Aynı gece İstanbul'a dönme hazırlıkları yaparken Genel Yayın Yönetmenimiz Erdal Şafak'ın talimatı geldi. "Savaş 1 gün daha Diyarbakır'da kal, yurttaşın miting sonrası düşüncelerini öğren."
Bu nedenle dün sabah uyanır uyanmaz önce kaldığım Green Park Oteli'nin yakınındaki iş yerlerini dolaştım. Çünkü miting günü bu mahallede neredeyse tüm kepenkler kapalıydı. Öğle saatlerinde şehir merkezindeki pek çok kapalı dükkân açılmıştı ama burası hiç kaldırmadı kepenkleri.
Dahası gece boyunca ufak yaşta çocuklar lastik yakıp, maytap patlatmıştı. Diyorlar ki; "Başbakanın gelmesiyle ortam gerilecek, hadiseler çıkacak tedirginliğiyle zor günler geçirdik.
Şükür ki hiçbir üzücü durum olmadı. Biz genellikle konsinye tarzı çalışan esnafız. Burada daha çok ev tekstili ürünleri, perdelik döşemelik satılan mağazalar var.
İstanbul, Bursa, Denizli gibi yerlerden bize emanet mal gelir, ilçe esnafına satarız. Bir kendini bilmez gelir de molotof atar, bu malları yakarsa ne yaparız endişesiyle kapattık kepenkleri."
Gezip gördüğüm kadarıyla anladım ki, kentte herkes derin bir oh çekti. Özellikle esnaf; ortalık karışmadı, yanma, yıkılma, taşlama, gazlama, kovalama, yakalama olmadığı için mutlu. "2 gün sonra BDP mitingi hemen ardından da MHP mitingi var. Bu 2 toplantının da sakin geçmesi biraz da CHP ve AKP mitinglerine bağlıydı, şükür ki aklı selim galip geldi" diyorlar.
Kolektif akıl
Öğrendiğime göre çok hareketli ve olaylı geçeceği söylenen miting gününün sükûnetli geçmesi arkasında 'önemli isimlerden' oluşan kadronun da yer aldığı müthiş bir istihbarat çalışması ve güvenlik planlaması vardı.
Önce o önemli isimlerden oluşan "kollektif akıl" kadrosunu verelim:
Başbakan kürsüdeyken biz platform arkasında Hadi Uluengin ve Mümtazer Türköne'yle sohbet ettiğimiz sırada Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker'le, Sağlık bakanı Recep Akdağ yanımıza geldi. Mehdi Eker cebinden çıkardığı bir kağıdı bana uzattı ve "Okuyun lütfen Savaş Bey" dedi. Miting öncesi yayınlanıp dağıtılmış bir örgüt bildirisiydi. Orada yazan tarzda tehdit sözleri çeşitli internet sayfalarında da yayınlanmıştı. Bir gün evvel Hopa'da meydana gelen olayların da tesiriyle konuya çok ciddi bakıldı ve ortak akıl toplantısıyla özel miting güvenlik planı kuruldu, başarıyla uygulandı.
Detaylarını vermek istemiyorum ama tek bir örneği paylaşayım.
Konuşmasının bitiminde kendisini havaalanına götürecek otobüs motoru çalışır halde beklerken ve tüm ekip o otobüse yerleşmişken ani bir kararla otobüslere yer değiştirtilip başbakanı diğer otobüse bindirdiler.
Foto haberler
Foto haberlere gelince derim ki; "Fenerbahçe yine kızdıracak". Çünkü Diyarbakırlı iş adamı ve Fenerbahçe yöneticisi Nihat Özdemir yine sahnedeydi.
Erdoğan konuşurken bakanların yanından bir dakika ayrılmadı.
Bir de Akdağ kızdı bebek kurtuldu foto haberim var.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ mitinge getirilen bir bebeğin güneş altında pişip ağladığı için karton kutuya konularak ses tesisatlarının olduğu gölgelikte babası Şehmuz Köhne tarafından yalnız başına bırakılmasına tanık olunca çok kızdı.
Uyarılar yaptı ve Baran bebek güvenlikçiler tarafından alınıp annesi Hatice Köhne'ye teslim edildi.