Tarihi 27 Ekim 2017

İddia değil ihtiras partisi

Meral Akşener'in partisi önceki gün resmen kuruldu. En çok konuşulan konu da ne iddiası ne de parti değil, ismi ve logosuydu.
İsmin basit-akılda kalıcı olması hedeflenirken, hiçbir iddiasının olmaması ve gereğinden fazla sıradan bulunması bir yana, logo ve sloganın Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'in 2014 yerel seçimlerinde kullandığı ve hatta Türk Patent Enstitüsü'ne tescillettirdiği logo ve sloganla birebir aynı olması da vahim bir hata.
Neyse bu konuları geçelim şimdi de kulislere gelelim.
Bir siyasi partinin ve liderinin hikayesi olmalı derdi rahmetli Süleyman Demirel.
Bu partinin ve liderinin belirgin bir hikayesi yok. Kaldı ki siyasi partiler bir ideal ve siyasi fikir üzerine kurulur. Meral Akşener daha düne kadar daha etkin bir milliyetçiliğin peşindeydi ama her ne hikmet ise son 3 ay içinde daha merkez bir siyaset peşine düştü. Hayatın doğal akışı içinde anlaşılır olmayan bu durumda bir iddiadan çok ihtirastan söz etmek mümkün.
İhtiras da bireysel bir hırstır, toplumu ilgilendirmez.
Partinin içinde kulislere baktığınızda birlikte yola çıktıkların eski MHP'li Ümit Özdağ'ın ekibinin tasfiye olduğu anlatılıyor. Bu noktada hem Özdağ'a hem Akşener'e hem de yeni partiye kızgın daha yolun başında bir kesim.
Tek adamlık iddialarını dilinden düşürmeyen Akşener için; 'Tek Kadın'lığa oynuyor eleştirileri yapılıyor.
Kurucular Kurulu'ndaki isimlere baktığınızda eski ülkücüler dışında liberal ve merkez sağda bir dönem siyaset yapmış, siyaset yaptığı süre içinde ne partisi ne de toplumda çok karşılık bulamamış ve zaten uzun süredir de siyasetin dışında kalmış isimler dikkati çekiyor.
Alıntı-çalıntı vaatler ile afaki sözlerin dışında yeni hiçbir şeyin söylenmediği, topluma bir umut ve hedef sunulmayan parti programını da notlarımızın sonuna iletelim..

İYİ DEĞİL!
Başbakan Süleyman Demirel'e sormuşlar:
"Efendim tek kelime ile ekonomi nasıl?" Cevap:
"İYİ"
"Peki iki kelime ile ifade etmek isteseniz?" Cevap:
"İYİ DEĞİL.."



Elmas kalpli madencilere devlet şefkati... (Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Zonguldaklı madencileri makamında ağırladı.)

​NİLÜFER, FADİME VE KORUYUCU AİLE
Bir çocuk dünyaya getirmek demek, ölene kadar onun sorumluluğunu da almak demek. Ama bazen ekonomik durumlar, bazen parçalanmış ailelerde ebeveynlerin sorunlarını çocuklarına yansıtmaları ve bazen de anne-babanın vefatı dolayısıyla aileler çocuklarına bakmakta zorlanınca devreye devlet giriyor.
Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu, kimsesiz çocuklarımıza devletin şefkatli yüzünü göstererek, anne-baba yokluğunu aratmamaya çalışıyor.
Özellikle son 15 yıldır AK Parti hükümetlerinin ve bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Hanım'ın bizzat ilgilendiği konuların başında geliyor kimsesiz çocuklar. Yapılan onlarca iyi şey var ama geçenlerde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya ile sohbetimizde çok önemsediğim birkaç notu sizlerle paylaşmak isterim.
Özellikle son 2 yıldır ekonomik sebeplerden dolayı çocuklarına bakamayacak ailelere mali yardım yapıyor devlet. 900 TL'lik düzenli olarak her ay aileye ödenen bu para sayesinde hem çocuklar anne-babasından ayrılmıyor hem de daha sağlıklı ve aile sevgisi içinde büyüyebiliyorlar.
Bakanlığın üzerinde önemle durduğu ve bizzat Bakan Kaya'nın takip ettiği bir başka konu da; evlat edinme ve koruyucu aile olma. Evlat edinmeyle ilgili yaş sınırında çok önemli bir değişiklik yapmaya hazırlanan Bakanlık ayrıca, bekar kadın veya erkeklere de koruyucu aile olma konusunda hayli kolaylık sağlıyor. Hatta, çocuğu olsa bile her aile istediği takdirde koruyucu aile de olabiliyor.
2 çocuğu olan Bakan Kaya ve eşi bile kimsesiz bir çocuğumuza koruyucu aile olmayı gündemlerine almışlar.
Ancak şu anda yoğunluktan dolayı hayata geçiremeseler de, ileride mutlaka istiyorlar.
Sanatçı Nilüfer yıllar önce bir kız çocuğunu evlat edinmişti.
Gazeteci meslektaşım Fadime Özkan da bir kız çocuğuna koruyucu aile oldu. Bu örneklerin çoğalması ve daha fazla kişiye örnek olmasını dileriz.

DERİN SÖZ
"Kadın bakan-erkek bakan gibi cinsiyetçi söylemleri bırakmak lazım.
Çatı örgütlerin yönetimlerine kadınları almak lazım. Her toplantıda bunu ifade etmek için kendime söz verdim, o yüzden ifade ediyorum. Kadınlar kenarda kalmasın.." Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu