyaseti arasında sıkışıp kalan CHP tabanının isyanı, kurultayın yapıldığı salonda yeteri kadar hissedildi.
Genel Başkan olduğu 8 yıl içinde girdiği her seçimi kaybeden Kılıçdaroğlu, 5. kez Genel Başkan ama kurultayın ardından bu sabahtan itibaren parti ve parti politikası adına ne değişti diye sorarsanız; kaybeden değişmezse, kazanan da değişmez diyen sadece Muharrem İnce değil, CHP'nin gerçek sahipleri olan sessiz çoğunluğun artık sesini yükseltmeye hazırlandığını söyleyebiliriz..
MİLLİ ANA MUHALEFET NEREDE?
CHP ile başladık, onunla devam edelim. Hafta sonunda kurultayını yaparak hem Genel Başkanı hem PM'yi belirleyen CHP, 2019'daki 3 seçime de bu ekiple girecek. Ana muhalefet demek iktidar alternatifi demek ama CHP'nin haline bakılırsa, kendi sorunlarıyla uğraşmaktan, kişisel ihtirasların peşinde koşmaktan ülkeyle ilgili konulara pek sıra gelmiyor.
FETÖ'ye sahip çıkan, yolsuzlukla alınan Belediye Başkanlarına sahip çıkan, Afrin operasyonuna yarım ağız sahip çıkan ve PYD'ye terörist diyemeyen bir ana muhalefet partisinin kime hayrı olur ki? Eleştiriyi hakaret üzerinden yapan, muhalefeti kara propaganda olarak algılayan, devlet-milletparti değil kişisel ihtiras üzerinden siyaset yapan ana muhalefetin kime faydası olur ki? Türkiye'de iktidar sorunu yok, ana muhalefet sorunu var. Milli ana muhalefet sadece CHP'nin değil, Türkiye'nin de ihtiyacı. Buna itirazı olan var mı?
AFRİN'DE KERTENKELE FORMÜLÜ
Zeyt in Dalı Harekatı, Afrin, Menbiç ve devamının nereye varacağına dair içerden ve dışardan yapılan yorumlara en ilginç ve belki de anlamlı yorum, AK Parti İzmir milletvekili Hüseyin Kocabıyık'tan geldi. Gazetemizin Ankara Temsilcisi Zafer Şahin ile birlikte Cumartesi akşamları TRT Radyo Haber'de yaptığımız Panorama programında ağırladığımız Kocabıyık'a, aynı zamanda Meclis Milli Savunma Komisyonu üyesi olarak, operasyona dair kamuoyunun bilmediği bir ayrıntı olup olmadığını ve Menbiç'in de operasyona dahil edilmesinin olasılığını sorduk. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Nereye kadar devam etmesi gerekiyorsa oraya kadar ve o kadar devam edecek" sözünü hatırlatıp, kertenkele örneğini verdi: Suriye ve bizim sınırımızı, bölgeyi tümüyle düşünün. Üzerinde de bir kertenkele (terör örgütleri) olduğunu düşünün.
Biz; Fırat Kalkanı ile kertenkeleyi tam ortasından ikiye ayırdık. Kuyruğu orada kaldı. Gövde de Afrin de kaldı.
Şimdi o gövdeyi yok ediyoruz ama kuyruk kısmını da toprağa gömmemiz lazım.
Çünkü; kertenkele öyle bir hayvan ki kuyruk kısmından bile yeniden türeyip yaşamına devam eder. O yüzden kuyruğu toprağa bir daha çıkmamacasına gömene dek vazgeçmememiz lazım" Bilmem anlatabildik mi...
GÜNÜN SÖZÜ